Doğru ve etkili iletişim becerisi küçük yaşlarda kazanılmalı

İSTANBUL (AA) - Uğur Okulları Psikolojik Danışma, Rehberlik ve AR-GE'den Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Barış Sezgin, doğru ve etkili iletişim becerilerinin küçük yaşlarda kazanılması gerektiğini belirterek, "Nezaket kurallarını öğrenen, kişisel temizliğine ve çevresine duyarlı olabilen çocuklar, bu alışkanlıklarını hayat boyu sürdürüyor." ifadesini kullandı.

Uğur Okulları'ndan yapılan açıklamaya göre, kişilik ve karakter gelişiminde büyük rol oynayan iletişim yetkinlikleri, görgü kuralları, kişisel bakım ve çevre temizliği bilinci aynı zamanda bireye mutlu ve huzurlu bir iletişimin kapılarını aralıyor.

"Ağaç yaşken eğilir" atasözünden hareketle hem evde hem okulda görgü kurallarını öğrenen ve uygulayan, kişisel temizliğine ve çevresine duyarlı olabilen çocuklar bu alışkanlıklarını hayat boyu sürdürüyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Barış Sezgin, eğitimli ve donanımlı şekilde yetişmenin temel kurallarından birinin "önce iyi insan olmak" olduğunu vurguladı.

Doğru ve etkili iletişim becerilerinin küçük yaşlarda kazanılması gerektiğini belirten Sezgin, nezaket kurallarının öğrenen, kişisel temizliğine ve çevresine duyarlı olabilen çocukların bu alışkanlıklarını hayat boyu sürdürdüğünü kaydetti.

Çocukların 21. yüzyılın yetkinlikleri arasında gösterilen doğru ve etkili iletişim becerilerine sahip olması için öncelikle ebeveynlerinin onlara doğru örnek olması gerektiğini vurgulayan Sezgin, "Sonrasında ise bayrağı eğitimciler devralıyor. Öğretmenler, öğrencileri akademik olarak yetiştirmenin yanı sıra sosyal ve duygusal gelişimlerini desteklemeli. Öğretmenler; öğrencilerin öz bakım becerileri gelişmiş, kendilerini doğru ifade edebilen, iletişim becerileri güçlü, nezaket kurallarına uyumlu, toplum kurallarının farkında ve onlara saygılı bireyler olarak yetişmelerine katkıda bulunmalı." ifadelerini kullandı.

- "‘Teşekkür’ ve ‘lütfen’ alışkanlığı kazanmalı"

Barış Sezgin, doğru ve etkili iletişim kurma konusunda "sihirli sözcüklerin" önemine işaret ederek, şunları kaydetti:

"Teşekkür etmek, özür dilemek, izin istemek en temel görgü kuralları arasında yer alsa da zaman zaman öğrenciler bu alışkanlığı kazanmakta güçlük çekebiliyor. Oysa ‘lütfen’ ve ‘teşekkür ederim’ sözcüklerini kullanmayı alışkanlık haline getiren öğrenciler, daha güçlü ve doğru iletişim becerilerine sahip oluyor. Ayrıca, sinema, tiyatro, kütüphanede sessiz olması gerektiğini bilen ya da alışveriş kurallarına hakim olan öğrenciler, eğitimle kazandıkları bu becerileri hayat boyu alışkanlık haline getiriyor."

Davranış kurallarının yanı sıra temizlik bilincinin de küçük yaşlarda kazanılması gerektiğini vurgulayan Sezgin, tıpkı yetişkinler gibi çocukların da kişisel hijyenine, yaşam alanlarının temizliğine ve çevresine özen göstermesinin önemli olduğunu belirtti.

Çocukların, kişilik gelişimi üzerinde olumlu etkiler yaratan temizlik alışkanlıklarının erken yaşta evde ve okulda uygulanacak bazı basit kurallarla kolayca kazandırılacağını aktaran Sezgin, "Örneğin, düzenli banyo yapma, kıyafet temizliği, diş bakımı gibi kişisel temizlik alışkanlıkları kazanan öğrenciler sonrasında odası ya da sınıf gibi yaşam alanlarını, çevreyi de temiz tutmak konusunda duyarlı olacaktır." ifadesini kullandı.

Öğrencilere hayat boyu kullanacakları doğru alışkanlıkları kazandırmak adına bu değerlerin eğitim müfredatı içinde yer alması gerektiğine işaret eden Sezgin, şunları kaydetti:

"Asalet ve zarafet eğitimi dediğimiz bu müfredat; telefonda ve yüz yüze konuşma kurallarından alışveriş tutumlarına, sosyal medya iletişiminden çevre duyarlılığına kadar pek çok alanı kapsıyor. Unutmayalım ki sosyal ve duygusal gelişim bir bütündür ve öğrencinin hayatına dokunan tüm ortamlar tarafından süreklilik ve tutarlılık içerisinde desteklenmelidir. Öğrencinin öncelikle aile ortamında kazanması gereken bu beceriler okul ortamında da desteklenmesiyle daha kalıcı hale gelecektir."