Şüpheli Prof. Dr. Ahmet Gülce’nin Doç. Dr. Celalettin Özdemir’i, sekreter Asuman S.’yi elinden aldığı gerekçesiyle öldürdüğü iddia edildi.
İDDİAYA göre, Selçuk Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Gülce (55), idari işler ve sekterlik yapan evli Asuman S. (35) ile gönül ilişkisi yaşadı. Asuman S.’nin, kısa bir süre önce Çevre Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Celalettin Özdemir’le (42) de yakınlaştığı ileri sürüldü. Bunun üzerine doçent ile profesör arasında 30 Mayıs cuma günü öğrencilerin önünde tartışma çıktı.
BIÇAKLA GİTTİ
Olayın duyulmasının ardından Prof. Dr. Gülce’nin eşi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Handan Gülce’nin de devreye girmesiyle Asuman S., Turizm Fakültesi’ne gönderildi. 1 çocuk babası Gülce, eşinden 6 ay önce boşanan 2 çocuk babası Özdemir’in kendisine öğrencilerin önünde hakaret etmesi ve Asuman S.’nin fakülteden sürülmesi üzerine 2 Haziran Pazartesi günü yanına bıçak alıp fakülteye gitti.
CİNAYETTEN EMEKLİ
Özdemir’i odasında boğazını keserek öldürdü. Bir gün sonra 3 Haziran’da da emeklilik dilekçesini verdi. Dilekçe işleme alındı, 4 Haziran’da bölüm başkanlığı görevi sonra erdi. Ceset, ağır kokuların gelmesi üzerine 5 Haziran’da açılan odada bulundu.
‘TACİZE KATLANDIM’
Aynı gün Prof. Gülce trafikte yakalandı. Profesörün ifadesinden sonra gözaltına alınan Asuman S.’nin “Ahmet Hoca bana ilgi duyuyordu. Ancak bir ilişki yaşamadım. İşten atılacağımdan korktuğum için tacizlerine katlanmak zorunda kaldım. Ölen Özdemir ile de ilişkim yok” dediği öne sürüldü.
Prof. Gülce ile Asuman S. savcılık ifadelerinin ardından mahkemeye çıkarıldı. Gülce tutuklanırken, Asuman S. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Cinayetten sonra otelde buluştuk
PROF. Dr. Ahmet G.’nin emniyetteki ifadesinde şunları söylediği öğrenildi: “Uzun zamandır Asuman ile görüşüyorduk. Gönül ilişkimiz vardı. Çeşitli tarihlerde 100 bin liraya yakın bir para da verdim. Ancak son aylarda benimle görüşmemeye başladı. Özdemir ile ilişkisi olduğunu öğrendim. Özdemir’i uyardım. Ancak beni öğrencilerin önünde küçük düşürdü. YÖK’e ve eşime beni şikâyet etmekle tehdit etti. Odasına konuşmaya gittim. Kendimden geçmişim.
‘İNTİHAR EDECEKTİM’
Evde kanlı elbiselerimi değiştirdim. Otele giderek Asuman’ı aradım, buluştuk. ‘Senin için cinayet işledim’ dedim. Bana bağırıp uzaklaştı. Önce fakülteye dönüp cesedi yok etmeyi planladım, sonra yakalanırım diye korktum. Yakalamasaydınız intihar edecektim.”
Profesör, şizofreniyi cine bağladı
GÜLHANE Askeri Tıp Akademisi’nde (GATA) görev yapan Prof. M. Kemal Irmak, uluslararası hakemli dergi Journal of Religion and Health’ın haziran sayısında çıkan “Şizofreni ya da Cin çarpması” isimli makalesinde beyne yerleşmiş cinlerin şizofreni belirtileri oluşturabileceğini söyledi. Tıbbın ‘cin çarpması’ olasılığını artık hesaba katması gerektiğini ve şizofreni tedavisinde ‘dini şifacılar-üfürükçüler’le doktorların birlikte çalışmasının faydalı olabileceğini savunan histoloji (doku bilimi) uzmanı Prof. Dr. Irmak’ın makalesine tepki yağdı.
TIP DEĞİL DİN DERGİSİ
Makalenin bir tıp dergisinde değil dini bir dergide yayınlanmasına dikkat çeken Türkiye Psikiyatri Derneği Şizofreni Çalışma Birimi Koordinatörü Ayşen Esen Danacı şizofreninin biyolojik kökenleri olan ruhsal bozukluklar içinde en detaylı kanıtlanmış hastalık olduğunu hatırlattı. Şizofreni Dernekleri Federasyonu Başkanı Doç. Dr. Haldun Soygür ise, Prof. Dr. Irmak’ın uzmanlığının histoloji olduğunu hatırlatarak, “Konuyla hiç alakası olmayan biri şizofreniyle ilgili bir şey söyleme hakkını kendinde nasıl buluyor? Yaptığı ağır hadsizlik. Bilim kime emanet!” dedi. -