Hatice Kamer
Diyarbakır
Diyarbakır sokaklarında en önemli gündem Nevruz ve çözüm sürecinin geleceği aşama.
Kentin farklı semtlerinde görüştüğümüz kişiler, siyasetçilerin sert açıklamalarının çözüm sürecine zarar verdiğini inanıyor.
Mehmet Öngül, Kürtçe adı Cumat olan ve 1992 yılında boşaltılıp yakılan Silvan'ın Dağcılar Köyü'nden.
Şimdi Diyarbakır Diclekent civarında market işletiyor.
Hükümetin çözüm sürecinde adım atmadığını PKK'nın silahların bırakmasının doğru olmayacağını sölüyor.
"Devlet bir adım atmadan Kürtlerden on adım atmasını bekliyor. Çözüm ve silahların bırakılması ancak Abdullah Öcalan'ın özgürleşmesi, Diyarbakır'a gelmesi, Kandile'e gidip bu talebi şahsen açıklaması ile olur" diyor.
Seçimde HDP'ye oy verdiğini söyleyen Diyarbakırlı esnaf, çözüm sürecinden pek umutlu değil.
"Bu sürecin tek umutlu tarafı iki yıldır çatışmaların olmaması ve ölümlerin yaşanmaması" diyor. Newruz'da okunacak mektup için Öcalan'ın barış çabalarını sürdüreceğine inanıyor.
'HDP de Cumhurbaşkanı da ılımlı olmalı'İşçi emeklisi Şehmus Oğurtaş ise tarafların demokratik siyaset çerçevesinde hareket ederek birbirlerine hakaret etmemeleri gerektiğini söylüyor. "Sürecin devam etmesi için hem HDP hem cumhurbaşkanı ılımlı olmak zorunda" diyor.
Newroz'da okunacak mektup ile ilgili olarak da " Bildiğim kadarıyla Abdullah Öcalan çözüm için herkesten daha ılımlı. Ben silahların bırakılması gerektiğine inanıyorum. Belinde silahla barışa gidemezsin. Osman Baydemir'in de dediği gibi, silahların miadı doldu."
Eskiden BDP'ye oy verdiğini ama Türkiye'ye istikrar getirdiği için son yıllarda Ak Parti'ye oy verdiğini söyleyen Oğurtaş "Çözüm için HDP barajı aşmalı, bu yüzden ben bu sefer HDP'ye oy vermeyi düşünebilirim" diyor.
Kantar semtinde Emlakçılık yapan İsmail Babacan da siyasetin nabzını artıran sert demeçleri eleştirip Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Selahattin Demirtaş'ın sert açıklamalarını yanlış bulduğunu söylüyor.
"Kürt sorunu yok' diyen Cumhurbaşkanı'na cevabı seçimde halk sandıkta kendi eliyle vermeli. Kürt sorunu yüzyıllık bir sorun. Sayın Erdoğan Almanya'da yaşayan 2 milyon Türk vatandaşı için anadilde eğitim hakkını savunurken bu ülkede yaşayan milyonlarca Kürdün bu doğal hakkını görmezden geliyor" diyor.
Çözüm sürecinin belirsizliğine dikkati çeken emlakçı "Bu belirsizlik ekonomik istikrarsızlığa neden oluyor. Zenginler eskiden olduğu gibi şimdi yine yatırımlarını batıya yapmaya başladılar. İnsanlar huzurlu alanda yatırım yapmak istiyor" diyor. Abdullah Öcalan'ın Newroz'da ılımlı mesaj vereceğini düşündüğünü söyleyen Babacan " Bu sorunu ancak Öcalan çözer. Kandil'in de onun gibi çözümden yana olması lazım."
'Kürtlerin iç barışı da önemli'Seçimde Hüdapar'a oy verdiğini söyleyen İsmail Babacan, Kürtlerin iç barışının çözüm süreci kadar önemli olduğuna vurgu yapıyor.
HDP'nin barajı aşmasının riskli olacağını söyleyen Babacan "İnşallah aşar ama ben Türklerin seçimde HDP'eye oy vereceğine inanmıyorum. Memlekete huzur getireceklerse ben de oyumu HDP'eye veririm ama her şeyden önce aradaki kin ve nefreti aşarak iç barışımızı sağlamamız lazım" diyor.
Kentin en işlek semtlerinden Ofis'te telefon aksesuarı dükkanı işleten Alaatin Ekinci de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarının sürece zarar verdiğine inanıyor. HDP'ye oy vereceğini söyleyen esnaf" Cumhurbaşkanının konuşmalarına karşılık bence Demirtaş'ın söyledikleri az bile kalıyor" diyor.
"HDP ne kadar alttan almaya çalışıyorsa Ak Parti üst tondan konuşmaya devam ediyor, onları kendilerine muhtaç görüyor. Erdoğan bu süreci bir lütuf olarak görüyor ama bence bu sürece en fazla ihtiyacı olan Ak Parti'nin kendisi" değerlendirmesini yapıyor.
Mevcut konjonktörün çözümü dayattığını söyleyen Ekinci iktidarda hangi parti olursa olsun, bu sorunu artık çözmek zorunda olduğunu belirtiyor. Newruz'da okunacak mektubun sürecin devamı için bir çağrı niteliğinde olacağını da ekliyor.