Diyeti sabote eden hatalar

Bunun iki sebebi vardır; en başta geleni gerçekçi hedefler koymamaktır, diğeri ise rejim sırasında yapılan uygulama hatalarına düşmektir. Gelin dar kot pantolona sığmanızı engelleyen rejim hatalarını gözden geçirelim.

Eğer kısa zamanda hızla kilo vermek için ani ve çok kalori kısıtlamasına gidilmişse, sadece greyfurt yenilip sebze çorbası içiliyorsa vücut bir kıtlık olduğunu düşünmeye başlar ve enerjiyi ekonomik kullanmak üzere depodaki yağı yavaş yakmaya meyleder. Aynı işten çıkanın parasını tasarruflu kullanması gibi aç kaldığı için daha hızlı değil daha yavaş kilo verme eğilimindedir insan. O nedenle günde 1000 kalorinin altındaki diyetler kilo verdirmez ama ızdırap verir.

Kaloriyi kısmanın en kolay yolu kahvaltıyı atlamakmış gibi gelir çoğu rejim yapana ama insan bu yüzden bütün gün açlık hissederek dolaşır, hazırlanmış diyet listeleri delinir ve abur cubur açlığı bastırmak için devreye girer. Bir de bakmışsınız kahvaltıyı keserek kazandığınız kalorilerin iki katını orada burada atıştırarak geri almışsınız. Gerçekte ise protein ve liften zengin bir kahvaltı gün boyu açlık hissinizi bastırır, bağırsak hareketlerini düzenler ve metabolizmayı hızlandırır.

Belki ana öğünlerde yediklerinizin en ince detayını kaydediyorsunuz ve salatada kaç marul yaprağı olduğunu hesaplıyorsunuz fakat arada atıştırdıklarınızdan ne haber! Uzun günde oruç tutan çocuklar gibi bir yudum sudan bir şey olmaz diye tüm susuzluğunuzu gideriyor olabilirsiniz. Orada biraz cips, burada bir ısırık kek derken günün sonunda yediğiniz toplam kalori umduğunuzun iki katı olabilir.

Bilinçsizce önüne geleni atıştırmak nasıl santimlere santim eklerse, aksine ne yediğini bilerek küçük ara öğün atıştırmaları açlığı kontrol ederek belirlenen diyet programına uyumu kolaylaştırır. Atıştırmalar metabolizmanızı da yüksek viteste tutarak daha fazla enerji harcanmasına yardımcı olur. Fındık, ceviz gibi yüksek proteinli atıştırmalıklar tercih edilirse zayıflamak daha kolaylaşır.

Düşük yağlı yiyecekler zayıflama rejiminizde önemli bir rol oynayabilir ama nasıl olsa bunlarda yağ az diye normal yiyeceğinizin üç katını yerseniz değil zayıflamak şişmanlarsınız bile. Yağı az demek kalorisi de az demek değildir. Şekerin ya da patatesin de içinde hiç yağ yoktur ama kimse düşük kalorili olduğunu söyleyemez. Doğru beslenme stratejileri oluşturmak için neyin ne kadar besin değeri taşıdığını üç aşağı beş yukarı öğrenmek ve hazır gıdaların üzerindeki etiketleri doğru okuyabilmek gerekir.

Diyet programında kaloriler hesaplanırken nedense içeceklerle alınanlar göz ardı edilir fakat bir kremalı kahvenin 500 kalori olduğu düşünülecek olursa işin boyutu daha iyi gözler önüne serilir. Sadece onlar değil, meyve suyudur sağlıklıdır diye içilenler bile bir bardağında bir sürü kalori taşır. Hadi onu geçtik doygunluk hissi verseler bari, o da olmaz; bir sürü kalori almanıza rağmen hala aç hissetmek yanınıza kar kalır.

En kolay düzeltilebilecek diyet hatalarından birisi de budur. Su olmadan kalori yakmak mümkün değildir. Suyu az içer ve dehidrate olursanız metabolizmanız yavaşlar; bu da daha yavaş kilo vermek demektir. Çalışmalar günde sekiz ya da daha fazla su içenlerin içmeyenlere göre daha çabuk kilo verdiklerini göstermiştir. Kolay bir uygulama olarak her yemek ve ara öğünden sonra en az bir bardak su içmek sizi hesap yapmaktan kurtaracaktır.

Süt, peynir, yoğurt ya da dondurma çoğu rejim yapan için uzak durulması gereken tabulardır fakat süt ürünlerini yememe aksi etkiler yaratabilir. Bazı araştırıcılara göre vücut yeterli miktarda kalsiyum aldığında daha fazla kalori harcamakta, aldığı kalsiyum miktarı düştükçe yağ depolama eğilimi içine girmektedir. Destek tableti olarak alınan kalsiyum da süt ve ürünlerinden alınanın yerini yeterli miktarda tutmaz. Bu nedenle rejim yapanlara yağsız süt, peynir, yoğurt ya da dondurma önerilir.

Uzun bir günün sonunda aç biilaç eve giderken ve rejim yemeği hazırlamak gözünde büyürken hemen köşe başındaki hamburgercide bir diyet salata söylemek çoğu kişiye pratik bir çözümmüş gibi gelebilir. Peki ya yanına biraz patates bir de tavuk budu alsanız; arada sırada yenen bir küçük hamburgerden ne olur sanki? Eğer bir kez kendinizi hamburgercinin sıcak kollarına ya da iki lahmacun bir kolanın davetine bırakırsanız, kolay kolay ellerinden kurtulamazsınız. Uzun dönemli çalışmalar haftada iki kereden fazla fast food yiyenlerin yemeyenlere göre yılda beş kilo fazla aldığını göstermiştir.

Her gün tartılmak sizi tedirgin etmekten başka hiçbir işe yaramaz. Günlük hesaplardansa uzun dönemli planlara odaklanmak daha önemlidir. Eğer niyetiniz haftada bir kilo vermekse haftada bir bunu görmek yeterlidir. Her gün tartılmak daha iyi motivasyon değil daha çok kafa karışıklığı demektir.

İlk ay 25 kilo vereceğim diye diyete başlarsanız muhtemel bir başarısızlığa hazır olmalısınız. 25 deyip de 10 kilo verirseniz bunu kutlayacağınıza koyduğunuz hedefe (!) ulaşamamanın hayal kırıklığını yaşarsınız. Gerçekçi hedefler koymak başarının ilk adımıdır. Hedefinizin ne olması gerektiğini bilmiyorsanız bir uzmana danışın.

Eğer egzersiz yapmazsanız bütün kilo verme işini diyete yıkmış olursunuz. Buna karşılık fiziksel egzersizi ihmal etmez, spor yaparsanız daha rahat bir diyetle fazla zorlanmadan kilo vermeye devam edersiniz. En önemlisi kas kütlenizi korur ve ağırlığı yağlı dokudan kaybedersiniz. Bunun yanında sadece zayıf değil sağlıklı da olursunuz. Yapacağınız egzersizdeki kilit nokta seveceğiniz birini seçmektir; eğer koşu bandına çıkmak size dayanılmaz geliyorsa onun yerine açık havada koşabilir, yürüyebilir ya da yüzebilirsiniz. Bisiklete binmek her zaman iyi bir alternatiftir.