Meltem Hastanesi Diyetisyeni Dr. Rabia Gül Kepekçi, "Az ye, çok hareket yap; zayıfla" yönteminin tek başına doğru olmadığını söyledi.
Kepekçi, insanın metabolik ve fiziksel faaliyetlerle enerji tükettiğini belirterek, "Aldığımız gıdalarla sağladığımız enerji miktarı eğer tükettiğimiz enerji miktarından fazla ise obezite meydana gelir. Obezitenin en basit tanımı budur. Ama acaba tek şey harcadığımızdan fazla almamaktan mı ibarettir? Obezitenin bir çok sebebi vardır. Beslenme alışkanlıkları, hormonal yapı, genetik yapı, hareketsizlik, stres, ilaç kullanımı obeziteyi ortaya çıkaran en önemli etkenlerdir. Dolayısıyla; 'az ye, çok hareket yap; zayıfla' tek başına doğru değildir. Kilo aldırıcı sebepleri çok iyi bilip, hayatımızı buna göre programlamamız gerekir" dedi.
"ÖNCELİKLE STRESLE BAŞA ÇIKMAK GEREKİR"
Kepekçi, stresle başa çıkamamak, kişinin kendi kendisiyle barışık olmaması, güven eksikliği, huzursuzluk, duygusal yönden doyumsuzluğun insana kilo aldıracağını kaydederek, "Kendi bedeni ile barışık olmadan, diyet yaparak zayıflamaya çalışan bir kişi hiçbir zaman sağlıklı kilo veremez, hatta kilo alır. Yediği her şeyin kalorisini hesaplayanlar, elinde çizelge taşıyıp kalori hesabı yapanlar, aslında kilo vermekte en çok zorlananlardır. Beni, diyet danışanlarımla yaptığım seanslarda izleseniz, diyetisyen miyim yoksa psikolog muyum karar veremezsiniz. Bunu her zaman danışanlarım da ifade etmiştir" diye konuştu.
"DENGELİ BESLENMEK İDEAL KİLODA KALMANIN YEGANE YOLUDUR"
Obezitenin temelinde sağlıksız beslenmenin, ölçüsüz yeme alışkanlıklarının yatacağını vurgulayan Kepekçi, şunları söyledi:
"Kilo vermek, şu kadar gün diyet yapmak, şu kadar kalori harcamak için spor yapmakla sağlanmaz. Burada şunu çok iyi bilmeliyiz ki; sağlıklı beslenmeyi bir alışkanlık haline getirip dengeli beslenmek, ideal kiloda olmanın yegane yoludur. Ve böylece sadece kilo vermeyi başarmakla kalmayız, verdiğimiz kiloları yeniden almayız da..."
"HIZLI YEMEK KİLO ALDIRIYOR"
İnsan beyninin, vücuttaki her organla olduğu gibi mide ile de iletişim halinde olduğunu aktaran Kepekçi, "Mide ile beyin arasında sinyal alışverişi vardır. Bu alışveriş 20 dakikada bir gerçekleşir. Yani, mide beyine doygunluk hissini hemen yollamıyor, 20 dakika sonra yolluyor. Yemek yiyen kişi, hızlı bir şekilde yeme işlemini gerçekleştiriyor ve beyine sinyal gitmiyor. Tabi o zaman doyum hissine ulaşmadıkça da yeme işlemi sürüp gidiyor. Yemekleri çok çiğneyerek, biraz yavaş yiyerek ilk 20 dakikayı bir geçirebilsek, yediğimizden çok az miktar yemek ile doyacağız. Geri kalan yemek sofrada, sağlığımızda biz de kalmış olacak. Acele ile fazla çiğnemeden yuttuğunuz yiyecekler kilo almamıza neden olacaktır. Unutulmamalıdır ki; besinler ağızda ne kadar iyi çiğnenirse midedeki sindirimleri de o kadar kolaylaşır ve iyi çiğnemek çabuk doymayı sağlar" ifadelerini kullandı.
"YEMEK ARASINDA SIVILAR SİNDİRİMİ ZORLAŞTIRIYOR"
Yemek esnasında alınan sıvıların sindirim enzimlerini ve mide asitlerini seyrelteceğini dile getiren Kepekçi, sözlerini şöyle tamamladı:
"Dolayısıyla, besinlerin sindirimi zayıflar. Mideden yeterince sindirilmeden bağırsaklara geçen gıdalar, ince bağırsakta baskı yaratır, hazımsızlık hissi verir. Yemek boyunca içilen çok miktardaki su, kan şekerinin de hızla yükselmesine yol açar. Bu da vücudun insülin üretimini arttırarak obezitenin en büyük sebeplerinden birine yol açar ki, insülin yediğimiz gıdaların yağ olarak vücutta stoklanmasını artırır. Su konusunda doğru olan yemek sırasında az su içmek, illa içeceksek az miktarda ılık çay ve benzeri içecekler içmektir. Ve yine su konusunda yapılması gereken, yemek dışında gün içinde bolca su içmektir. Bu midemize doygunluk hissi verip daha az acıkmamızı sağlayacaktır. Başka bir kötü alışkanlığımız, yemeğe yoğunlaşmadan televizyon seyrederek, gazete okuyarak yemek yemektir. Şu net olarak gösterilmiştir ki, yoğunlaşmadan yenen yemekte tam sindirim sağlanamaz. Alın size bir kilo alma sebebi daha. Şimdi soruyorum size, yukarıda bahsetmeye çalıştığım sadece birkaç küçük alışkanlığı kazanmadan, bahsettiğim kötü alışkanlıkları bırakmadan ne kadar az yiyerek, kaç kalorilik diyet yaparak ya da ne kadar çok hareket yaparak ideal kilomuza ulaşabilir ya da kilomuzu koruyabiliriz?"
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz