Tatlılıkları ve uyuşukluklarıyla her ne kedar alıştığımız pandalara benzeseler de maalesef o aileden gelmiyorlar. Red panda/lesser panda/kızıl panda/küçük panda gibi isimleri bulunan bu canlıları bilim insanları yaklaşık 10-15 yıl önce sınıflandırabildiler. Taksonomik olarak evrim ağacının Arctoidea alt sınıfında bulunan kızıl pandalar, ayılar, yüzgeçayaklılar (deniz aslanı, fok, mors), rakunlar ve porsuklarla (gelincik, kokarca, su samuru) gibi canlılarla aynı sınıftalar.
Pandaların ortak özelliği kuşkusuz hem etçil hem de otçul olmaları. Ne kadar etçil görünseler de aslında çoğu otçul olarak takılıyor diyebiliriz. Genelde bambuyla beslenen kırmızı pandaların sıklıkla elma yemesi de gözlemcilerden kaçmamış. Ayrıca buldukları zaman kuş ve yumurtayla da besleniyorlar.
Hatta videosunu da böyle bırakalım :)
2009'da yayınlanan Katılım Dergisi'nin bir makalesinde Kızıl Pandaların yapay şekerleri çok sevdiğine dair makaleleler bulunuyordu. Makaleye göre bilim insanları kornivor türü için kapların birine doğal su, diğerine doğal tatlandırıcılı su ve yapay tatlandırıcılı su konulmuş. Kızıl panda ise bu sulardan yapay olanını seçmiş. Sonuç olarak kızıl pandalar neotam, sukraloz ve aspartam adlı yapay tatlandırıcılara bayılıyorlar!
Oldukça sosyal olan bu hayvanların en büyük zevklerinden biri de karda oynamak
Habitatlarının yok olmasıyla kızıl pandaların nesli maalesef gün geçtikçe tükeniyor. Şu an bilinen 40 adet Kızıl Panda Himalayalar'daki Langtang Ulusal Parkı'nda yaşıyor.