YURTHABER

Sakarya
Şehirler
Şehir Seçiniz
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Aksaray
Amasya
Ankara
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Düzce
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Iğdır
Isparta
İstanbul
İzmir
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kilis
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Şanlıurfa
Siirt
Sinop
Şırnak
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Doç. Dr. Arpacı: “Ülkemizde 3 kanser türünde tarama yapılmaktadır”

Adatıp Sağlık Grubu’na bağlı olarak Sakarya’da faaliyet gösteren Özel Adatıp Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç.

Doç. Dr. Arpacı: “Ülkemizde 3 kanser türünde tarama yapılmaktadır”

Adatıp Sağlık Grubu’na bağlı olarak Sakarya’da faaliyet gösteren Özel Adatıp Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Erkan Arpacı içerisinde bulunduğumuz ‘Ulusal Kanser Haftası’ sebebi ile kanser taramalarının önemine değinerek, bilgiler verdi.
Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Erkan Arpacı, Dünya Sağlık Örgütünün önerdiği üç kanser türünde tarama yapılmakta olduğunu belirtti. Arpacı, “Kolorektal kanser tarama yapılan kanser türlerinden biridir. Tarama programları ile henüz kansere dönüşmemiş polipleri ve erken dönem lokalize kanserleri saptamak ve tedavi etmek mümkündür. Standart risk grubundaki, 50-70 yaş aralığındaki erkek ve kadınlarda 2 yılda bir gaitada gizli kan testi, 10 yılda bir kolonoskopi ile yapılmaktadır” dedi.
Yüksek risk grubundaki bireylerde ise tarama testlerine daha erken yaşlarda başlamanın önemli olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Erkan Arpacı, bu gruptaki bireylerin daha sık tarama yaptırması gerektiğini ifade etti. Arpacı yüksek risk grubu özellikleri olarak; “Daha önce adenomatöz polip veya kolorektal kanser tanısı alanlar. Ailesinde yoğun kolorektal kanser veya polip görülenler (1. derece akrabalardan anne, baba, kardeş yada çocuklardan birinde 60 yaşından daha erken yaşta veya 2. derece akrabalardan ikisinde herhangi bir yaşta kolorektal kanser veya polip olması). Kronik inflamatuvar barsak hastalığı (Crohn, Ülseratif Kolit) tanısı olanlar. Ailevi adenomatöz poliposis veya herediter non-poliposis koli gibi genetik geçişli kolorektal kanser hastalıklarının ailede görülmesi” tanımladı.
Doç. Dr. Erkan Arpacı meme kanserinin, Türkiye için önemli bir halk sağlığı sorunu olup, kadınlarda en sık rastlanan kanser olduğunu belirterek, “Meme kanserini erken evrede yakalayabilmek için, kanserden ölümleri azalttığı düşünülen ve etkinliği kanıtlanmış tarama yöntemleri kullanılmaktadır. 20 yaşından sonra her kadına ayda bir kendi kendine meme muayenesi yapması için danışmanlığın verilmesi gerekmektedir. Yılda bir doktor tarafından klinik meme muayenesi yaptırılmalı ve 40-69 yaş arası kadınlara 2 yılda bir mammografi çekimi önerilmektedir” diye konuştu.
Serviks kanserinin de kadınlarda önemli bir sağlık sorunu olduğunu ancak kanser öncüsü lezyonların varlığı ve kolay erişilebilir bir organ olması nedeniyle de erken teşhise uygun bir hastalık olarak kabul edildiğini söyleyen Doç. Dr. Erkan Arpacı, 30-65 yaş aralığındaki kadınlara 5 yılda bir smear ve HPV -DNA testi yapılmasını önerdi.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler