HABER

Doğmamış bebeğin dramı... Siz olsaydınız ne yapardınız?

Beyin ölümü gerçekleşen hamile kadının eşi, "Bebeğe bakacak durumum yok. Doğmasını istemiyorum" dedi.

Beyin ölümü gerçekleşen ve hamile olduğu için yaşatılan Yıldız Alçı'nın eşi, "Bebeğe bakacak durumum yok. Bu yüzden bebeğin doğmasını istemiyorum" dedi. Hastanede çaresizlik içinde yardım bekleyen Erdinç Ceyhan, "Hastane masrafları günlük bin YTL tutuyor. Eğer imam nikahlı olmasaydık belki de hastanede de bu kadar sorunda çıkmazdı" diye konuştu.

İki çocuk annesi ve 6 aylık hamile olan 26 yaşındaki Yıldız Alçı'nın fenalaşarak kaldırıldığı Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi'nde menenjit olduğu ortaya çıktı. Tedaviye alınan Alçı'nın yoğun bakım ünitesinde beyin ölümü gerçekleşti. Doktorlar, anne karnında 24 haftalık olan bebeğin alınabilmesi için, bir aya ihtiyaç olduğunu, bu süre içerisinde Yıldız Alçı'yı makineye bağlı yaşatmaya çalışacaklarını söyledi. Gecekonduda iki kızı ve eşiyle güç kanaat geçinen ve eşi imam nikahlı olduğu için kendi sosyal güvencesinden faydalanamayan Erdinç Ceyhan ise çaresizlik içerisinde hastane bahçesinde bekliyor.

Hastanede hergün eşinin başından ayrılmadan bekleyen Ceyhan, eşinin hastalığından hiç şüphelenmediklerini ve aniden rahatsızlandığını söyledi. Eşinin "başım ağrıyor " demesi üzerine hastaneye getirdiklerini kaydeden Ceyhan, "Beyninde menenjit olduğunu söylediler. Daha sonra yoğun bakıma aldık. Yoğun bakımda iki üç gün durdu. Daha sonra beyin ölümünün gerçekleştiğini söylediler. 5 aylık hamile olduğu için bekletmemiz lazım. Bebeğin dünyaya gelebilmesi için 40 45 gün bekletmemiz gerektiğini söylediler" şeklinde konuştu.

Erdinç Ceyhan bebeğe bakacak durumu olmadığı için doğmasını istemediğini dile getirerek, hastane masraflarını karşılayacak gücünün dahi olmadığını söyledi. Resmi nikahlarının olmadığını belirten Ceyhan, " Doktorlar ben çocuktan vazgeçsem, sen vazgeçsen devlet vazgeçmez elimizden geleni yapacağız diyorlar. Çocuğu nasıl sahipleneceğim bilemiyorum. 2 kızım daha var ve bakacak kimsem yok. Ben şu anda işçi olarak asgari ücretle bir markette çalışıyorum" dedi.

"Eşiniz rahatsızlanmasaydı ve normal olarak çocuğunuz doğsaydı. Ne yapacaktınız" sorusuna ise Ceyhan, "En azından birbirimize destek olup bir şeyler yapardık. Çocuğa annelik yapamam ki. Diğer çocuklarım da sürekli annelerini soruyorlar. Ben de hastadır diyorum. Çocuğun böyle vakalarda yaşama durumu 12-13 gündür diyorlar. 40 gün yaşaması mucize olur bekleyeceğiz diyorlar. Hastane masrafı olan günlük 1 milyarı benim karşılayacak gücüm yok diyorum. Doktorlar ise yardımcı olacağız diyorlar" diye konuştu.

Ceyhan, "Çocuk sağlıklı bir şekilde doğarsa ne yapacaksınız? Çocuk Esirgeme Kurumu'na mı? vereceksiniz" diye soran gazetecilere ise, "Bilmiyorum şu anda öyle bir düşüncemiz yok" cevabını verdi.

Eşini hergün hastanede o halde görünce acı çektiğini kaydeden Ceyhan, "Keşke resmi nikahı yapsaydım. Hastanede en azından bu kadar sorun olmazdı" dedi. Erdinç Ceyhan'a destek veren ve yanında yardımcı olan dayısı Mustafa Kargal ise, "İlk götürdüğümüz hastanede teşhis konulabilseydi bu duruma belki de düşmezdi. Buradaki doktorlar öyle söylüyor. Hukuki mücadele verecek miyiz? Onu da bilmiyorum" şeklinde konuştu.

Alçı'nın yaşaması için en önemli sağlık desteğinin, kalp ve damar yollarının açık tutmak için gerçekleştirilen ilaç tedavisi olduğu belirtildi. Bebek dünyaya geldiği takdirde bunun Türkiye'de bir ilk olacağı öğrenildi. Erdinç Ceyhan'ın çalışma arkadaşı olan Halis Özkaya, "İçinde bulunduğu maddi durum evinden de belli oluyor. Ben de olsam çocuğun dünyaya gelmesini istemem. Maddi ve manevi olarak yeni bir çocuğa daha bakacak güçleri yok. Diğer iki çocuğuna dahi zor bakıyor" dedi.

En Çok Aranan Haberler