HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

"Doğrudan gelir projesini IMF beğendi"

Doğrudan gelir desteğinin seçim yatırımı olmadığını belirten Tarım ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp, Avrupa Tarım Bakanları Toplantısı'nda projeyi anlatacağını ve IMF ile Dünya Bankası'nın projeyi beğendiğini söyledi.

"Doğrudan gelir projesini IMF beğendi"

Bir dizi incelemelerde bulunmak üzere seçim bölgesine gelerek, Sivas Valiliği'ni ziyaret eden Tarım ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin sorusu üzerine Ekonomiden Sorumlu eski Devlet Bakanı Kemal Derviş'i de eleştiren Bakan Gökalp, "Bakanlar Kurulu'nda konuları bilen bakanlar konuşur, bilmeyenler ise bir şey söyleyemez. Söylese bile söylenenler bir şey ifade etmez. Ecevit, zamanında halkın oyu ile seçilen bir bakan atamalıydı" dedi.

Doğrudan gelir desteklerinin ikinci ödemelerine başlandığını ifade eden Bakan Gökalp, "Bunun için çok iyi bir çalışma yapıyoruz. Bu projeyi Türkiye genelinde ben şahsen takip ediyorum. Doğrudan destek projesi, Türk tarımında bir onur ve devrim projesidir. Yüce Atatürk'ten sonra çiftçinin devleti ile buluştuğu tek projedir. Kapsamlı olan bu projede çiftçilerin oraya kaydıyla kalmıyor, Türkiye'de tarım arazisinin, ürünlerin ekildiği yerleri, hane halkının yaptığı işleri, hatta Türkiye'deki hayvan varlığının değerlerini ortaya çıkarıyor. Bunun sonucunda da Türkiye'de ilk defa sıhhatli bir tarım veri tabanı oluşuyor. Bunu biz internet ortamına alarak, Türkiye'de elektronik ekonomi projesini başlatmış oluyoruz" diye konuştu.

"PROJEYİ AVRUPA'YA ANLATACAĞIM"

Tarım Bakanı Gökalp, doğrudan gelir desteği projesinin Türkiye'nin uluslararası arenada prestij projesi olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:

"Çiftçi kayıt sistemi ve doğrudan gelir projesi bugün uluslararası toplantılarda Türk tarımındaki başarı ve devrim olarak konuşulmaktadır. Avrupa Birliği'ne üye olan ülkelerin ve Avrupa Birliği'ne aday ülkelerin Avrupa'da yapılacak olan Tarım Bakanları Toplantısı'nda bu projeyi geçmişte olduğu gibi yine anlatacağım. Bu konuda başlattığımız projeler takdir görüyor. Biz bunu ABD ziyaretlerimizde onların bakanlıklarına, IMF ve Dünya Bankası'na anlattık. Projemiz takdir gördü."

"ÇİFTÇİYE ÖDENENLER SEÇİM YATIRIMI DEĞİLDİR"

Doğduran gelir ödemelerinin seçim yatırımı olduğu şeklinde gazetelerde çıkan haberlerin doğru kaynaklardan alınarak yazılmadığını öne süren Bakan Gökalp, "Bu projenin finansı 2001 yılında bütçe hazırlanırken kondu. 2001 yılında bütçeye konduğu için nakde çevrilip, çiftçilere zamanında verilmesi gerekirdi. Ben basın mensuplarına bu konuda bilgi vermek istiyorum. Bazı medya ve gazetelerde, bilgi kaynaklarının kifayetsiz olması nedeni ile çıkan yazılarda seçim parası olarak yazılıyor. Bunun seçim parası ile hiç bir alakası yok. Bu para daha önce bankaya kondu ve 5 yıllık olan bu proje daha sonra da devam edecektir. Çiftçinin hak ettiği paradır. Bu, devletin memurunun parasını vermemesi gibi bir olay değildir. Memurun maaşını vermek seçim yatırımı mıdır? Asıl bu paranın verilmemesi seçim yatırımıdır. Çiftçinin üretim yapmasını isteyenlerin, Türkiye'nin üretimden çekilmesini isteyenlerin , başka ülkelerin tarım ürünlerinin Türkiye'de açık pazar haline gelmesini isteyenlerin seçim yatırımı olur" diye konuştu.

EKONOMİDEN SORUMLU DEVLET BAKANI'NA ÖVGÜ

Açıklamalarında doğrudan gelir desteğinde kendisine yardımcı olan Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Muhsun Türker'e teşekkür eden Tarım Bakanı Gökalp, "Ben bu konuda Bakanlar Kurulu'nun yaklaşımına da teşekkür ediyorum. Hazineden de sorumlu Sayın Devlet Bakanı Mahsun Türker'e de üretimin önündeki engellerin kaldırılması konusunda verdiği mücadeleye katkısından dolayı teşekkür ediyorum. Keşke 2 sene önce bu bakanla çalışmış olsaydık. Bazılarının amacı üretimi durdurmaktı, böyle yaklaşım olmaz. Dünyadan kullanılan krediden istifade edeceksiniz. Ancak aldığınız borcu üreterek kapatma durumunuz var" dedi.

"TÜRKİYEDE ŞAFAK SÖKÜYOR"

Bakan Gökalp, Türkiye ekonomisinin iyiye gittiğini belirterek, şöyle dedi:

"Yüce Atatürk diyor ki: Çalışmadan, yorulmadan, üretmeden yaşamı tercih edenler önce haysiyetlerini, hürriyetlerini ve istikballerini kaybederler. Üretmeden borçlananlar ülkeyi idare etmek isteyenler Atatürk'ün bu sözünden ders almalılardır. İşte bizim hareket noktamız bu görüştür. Ekonomide düzelme görüldü. Yüzde 44 oranında bir düzelme var. Fabrikalar çıkardıkları işçileri tekrar almaya başladı. Esnafımızın belirttiğim perakende satışlar canlanmaya başladı. Ülkede ekonominin rayına girmesinden bazıları rahatsız oluyor ama Türkiye'de şafak söküyor. Bu sene enflasyon hedeflendiği gibi yüzde 35'lerin altına düşecek. Bununla birlikte yıl sonundaki büyüme oranı da 3.9'u bulacak. Hedefimiz buydu. Büyüme hızının 3.9 olması çok iyi çünkü eksi 8'lerden çıkıyoruz. Türkiye'yi içeriden bölmek isteyen bazılarına fırsat verilmiyor çıkardığımız kanunlar var. Gelecek yıl da büyüme hızı hedefi olan yüzde 5'i yakalayacağız. Bütün rakamlar bunu gösteriyor. Uluslararası analizler de bu rakamları doğrulamaktadır."

Başka bir gazetecinin erken seçimlerle ilgili sorduğu soruyu Bakan Gökalp şu şekilde yanıtladı:

"Varsayımlar üzerine konuşmayız. Meclis milletvekilliği erken seçim kararını almıştır. İnşallah 3 Kasım'da yapılacaktır. Ülkemizin çıkarı ve menfaati de onu gerektirir. 3 Kasım'da seçim yapılsın ve bitsin ki vatandaş seçimleri her gün gündeminde tutmasın. Seçim yapmak isteyenler de bu şekilde isteklerine kavuşmuş olurlar. İptal edilmesi söz konusu değildir."

"BİLGİSİZ BAKAN LAF KALABALIĞI YAPAR"

Bir gazetecinin, "Ekonomiden Sorumlu eski Devlet Bakanı Kemal Derviş'in ekonomik durumu açıklamamasını nasıl yorumluyorsunuz?" şeklindeki sorusu üzerine Bakan Gökalp, "Sayın Mahsun Türker, milletin oyu ile seçilmiş, gelmiş ve milletin vekaletini taşıyan sorumlu bir kişidir. Sayın Başbakanımız, bakanlığa partisinin içerisinden birini getirmesi o günlerde çok daha yararlı olurdu. Çünkü demokrasinin gereği budur. Millet vekaletini veriyor, kişilerin idare etmesi ve kanun çıkarması için Meclis'e gönderiyor. Kemal Derviş'in gelişi yanlıştı. Tabii o Sayın Başbakan'ın takdiri idi. Bakanlar Kurulu'nda bilgisi olanlar bilgi verir. Bilgisi olmayanlar ne bilgi versin. Bilgisi olmayanların bir şeyler söyler ama laf kalabalığından başka bir şey ifade etmez. Bakanlar Kurulu'nda birileri bilgi veremiyor ise bilgi dağarcığında bir şeylerin olmamasındandır" diye konuştu.

Kaynak: İHA

En Çok Aranan Haberler