Doğa Ve Teknoloji Konferansı

Hayvan Dostları Topluluğu tarafından düzenlenen, “Doğa ve Teknoloji” konferansı, Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Atatürk Kültür ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşti.

Doğa Bilimleri Derneği Başkanı Altuğ Revnak Eti tarafından verilen konferansa, OMÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mahmut Aydın, Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Şarlı, öğretim üyeleri ve çok sayıda öğrenci katıldı. Açılış konuşmasını yapan Hayvan Dostları Topluluğu Akademik Danışmanı Prof. Dr. Nurcan Çetinkaya, “Sayın Rektörümüz Hüseyin Akan’a bize verdikleri destekten dolayı teşekkür ediyoruz. 2009 yılından beri faaliyet gösteren topluluğumuz ile birçok seminer geçekleştirdik, iki dergi çıkardık. Üçüncü dergimiz yakında çıkıyor. Bu çalışmalardaki amacımızda, öğrencilere makalenin nasıl yazılacağı noktasında fayda sağlamaktır” dedi.

Mühendislik bakış açısının önemine vurgu yapan Doğa Bilimleri Derneği Başkanı Altuğ Revnak Eti, "İnsana biyolojik olarak baktığınızda sıradan bir insan vücudu görürsünüz. Oysa mühendis gözüyle baktığınızda ise, vücuttaki sistemlerin nasıl işlediği sorusunun peşine düşersiniz. Biz bu bakış açısını biyometikte görüyoruz. Biyometik doğayı taklit etme bilimidir. Bunun temeli ise lise öğrenimimizdeki biyoloji dersinin reddine dayanıyor. Çünkü o zamanlar bize insanın veya hayvanın vücudundaki bazı organizmaların gereksiz olduğu söylenirdi. Artık biyoloji bunu reddediyor. Çünkü doğada hiçbir şey noksan ya da fazla değildir. Yani bizim işlevini bilemediğimiz sistemleri biz keşfedemedik. Bu bakış açısı mühendislik için bir devrim bir sıçrama tahtasıdır adeta. Mesela bir firma yaprakları örnek alıyor ve tişört üretiyor. Nasıl ki bir yaprak terlediğinde kendini esnetiyorsa, insan vücudu terlediği zaman tişört de esniyor. Bugün hayalet uçaklar baykuşlardan örnek alınıyor. Çünkü baykuşlarda türbülans yok" diye konuştu.

Canlıların özelliklerinin ne zaman kazandığına değinen Eti, “Canlılar mutasyona uğramazlar. Yani sonradan çevre şartlarından dolayı değişim geçirmezler. Geçirilen değişim zaten DNA’da var olanın ortaya çıkmasıdır. Mesela kelebeklerin kanatlarının arkasında çıkan ve kuşların korkup kaçmasını sağlayan şekiller sonradan mı oluşmuştur. Tabii ki hayır. Yani bunlar böyle bir tehdit var biz böyle bir şekil çizelim kanatlarımıza demediler. Zaten böyle bir şey deseler bunu sadece kendilerine uygulayabilirler, kendilerinden sonraki nesle bunu adapte edemezler” şeklinde konuştu.

Konferansın sonunda Prof. Dr. Nurcan Çetinkaya tarafından günün anısına Altuğ Revnak Eti’ye plaket verildi.