Üstelik o kadar sık karşılaşılıyor ki: Dünyadaki kadınların %17'si, erkeklerinse %6'sı bu kronik ağrıdan muzdarip durumda...
Otonom sinir sistemimizle bağlantılı belirtilerle ortaya çıkan bu şiddetli baş ağrıları genelde bulantı, kusma ve ışığa karşı artmış duyarlılık (fotofobi) semptomlarıyla birlikte gelir. Çoğunlukla önceden sezilemez, bir anda vurur. Ancak migren ağrısı çekenlerin ortalama üçte biri, ağrılar başlamadan önce görme ya da konuşma kabiliyeti bozuklukları hissederler.
Özetle; bu ağrıların nasıl geldiği, hangi rahatsızlıkları yanında getirdiği gayet iyi biliniyor. Fakat neden geldiği konusunda kesinleşmiş bir yargı henüz yok.
Başlıca teori, -Wikipedia'ya göre serebral korteksin uyarılabilirliğinin artması ve beyinsapındaki trigeminal çekirdekte bulunan ağrı nöronlarının anormal bir şekilde kontrol edilmesiyle ilişkili olduğu. Tabii çoğunluğumuz bu cümleye Latince'ymiş gibi baktığımız için (ve bazı kelimeler de zaten hali hazırda Latince olduğu için), biraz basitleştirmekte fayda görüyoruz: Migren, nörovasküler (sinir ve damara ilişkin) bir bozukluktur.
Bilim insanlarının bir bölümü bu bozukluğa sert mevsim değişikliklerinin sebep olduğunu öne sürüyorlar. Başka bir bölümü günde çok fazla şeker tüketmenin migreni tetiklediğine inanıyor. Ayırca bazı araştırmalar da bu belanın genetik olduğunu neredeyse doğrulamış durumda.
Migrenin asıl sebebi bu vitaminleri almıyor olmanız mı, yoksa bu vitaminleri almadığınız için mi migren hastalığınız sık sık nüksediyor; orası henüz kesin değil. Kesin olan bir şey var ki;
D vitamini, B6 vitamini, B9 vitamini (folik asit) ve B12 vitaminini diyetinizden eksik ettiğiniz takdirde migren riskinizi %300 arttırıyorsunuz!
Karaciğer, balık, balık yağı, yumurta, tereyağı, peynir, mantar ve sütten D vitaminini elde edebilirsiniz. B6, B9 ve B12 vitaminleri içinse kırmızı ete (özellikle karaciğer), çiğ sebzelere, beyaz ete ve süt ürünlerine başvurabilirsiniz.
Yani et yemeyen okurlarımıza kötü haber; migrenden korunmak için ara sıra kuralınızı çiğneseniz iyi edersiniz :(
Kuru üzüm, şarap, narenciye, çikolata, muz, ahududu, soya sosu, avokado, yer fıstığı, mercimek, incir, bezelye, eski peynir, kahve...
Bu yiyecekleri & içecekleri fazla fazla tükettiğinizde migren riskinizi yukarılara taşıyorsunuz. Tabii bu besinleri bırakmamız Türkiye mutfağında imkansız; ne siz, ne biz isteriz bu besinlerin yasaklanmasını!
O yüzden bir önceki maddedeki vitaminleri eksik etmeyelim, hayatımıza migrensiz devam edelim :)
Kaynaklar: Healthyaeon.com, Davidwolfe.com & Wikipedia.org