Selçuk Üniversitesi (SÜ) Mevlana Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Yrd. Doç. Dr. Nuri Şimşekler, "Mevlana türbesi ile müzesi ayrılmalı. Hz. Mevlana'nın medfun bulunduğu dergah türbe olarak kalmalı, müze başka bir mekana taşınmalı." dedi. 738. Mevlana Celaleddin-i Rumi'yi Anma Törenleri kapsamında açıklamalarda bulunan SÜ Mevlana Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Yrd. Doç. Dr. Nuri Şimşekler, Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin hem Konya'da, hem Türkiye'de, hem de dünyada tam manasıyla tanınmadığını söyledi. Konya'nın ve Türkiye'nin, 1200'lü yıllarda Anadolu'da yaşamış İslam düşünürü, hak dostu, Allah aşıkı Mevlana'yı anlatacak yeterli sayıda uzman yetiştiremediğini, bu konuda yetişmiş uzman sayısının bir elin parmaklarının sayısını geçmediğini ifade etti. "İnsanlar Hz. Mevlana'yı maalesef insancıl, yani hümanist düşüncelere sahip bir filozof gibi tanıyor. Oysa Hz. Mevlana, devrinin önde gelen İslam alimlerinden biridir. Babası Bahaddin Veled, İslam dünyasında 'Sultanül Ulema' olarak kabul görmüş bir din alimidir. Mevlana da hem babasından ders almış hem de yaşadığı zamanın büyüklerinden ders almış bir İslam alimidir. İlminin büyüklüğü Mevlana'yı Allah'a aşık bir kul yapmıştır." diyen Nuri Şimşekler, Mevlana'yı ziyaretin bu bilinçle yapılması gerektiğini kaydetti. Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin kabrinin bulunduğu dergahın müze olmasını ve türbe ziyareti ile müze ziyaretinin birbirine karışmasını eleştiren Nuri Şimşekler, "Müze amaçlı ziyaretler türbe amaçlı ziyaretlerin manevi atmosferini bozuyor." dedi ve müze ile türbenin birbirinden ayrılması gerektiğini savundu. Dışişleri Bakanı ve Konya Milletvekili Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu'nun geçen Nisan ayında yaptığı, 'Müzeye girer gibi Hz. Mevlana'nın huzuruna girmek içerideki o manevi havanın teneffüs edilmesini engelliyor. Oysa bu büyük İslam alimi ve hak aşığının huzuruna edep ile girilmeli, saygıda kusur edilmemelidir. Müze ile türbe birbirinden ayrılmalıdır.' şeklindeki açıklamasını hatırlatan Nuri Şimşekler, 2003 yılından beri bu fikri savunduğunu, ancak sesini duyuramadığını söyledi. Nuri Şimşekler, bir devlet büyüğünün kendisiyle aynı düşüncede olmasını müze-türbe ayrımı yolunda atılacak ilk adım olmasını umduğunu sözlerine ekledi. MEVLANA'YI ANMA TÖRENLERİNDE YARIN SON GÜN 7 Aralık Çarşamba günü yapılan Sevgi ve Hoşgörü Yürüyüşü ile başlayan 738. Mevlana'yı Anma Törenleri, Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin vefat günü olan 17 Aralık'ta yarın akşam yapılacak Şeb-i Arus programıyla sona erecek. Gündüz ve akşam olmak üzere iki defa yapılan sema ayinleri, sergiler, seminer-konferans-panellerle dolu dolu geçen 11 günlük anma töreni, 'Rabbime kavuştuğum an benim şeb-i arus'umdur (düğün gecesi)' dediği vefat günü yapılacak 'Şeb-i Arus' programıyla tamamlanacak. On günden beri her gün iki defa sema eden semazenler, yarın akşam gerçek anlamda Şeb-i Arus sema ayini yapacak.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz