HABER

'Doğalgazı bırakın jeotermale bakın' uyarısı

'Doğalgazı bırakın jeotermale bakın' uyarısı

İSTANBUL (İHA) - Jeotermal Enerji Kaynaklarını Araştırma ve Değerlendirme Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Doğan, "Türkiye, jeotermal kaynak zenginliği ve sahip olduğu potansiyelle dünyanın 7. ve Avrupa'nın ise 1. ülkesi konumundadır" dedi.

Doğan, Türkiye'nin doğal ve yerli kaynaklar bakımından oldukça zengin bir potansiyele sahip olduğunu belirterek, "Bu kaynaklarımızdan en önemlisi konut ve işyerlerinin ısıtılmasında ısı enerjisi olarak kullanılabilecek, dışa bağımlı olmayan kendi öz ve milli kaynağımız, ucuz, yenilenebilir, tükenmeyen ve çevre dostu olan jeotermal enerjidir. Jeotermal enerji 21. yüzyılın enerjisidir. Türkiye, jeotermal kaynak zenginliği ve sahip olduğu potansiyelle dünyanın 7. ve Avrupa'nın 1. ülkesi konumundadır. Türkiye'nin jeotermal enerji potansiyeli, MTA araştırma ve verilerine göre 31 bin 500 MWt'dir. Bunun anlamı 5 milyon konut eşdeğeri jeotermal enerjiyle merkezi ısıtma yapılabileceğidir. Bu değer aynı zamanda 9.3 milyar USD/yıl Fuel-Oil eşdeğeri, 30 milyar metreküp doğalgaz eşdeğeri ve 30 milyon adet motorlu aracın karbondioksit emisyonunu azaltma eşdeğeridir" dedi.

Mehmet Ali Doğan, Türkiye'de halen başta İzmir'in Balçova ve Narlıdere ilçeleri; Afyonkarahisar; Ağrı'nın Diyadin İlçesi; Balıkesir'in Gönen İlçesi; Kırşehir; Ankara'nın Kızılcahamam İlçesi, Kütahya'nın Simav İlçesi, Afyon'un Sandıklı İlçesi, Balıkesir'in Edremit İlçesi, Nevşehir'in Kozaklı İlçesi, Balıkesir'in Bigadiç ve Edremit ilçeleriyle Güre Beldesi, Denizli'nin Sarayköy İlçesi olmak üzere toplam 100 bin konutun, uzun yıllardan bu yana aylık ortalama 40-50 YTL karşılığında 24 saat konforlu sıcaklık ve sıcak su (kullanımı için) ihtiyacını jeotermal enerji kaynaklı merkezi ısıtma sistemiyle karşıladığını dile getirdi. Doğan, "AB, birliğin üye ve aday ülkelerine 2010 yılına kadar ülkelerin kullanmakta oldukları enerjinin asgari yüzde 12'sinin yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanması gerekliliğini getirmiştir ve ülkemizin de bu konuda taahhüdü bulunmaktadır. Ülkemizde yenilenebilir enerji kaynaklarının günümüzdeki kullanımı ise halen yüzde 3'ün altındadır. Ülkemizin AB'ye yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı konusunda vermiş olduğu bu taahhüdün yerine getirilmesi, hedeflenen orana ulaşabilmesi ve vatandaşlarımızın çok daha ucuza ısınabilmesi için yenilenebilir enerji kaynaklarından olan ve ısı enerjisi üretiminde önde gelen jeotermal enerjiyle yapılacak merkezi ısıtma sistemleri büyük bir önem taşımaktadır" diye konuştu.Mehmet Ali Doğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Dünyada hızla artan petrol fiyatları sebebiyle enerji konusunda dışa bağımlılığımızın azaltılması için yenilenebilir ucuz enerji kaynağı olan jeotermal enerjiye olan ilginin artırılması temiz çevre açısından da son derece önemlidir. Ülkemizde konut ısıtılmasında kullanılan yakıtların birim konut maliyetlerine bakıldığında, jeotermal enerjinin ucuzluk sıralamasında doğalgaz, kömür ve petrolden çok daha sonra gelmesi ve güvenli olması, öz kaynağımız olan jeotermal enerjinin önemini daha da artırmaktadır. Jeotermal kaynaklar yerine dışa bağımlı, fosil kökenli ve daha pahalı olan doğalgazla ısıtma tercihinde bulunulması tüketicilerin de zararınadır. Çevreye hiçbir zararı bulunmayan ve hava kirliliği yaratmayan jeotermal öz kaynağın ihmal edilmesi ve bunun yerine hava kirliliği yaratmakta olan doğalgazın seçilmesi çevre bilinci ve çevre hukukuna aykırılık teşkil etmektedir. Son dönemde uluslararası petrol piyasalarındaki dalgalanma ve petrol fiyatlarındaki artıştan dolayı çekirdek bir ailenin aylık doğalgaz harcaması 200 ile 250 YTL arasında değişmektedir. Dışa bağımlı kaynak olan doğalgazın fiyatlarındaki artışın devam edeceği de ortadadır. Ülkemizin yukarıda belirttiğim, kendi milli ve tükenmeyen kaynağımız olan jeotermal enerjiyle merkezi sistem ısıtma yapılan bölgelerinde ise; çekirdek bir ailenin jeotermal enerjiyle ısınma gideri (konutların tüm odaları 24 saat kesintisiz ve kullanım sıcak suyu dahil olmak üzere) ortalama 40 ile 50 milyon TL'si arasında değişmektedir."

"KENDİ ÖZ KAYNAĞIMIZ OLDUĞU İÇİN ULUSLARARASI PİYASALARDAN ETKİLENMİYOR"

Türkiye'de konut ısıl konforunda kullanılan yakıtlarda karbondioksit (CO2) emisyonu sera etkisine bakıldığında ise, kömür yüzde 100, petrol yüzde 81, çevre dostu denilen doğalgaz yüzde 57 olup, jeotermal enerjinin yüzde 3 ile yok denecek kadar az ve çevre dostu enerji kaynağı olduğunun altını çizen Doğan, "Jeotermal enerji, kendi öz kaynağımız olduğu için uluslararası piyasalarda yaşanan gelişmelerden hiçbir şekilde etkilenmemektedir. Yani doğalgaz ve diğer yakıtların yaklaşık dörtte birine denk gelen bu rakamlarda herhangi nedenle artış meydana gelmemektedir. Durum böyle olmasına rağmen ülkemizin zengin jeotermal enerji kaynaklarına sahip bölgelerine doğalgaz dağıtımı yapılmasına ve planlanmasına devam edilmektedir" dedi.

Doğan, "Örneğin, Afyonkarahisar'da 10 yıldır jeotermal enerjiyle 5 bin konut ısıtıldığı halde bu yatırım ve enerji dikkate alınmayarak Afyon'un tamamında doğalgaz dağıtım ihalesi süreci başlatılmıştır. Denizli'de yine belediye kaynaklarınca jeotermal üretim kuyuları açtırılmıştır. İlde 30 bin konuta ve bir bölüm sanayi proses ısısına yetecek kadar jeotermal enerji olduğu halde, doğalgaz lobisinin baskılarına dayanamayan Denizli Belediyesi, milli ve güvenli olan jeotermal enerji yerine, dışa bağımlı ve pahalı olan doğalgazdan yana tercihini kullanmıştır ve jeotermal yatırım yine yok sayılmıştır. Benzer koşullarda olan diğer bir bölgemiz de Kütahya'nın Gediz İlçesi'dir. İlçede belediye kaynakları kullanılarak jeotermal kuyular açtırılmıştır ve bu kuyulara dayanılarak "Gediz İlçesi'ndeki Konutların Jeotermal Enerjiyle Isıtılması Projesi" İller Bankası Genel Müdürlüğü Yatırım Programı'nda olduğu halde Gediz Belediyesi milli kaynağımız olan jeotermal enerji yerine tercihini doğalgazdan yana kullanma eğilimi içindedir. Ülkemizde bu tür örnekleri çoğaltmak mümkündür. Diğer bir ifadeyle merkezi ve yerel yönetimlerin mevcut jeotermal kaynakları kullanılarak, belediye sınırları içindeki yerleşim birimlerinin ısı enerjisi ihtiyaçlarını karşılaması esastır. Belediyelerin bu görevleri, yukarıda uluslararası sözleşmelere ve 5346 sayılı yasaya göre ertelenemez ve vazgeçilemez. Yenilenebilir enerji kaynaklarından olan jeotermal enerjinin kullanılmasını imkansız kılan ve ertelemeye yönelik idari işlemler hukuka ve milli çıkarlarımıza aykırıdır" diye konuştu.

Bu bölgelerdeki tüm konut ve işyerlerinin doğalgazın dörtte bir fiyatına jeotermal enerjiyle ısıtılmalarının mümkün olduğunu kaydeden Doğan, "Bu sebeple ülke olarak 'doğalgazı bırakın, jeotermale bakın' diyerek kendi milli kaynaklarımıza sahip çıkmamız gerekmektedir. Ülkemizdeki büyük potansiyeli, diğer yakıtlara göre ucuzluğu, dışa bağımlı olmaması ve kendi öz kaynağımız olması göz önüne alındığında jeotermal enerjinin üstünlüğünün tartışılması bile söz konusu değildir. Jeotermal enerjiye gereken önemin verilmesi halinde ilk etapta ve çok kısa bir süre içinde ülkemizde 1 milyon konutun jeotermal enerjiyle ısıtılması mümkündür. Bunun ülkemiz ekonomisine yıllık katkısı 2 milyar dolar olacaktır" açıklamasında bulundu.

En Çok Aranan Haberler