Etiketlerdeki yanlış okuma sebebiyle her yıl binlerce ton gıda çöpe gidiyor. Son Tüketim Tarihi (STT) ve Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi (TETT) karıştıran vatandaş farkına varmadan tüketilebilir gıdanın yüzde 72'sini çöpe atıyor. Dünya çapında üretilen yenilenebilir gıdanın üçte biri israf oluyor. Bu miktarın 1,5 milyar ton civarında olduğu düşünülüyor. Üretim, dağıtım ve tüketim aşamalarında yaşanan kayıp ve israfın küresel boyutu ise 1,3 trilyon doları buluyor. İsraf olan gıdanın yüzde 40'i yani 520 milyar dolarlık kısmı ise yenilebilir olmasına rağmen bilinçsiz kullanım sebebiyle çöpe gidiyor. Gıda Güvenliği Derneği ve Nielsen Araştırma Şirketi tarafından yapılan “Gıda Kaybı ve Etiket Okuma Araştırması”na göre Türkiye'deki gıda israfının en büyük nedenlerinden biri de kullanılabilir gıda israfı. Yanlış okunan etiketler israfı tetikliyor. Türkiye'de tüketiciler tüketicilerin yüzde 86'sı Son Tüketim Tarihinin (STT) ne anlama geldiğini bilirken Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi (TETT) konusunda ise tamamen bilinçsiz bir şekilde hareket ediyor. Gıda Güvenliği Derneği Başkanı Samim Saner gıda ürünlerinde iki farklı tarih bulunduğunu belirterek “Et ve süt ürünleri gibi gıda ürünlerinde son tüketim tarihi yazar. Ancak çay, şeker, bakliyat gibi ürünlerde tavsiye edilen tüketim tarihi yazar. Son tüketim tarihi ürünlerinin kulanım zamanı dolduğunda hemen atılması gerekiyor. Çünkü bu ürünler sağlık açısında tehlike arz eder. Ancak üzerinden TETT yazan ürünler tarihi geçse bile bozulmaz. Sadece renginde görüntüsünde değişim olur. Sağlık açısından da bir risk teşkil etmez. Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi geçen gıdaları tüketmek sağlık açısından riskli olmasa da tüketicilerin yüzde 72'si evlerinde Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi (TETT) geçmiş gıda ürünü gördüklerinde bu gıdaları çöpe attığını ifade ediyor. Tüketici bu konuda maalesef yeterli bilgiye sahip değil. Bu da gıda israfını israfı anlamda tetikliyor” dedi.
Bu konuda mevzuat değişikliğine ihtiyaç olduğunu dile getiren Saner “Maalesef TETT'li ürünler bağış da yapamıyorsunuz. Yani İhtiyaç sahiplerine de veremiyorsunuz. Çünkü mevzuat buna engel. Kanuni düzenleme ile bunun önünü açılmalı. Gıda israfının önüne geçmek için tavsiye edilen tüketim tarihini geçen ürünler indirimli satılabilir” diye konuştu.
Araştırmaya göre hanelerin yarısı (yüzde 49'u) haftada iki veya daha sık gıda alışverişi yapıyor. Ortalama bir hane haftada 2,4 kere gıda alışverişi yapıyor. “Alışveriş listesi yapar mısınız” diye sorulduğunda ise tüketicilerin yüzde 59'u önceden alışveriş listesi yapsa da, listesinin dışına çıkmayanların oranı yüzde 37. Tüketicilerin yüzde 41 ise liste yapmadan plansız alışveriş yapıyor. Gıda etiketlerindeki tarih bilgileri anlaşılır bulunmuyor.
Araştırmaya göre gıda paketlerinin üzerinde en çok incelenen bilgi yüzde 88 ile son tüketim tarihi. Buna rağmen tüketiciler gıda etiketlerindeki tarih bilgilerini anlaşılır bulmuyor. Tüketicilerin paket üzerinde bilgilerini en çok okuduğu gıdalar ise yüzde 83 ile süt ve süt ürünleri, yüzde 64 et ve et ürünleri ve yüzde 55 ile dondurulmuş ürünler.
En fazla atığa dönüşen gıda ürünler yüzde 42 ile sebze ve meyve, yüzde 41 ile süt ve süt ürünleri olarak görülüyor. Ekmek konusunda ise tüketicilerin göstermiş olduğu toplumsal duyarlılık nedeni ile tüketicilerin yüzde 87'si bayatlayan ekmekleri atmak yerine değerlendirmeye çalışıyor.
Tüketiciler en fazla gıda kaybının restoran ve otellerde yaşandığını düşünüyor. Yemekhaneler ve evler ise bunları takip ediyor. Tüketiciler, Türkiye'de restoranlarda pişirilen her 10 tabak yemekten 4,5'inin, evlerde ise her 10 tabak yemekten üçünün çöpe gittiğini tahmin ediyor.
Restoranda yemek yiyen tüketicilerin sadece yüzde 21'i “her zaman” paket yaptırıyor, restoranın teklif etmesi durumunda ise paket yaptırmayanların yüzde 50'si fikrini değiştireceğini belirtiyor.