"Dizel yakıtlı araçlara kent merkezlerinde izin verilmesin" talebi

Türkiye Elektro Mobilite Derneği Başkanı Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının "düşük emisyon bölgeleri oluşturulması" kararının ardından Antalya'dan başlayarak, kent merkezlerine dizel araçlarla girilmesinin engellenmesi için Büyükşehir Belediyesi ile görüşeceklerini, gerekirse mahkeme süreci başlatacaklarını bildirdi.

Derneğin yazılı açıklamasına göre, Kumbaroğlu, düşük emisyon için kent merkezlerine dizel araçlarla girilmemesi gerektiğini belirtti. Bunun için mahkemeye başvuracaklarını ifade eden Kumbaroğlu, ilk uygulamayı da Antalya'dan başlatıp, ülke geneline yaymak istediklerini kaydetti.

Yurt dışındaki uygulamaları incelediklerini ve özellikle Avrupa ülkelerinde bu işin mahkemeler üzerinden çözüldüğünü belirten Kumbaroğlu, şu ifadeleri kullandı:

"Oradaki örneklerin çoğunluğunu bizzat yerinde inceledik. İncelemekle kalmadık, süreci yöneten asli unsurlarla da görüşmeler yaptık. Başta dizel yakıtlı olmak üzere taşıtların egzoz gazı şehirlerde önemli bir kirlilik kaynağı durumunda. Buna karşın, bilindiği gibi elektrikli araçlar egzoz gazı üretmiyor, temiz ve sağlıklı şehirlerin oluşmasına katkı sağlıyor. İşte tam da bu noktadan hareketle ülkemizde de şehirlerde dizel yasağının başlaması gerektiğine inanıyoruz. Antalya için süreci başlatacağız. Türkiye denilince akla ilk gelen turistik yerlerden biri olan, rekor yabancı ziyaretçi sayısı ile uluslararası tanıtımda gözbebeğimiz Antalya'yı özellikle önemsiyor ve bu dönüşümün meşale şehri olarak görüyoruz."

Konuyla ilgili öncelikle Antalya Büyükşehir Belediyesi ile görüşeceklerini aktaran Kumbaroğlu, kent yönetiminden bu yönde bir eğilim gelmezse o zaman süreci mahkemeye taşıyacaklarını ve Antalya'da şehir merkezine dizel yakıtlı araçların girmesinin yasaklanmasını talep edeceklerini bildirdi.

Uygulamanın Antalya'ya yararlı olacağını ifade eden Kumbaroğlu, şu değerlendirmede bulundu:

"Antalya'da böyle bir farkındalığın gelişmesi sadece Antalyalılar için temiz, sessiz ve sağlıklı bir şehir oluşması için değil, aynı zamanda Antalya'nın tanıtımı ve ülkemizin yurt dışındaki imajı açısından da çok olumlu katkılar sunabilir. Milyonlarca turistin geldiği bir şehirde daha çevreci bir yaşam için bu yönde adımlar atılması, dışarıdan nasıl göründüğünüzü de doğrudan etkileyecek çapta bir olay."