Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerde çok sayıda ilde büyük yıkımlar ve can kayıpları meydana geldi. Deprem felaketinin ardından hem enkazdan çıkarılan ancak yanında refakatçisi olmayan çocukların hem de hayatını kaybeden vatandaşların kimlik tespitinin yapılması büyük önem taşıyor. Bu noktada yetkililer kimliklendirme çalışmalarına devam ederken adli tıp kurumu uzmanlarından önemli bir uyarı ve çağrı geldi. Uzmanlar, yakınlarının cenazelerini arayan vatandaşların da kimlik tespitinin yapılabilmesi için DNA örneği vermesi gerektiğini belirtiyor. İşte detaylar...
Habertürk’te yer alan haberde “Depremde hem bütün kayıtların sağlıklı tutulabilmesi, çocukların kimliği tespit edilmeye çalışıyor, refakatsiz yanında hiçbir yakını olmayan çocuklar Bakanlık onunla ilgili açıklama yaptı, diğer yandan hayatını kaybedenlerin defin süreci var ve bu defin sırasında kimliği tespit edilemeyenler var.” denildi. 1999 depreminde bu konuda eksiklikler yaşandığı hatırlatılarak adli tıp kurumu uzmanlarının bölgede olduğu, kimliği tespit edilemeyen kişilerin 24 saat bekletildiği, o sırada da DNA örnekleri alındığı, DNA, fotoğraflama, tutanak tutma, kimliğine ilişkin herhangi bir tespit yoksa bunların kayıt altına alındığı vurgulandı. Adli tıp uzmanlarından bir başka uyarı ve hatırlatma olduğu belirtildi. Deprem bölgesinde yakınlarını arayanların, yakınının kimliğini belirlemek için kendilerinin de DNA örneği vermesi gerektiği konusunda uyarı olduğu aktarıldı.
Depremin yıktığı binlerce bina, on binlerce kişiye mezar oldu. Hayatını kaybedenlerden bazılarının kimlikleri ise tespit edilemedi. Bu noktada adli tıp kurumları devreye girdi. Adana adli tıp kurumunda çevre illerden getirilen cenazeler ya da tedavi için getirildikleri kentte yaşamını yitirenler de olduğu belirtildi.
Adli Tıp Kurumu Adana Grup Başkanı Prof. Dr. Necmi Çekin “798 kişi değerlendirilmiş Adana’da şu ana kadar. Bunlardan şu aşamada 56 kadar kişinin kimliği netleşmiş durumda değil. Bunlarla ilgili analizler yapılıyor. Ancak analizlerin yapılabilmesi için arayan kişilerin de DNA örneğine ihtiyacımız var” dedi. Yani bu kişilerin kimliklerinin belirlenmesi için yakınlarının bölgedeki adli tıp kurumlarına giderek DNA örneği vermesi gerekiyor.
Çekin, “Çocuğunu arıyorsa anne baba gibi… Ya da akrabalık ilişkilerine göre kişilerin bize başvurması gerekiyor ki karşılaştırabilelim. Bu anlamda 42 kişinin bu şekilde DNA analiziyle kimliğini saptamışız.” şeklinde konuştu.
İncelemeler sonrasında kimliği tespit edilen cenazeler ailelere teslim edilirken henüz kimliği belirlenemeyen cenazeler için ise ailelerin adli tıp kurumu önündeki bekleyişi sürüyor.
Adana adli tıp kurumu bünyesindeki acil DNA biriminde hızlı bir şekilde yapılan kan ve doku örneği analizleri sistem üzerinden diğer illerdeki adli tıp kurumlarıyla paylaşılıyor. Enkaz altından çıkarılan uzuvlar üzerinden de DNA örnekleri alınıyor.
Çekin “Genelde bütün cenazeler geldi ama sadece mesela kol parçaları gibi doku parçaları da geldi. Onlarda da çalışıyoruz. Kişiyi belki sadece onunla bulacağımız için ihmal etmiyoruz.” ifadelerini kullandı.