Diyarbakır’ın En Yaşlı Ermenisi Hayatını Kaybetti

DİYARBAKIR (İHA) – Diyarbakır’daki en yaşlı Ermeni olan Sarkis Eken, yoğun bakımda 25 gündür süren yaşam savaşını kaybetti.140 yıl önce yapılan sayıma göre 8 bin civarında Ermeni’nin yaşadığı Diyarbakır’da 1915 olaylarından sonra birçok Ermeni ya hayatını kaybetti ya da kenti terk etti. Ancak memleketleri Diyarbakır’da ölmek isteyen Ermeni çift Baydzar Alata ve Sarkiz Eken (86), yaşadıkları tüm zorluklara rağmen birbirlerine tutunarak Diyarbakır’da kaldı. 1950 yılında papazı kandırarak dini nikah kıyan çiftten Baydzar Alata, 65 yıl boyunca eşinin kendisine resmi nikah yapmasını bekledi. Baydzar, bu hayaline 65 yıl sonra 2014 yılında Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı törenle ulaştı ancak nikahtan 2 ay sonra hayatını kaybederek, 65 yıllık yol arkadaşı Sarkiz Eken’i yalnız bıraktı. Eşinin ölümünden sonra Sur ilçesindeki tarihi Meryem Ana Kilisesi’nin avlusundaki odada yalnız başına yaşam mücadelesi veren Sarkiz Eken ise, 25 gündür Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi yoğun bakım servisindeki yaşam mücadelesini kaybederek sabah saatlerinde hayata gözlerini yumdu.Eken, 24 Nisan 2015’te İHA’ya verdiği son röportajında eşi Baydzar Alata’yı çok özlediğini söylemişti. Röportajında eşi ile sadece iki ay resmi nikahlı kalabildiklerini anlatan Eken, “65 yıl beraber yaşadık. Hayat arkadaşımdı. Çok değerli bir insandı. Herkese çok iyilik yaptı. İyiliksever ve gözü tok bir insandı. 65 sene beraber yaşadık, bir gün bile beni rahatsız etmedi. Sevdim ve hiç pişman olmadım. İnsan 65 yıl yaşadığı birini sevmez mi? Evlendikten sonra bir beden oluyor insan. Anasını babasını bırakıp kocasına sarılıyor. Ruhumuz bir gibi olmuştu. Gençler kıymet bilsin, birbirini sevsin. Hemen boşanıyorlar. Nasıl Adem kaburgasını çıkarıp Havva’ya verdiyse, evlenen herkes öyle bir beden oluyor. Bir beden gibi yaşamayı bilmek lazım. Hile ve hurdanın olmaması lazım. Dürüst yaşamaları lazım" demişti.Bayzdar’a yeniden kavuşacağı günü beklediğini söyleyen Eken, "Şimdi belediyeden kadınlar sağ olsunlar haftada bir gelip temizliğimi yapıyorlar. Hem kendim yemek yapıyorum hem de komşular yemek getiriyorlar. Bir şekilde idare ediyorum. Çocuğumuz olmadı. Şimdilerde bunun eksikliğini yaşıyorum. Keşke olsaydı, belki bana bakarlardı” ifadelerini kullanmıştı.