Diyarbakır, Türkiye ve tüm İslam aleminin ramazan ayı mübarek olsun. Sahuru, iftarı, orucu, bayramı ile Ramazan, ibadet ve tefekkür ayıdır. Ramazan ayında oruç tutanlar oruçlarını dualarla iftar vakti açacaklar ve sahurda da sonraki oruca hazırlanacaklar. Nitekim evvelsi geceyi bugüne bağlayan sabaha karşı ilk sahura kalkıldı. Peki gerek Diyarbakır gerekse de Türkiye’nin diğer illerinde iftar saat kaçta?
DİYARBAKIR ve İL İL RAMAZAN İMSAKİYESİ İÇİN TIKLAYINIZ
İFTAR'DA SAĞLIKLI BESLENME
Ramazanda uzun süreli açlık, sıvı kaybı, tansiyon ve kan şekerinde düşüklüğe bağlı olarak yorgunluğa neden olabilir.
İftar vakti geldiğinde aniden ağır yemeklere yönelmek, sahura kalkmadan oruç tutmak, bayramın ilk gününde birden aşırı yemek yemek gibi beslenme hataları ramazan ayında ve bayramda size zor anlar yaşatabilir. Memorial Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü’nden Uz. Dr. Duygu İbrişim, ramazan ve bayram süresince mide sağlığınızı korumak için yapılması gerekenler hakkında bilgi verdi. Oruç tutarken sık karşılaşılan problemler, iftarda ve sahurda birden, aşırı miktarda yemek yenilmesi ve buna bağlı sindirim sorunlarıdır. Uzun süreli açlık, sıvı kaybı, tansiyon ve kan şekerinde düşüklüğe bağlı olarak yorgunluğa neden olabilir. Midede ağrı, yanma ve kabızlık bu dönemde en sık yaşanan şikayetlerdir.
Ara vererek yemek yiyin
Yemeğe bir bardak su ve bir kase çorba ile başlamak en iyi yöntemdir. Sulu yumuşak gıdalar oruç sonrası sıvı ihtiyacını karşılar ve mideyi rahatlatır. Çorbadan sonra yemeğe birkaç dakika ara vermek açlık ve yorgunluk duygusunu azaltır. O zaman da her şeyden hızlıca ve bol miktarda yeme isteğini baskılamak kolay olacaktır.
İftar sofrası çok çeşitli olmasın
Çorba sonrasında etli veya zeytinyağlı bir sebze yemeği ya da haşlama, buğulama veya ızgara et (kırmızı et, beyaz et veya balık) yanında haşlama sebzeler yenilebilir. Ekmek çok fazla miktarda olmadıkça hem doyurucu hem de hazmı kolaylaştırıcıdır. Makarna, pilav ve hamur işlerini az miktarda tüketin ve her iftarda masada bulundurmayın. Kompostolar, mevsim salataları, yoğurt, ayran ve cacık iftar sofralarının çok sağlıklı tamamlayıcılarıdır. Yemeklerin yavaş yenmesi ve iyi çiğnenmesi hem doymanızı kolaylaştırır, hem de sonrasında midede dolgunluk, ağrı, şişkinlik sorunlarını önler.
Yemek planını tokken yapın
İftar alışverişini günün sonunda iyice aç olduğunuz bir zamanda yapmayın. Bu, her şeye daha çok özenmenize ve iştahınızın iyice açılmasına neden olur. Bir sonraki günün yemek planını bugünkü iftardan sonra yani karnınız tokken yapın.
RAMAZAN AYINDA DİYARBAKIR’IN GELENEKSEL YEMEKLERİ
Türkiye’nin dört bir köşesinde her yörenin kendine özgü yemekleri vardır. Diyarbakır’da da sahur ve iftar sofralarını ciğer kebabı, içli köfte, çiğ köfte, bulgur pilavı, kaburga, keşkek, lebeni; burma kadayıf ve sütlü nuriye gibi yöresel lezzetler süsleyecek. Siz de aşağıdaki tarif ele Ramazan sofranız için bu lezzetlerden birini deneyebilirsiniz.
SÜTLÜ NURİYE TARİFİ
Malzemeler:
1 paket 800 gramlık hazır baklava yufkası,
300 gram tereyağı,
2 su bardağı file fındık veya normal dövülmüş fındık.
Şerbeti İçin:
2 su bardağı su,
2 su bardağı süt,
2,5 su bardağı toz şeker.
Yapılışı: Fırın tepsisini yağlayın. 3 adet yufkayı üst üste tepsiye serin. Üzerine eritilmiş tereyağını sürün ve fındık serpin. Tekrar 3 adet yufkayı üst üste serin ve üzerine tereyağı sürüp, fındık serpin. Bu şekilde 15 yufkayı üst üste dizip, hazırlayan.
CAMİLER RAMAZANDA BİR BAŞKA
Ramazan ayında camilerde bir başka hareketlilik olur. Diyarbakır ve tüm illerde Camiler Ramazan ve teravih namazı için bir elden geçer, temizlenir; Ramazan etkinlikleri hazırlanıyor. Siz de bu Ramazan'da Diyarbakır'ın bir tarihi camisini ziyaret edebilirsiniz.
Ulu Camii: Çok sağlam, kara taştan yapılmış, Anadolu’nun en eski camilerindendir. Diyarbakır Kalesi'nin surları üzerinde Harput Kapısı ile Mardin Kapısı'nı birleştiren eksenin batısında yer alır. M.S. 639 yılında İslam orduları Diyarbakır’ı fethedince Mar-Toma Kilisesi’nin camiye çevrilmesiyle kurulmuştur. İslam aleminde 5. Haremşerif olarak tanınmaktadır. Duvarlarında birçok uygarlığın kitabesi bulunmaktadır.
TERAVİH NAMAZI NASIL KILINIR?
Ramazan ayına mahsus olmak üzere yatsı namazından sonra kılınan sünnet namazın her dört rekatının sonundaki oturuş, tervîha olarak adlandırılmış, sonradan bu kelimenin çoğulu olan teravih kelimesi ramazan gecelerinde kılınan nafile namazın adı olmuştur.
eravih namazının vakti yatsı namazının arkasından fecre kadar geçen süredir; vitirden sonra kılınması caiz olmakla birlikte uygulamada vitirden önce kılınmaktadır.
Teravih namazının eda edilmesi için ezan okunmaz ve kamet getirilmez; kılamayan kişinin kaza etmesi gerekmez.
Teravih namazı başladıktan sonra camiye gelen kimse önce yatsı namazını kılar, daha sonra teravih namazı için imama uyar. Çünkü teravih yatsı namazına tâbidir ve ondan önce kılınmaz.
TERAVİ NAMAZI KAÇ REKATTİR?
ORUCU BOZAN DURUMLAR
Ramazan ayında günlük rutinimizden çıkarız. Oruç tutarken her zamanki alışkanlıklarımızı sürdüremeyiz. Normal bir zamanda sorun olmayacak şeyler oruç için sakıncalı olabilir. İşte orucu bozabilecek durumlarla ilgili detaylar...
Nikotin bandı orucu bozar mı?
Vücuda sürülen yağ, merhem ve benzeri şeyler deri üzerindeki gözenekler ve deri altındaki kılcal damarlar yoluyla emilerek kana karışmaktadır ancak bu durum yeme, içme ve beslenme anlamına gelmez. Bu nedenler deri üzerine sürülen merhem, yapıştırılan ilaçlı bantlar orucu bozmaz (Buhari, Savm, 24, 27; Müslim, Sıyam, 12; Tirmizi, Savm, 29, 31, 76). Bu açıdan sigarayı bırakmak isteyenlerin kullandığı nikotin bantları da orucu bozmaz (Din İşleri Yüksek Kurulu 22. 09. 2005 Tarihli Karar).
Böbrek taşı kırdırmak orucu bozar mı?
Oruçlu olan bir kimsenin, vücuduna şifa veya gıda verici bir madde enjekte edilmeden böbrek taşı kırdırması ile orucu bozulmaz. Bu operasyon esnasında böbreklere kan akması da orucu bozmaz.
RAMAZAN AYININ FAZİLETİ
Ramazan ayı, dinimizce yüce ve kutsal kabul edilmiş mübarek bir aydır. Kutsiyeti ve fazileti Kur’an ve sünnetle sabit olan Ramazan ayı zamanda on bir ayın sultanı olara kabul edilmektedir. Feyiz ve bereketlerle, afv ve mağfiretlerle dolu olan sosyal yardımlaşma ve dayanışmanın toplum hayatında yoğunluk kazandığı, ibadet hayatımızın zenginleştiği Ramazan ayı, peygamber efendimizin ifadesi ile “evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennemden kurtuluş” olan bir aydır. Ramazan ayı, kalplerin dirildiği, gönüllerin aydınlanıp coştuğu, nefislerin kırıldığı, insani vasıfların tekrar hatırlandığı manevi yaşamı dolu olan bir aydır.