Doğu Anadolu gökyüzünden bir başka güzel

YUNUS OKUR - Binlerce yıllık geçmişiyle çok sayıda medeniyete ev sahipliği yapan, son yıllarda yerli-yabancı turist akınına uğrayan Doğu Anadolu Bölgesi, doğal güzellikleri ve tarihi mekanları ile ülkenin parlayan turistik bölgelerinden biri olarak adından söz ettiriyor.

Tarihi eserleri, mistik dokusu, yetiştirdiği alimleri ve doğal güzellikleriyle önemli turizm potansiyeline sahip Doğu Anadolu Bölgesi, her yıl binlerce turisti ağırlıyor.

AA ekibi de bölgenin, sıra dağları, kışın bembeyaz yazın yemyeşil görünümü, mavi boncuk göl-göletleri ve şelaleleri gibi doğal güzelliklerinin yanı sıra Erzurum, Kars, Ağrı, Iğdır, Erzincan ve Ardahan'daki asırlık yapılarıyla tarihi zenginliklerini "drone" ile görüntüledi.

- Tarih kokan şehir: Erzurum

Anadolu'nun en eski yerleşim yerlerinden Erzurum, Hitit, Bizans, Roma, Selçuklu ve Osmanlı medeniyetlerinin önemli merkezlerinden biri oldu.

Yaklaşık bin yıllık Türk-İslam medeniyetinin bulunduğu kent, bu dönemlere ait sayısız tarihi eserleriyle tam bir açık hava müzesi konumunda.

Tarih boyunca çeşitli medeniyetlere kucak açan Erzurum'da, eski dönemlere ait pek çok kale, cami, medrese, türbe, kervansaray ve köprü yapıları yer alıyor.

Deniz seviyesinden yaklaşık bin 800 metre yüksekliği nedeniyle yaz aylarında yayla havasının yaşandığı Palandöken Dağı eteklerinde kurulu şehir, "ovadaki serin cennet" diye de anılıyor.

Kadim şehir Erzurum, Tortum Şelalesi, Çifte Minareli Medrese, Öşvank Kilisesi, tarihi evleri, kümbetleri, tabyaları ve Palandöken Dağı ile her yıl binlerce yerli ve yabancı turiste ev sahipliği yapıyor.

- UNESCO Dünya Miras Listesi'ndeki şehir: Kars

Anadolu'ya açılan kapı olarak görüldüğü için Urartular, Selçuklular ve Osmanlılar döneminde "kapı kent" olarak anılan Kars, adeta buram buram tarih kokuyor.

Geçmişte birçok savaşlara sahne olan ve çeşitli medeniyetlerin izlerini taşıyan Kars, tarihi eserleri ve farklı mimarideki yapılarıyla ziyaretçilerini büyülüyor.

Kars'ta bulunan ve UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer alan, "Dünya Kenti", "Medeniyetler Beşiği", "Binbir Kilise", "40 Kapılı Şehir" olarak da adlandırılan Ani Örenyeri, dört mevsim ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.

İlk yerleşimin milattan önce 3 binli yıllara dayandığı ve Saka Türkleri, Sasaniler, Bagratlı Krallığı, Bizanslılar, Şeddat Oğulları Beyliği, Anı Gürcü Atabeyleri, Harzemşah Devleti, İlhanlılar, Selçuklular, Karakoyunlular, Akkoyunlular, Osmanlı Devleti ile Rusların hüküm sürdüğü Ani, kurulduğu günden bu yana 23 medeniyete ev sahipliği yaptı. Ani, aynı zamanda Kafkaslar'dan Anadolu'ya ilk giriş kapısı oldu.

Kentteki Kars Kalesi ile 1579'da Lala Mustafa Paşa tarafından inşa edilen Beylerbeyi Sarayı da önemli tarihi yapıların başında geliyor.

- Medeniyetler geçidi: Ağrı

Medeniyetlerin geçiş güzergahı olarak kullanmasından dolayı "Medeniyetler geçidi" olarak adlandırılan Ağrı, Doğubayazıt ilçesindeki İshak Paşa Sarayı ve Balık Gölü gibi tarihi ve doğal güzellikleriyle ziyaretçilerine doyumsuz güzellikler sunuyor.

İshak Paşa Sarayı, kartal yuvası görünümü, mimarisi ve tarihiyle Doğu Anadolu'nun önemli yapılarından biri.

Topkapı Sarayı'ndan sonra Osmanlı mimarisinin Anadolu'daki en seçkin eserlerinden olan ve Osmanlı, Selçuklu ile Fars mimari üsluplarından esintiler içeren İshak Paşa Sarayı, dünyanın ilk kalorifer tesisatı döşenen sarayı olması özelliğiyle de öne çıkıyor.

Ağrı, Ağrı Dağı eteğinde Nuh'un Gemisi'nin izinin olduğu belirtilen bölgeyle de araştırmacıların uğrak yeri durumda.

- Serhat şehri: Ardahan

Tarih boyunca sınırda bulunduğu için sürekli işgallere maruz kalan Ardahan, Çıldır Gölü, Karaçay Kanyonu gibi doğal güzelliklerin yanı sıra Şeytan Kalesi gibi tarihi yapılarıyla da yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor.

Deniz seviyesinden bin 959 metre yüksekte bulunan, kış aylarında yüzeyi tamamen buz tutan Doğu Anadolu'daki ikinci büyük göl Çıldır Gölü'ne, kış aylarında gelen turistler, buz üstünde yürüyüp atlı kızaklara binmenin keyfini çıkarabiliyor.

Urartular zamanında yapıldığı tahmin edilen "Şeytan Kalesi" de Çıldır ilçesinde Karaçay Kanyonu'nun ortasındaki kayalıkların zirvesinde yer alıyor.

Tarihi ve konumuyla dikkati çeken, zamanında savunma amacıyla yapılan kalenin gizli giriş kapısı da bulunuyor.

Kente gelen ziyaretçilerin görmeden gitmediği tarihi yerler arasındaki kale, eşsiz bir manzara da sunuyor.

- Doğunun Çukurovası: Iğdır

Türkiye'nin en doğusunda, İran, Nahçıvan ve Ermenistan sınırındaki Iğdır, sahip olduğu iklim şartları nedeniyle "Doğu'nun Çukurovası" olarak biliniyor.

Denizden yüksekliği 800 metre ve etrafı yüksek dağlarla çevrili Iğdır'da, doğa yürüyüşünden buzul tırmanışına, neredeyse tüm doğa sporlarını yapmak için uygun alanlar bulunuyor.

Bu nedenle doğa turizminin vazgeçilmez mekanları arasında yer alan kent, farklı bölgelerden doğa sporcularına ev sahipliği yapıyor.

Dağcılar, yöredeki Büyük ve Küçük Ağrı dağları ile Tekelti, Zor, Canderviş dağları gibi birçok önemli dağa tırmanırken, Aras kanyonu, Bulakbaşı sazlığı, İrem bağları, Erhacı kayalıkları gibi alanlara ise doğa yürüyüşçüleri ilgi gösteriyor.

- Tarihi ipek yolu üzerindeki şehir: Erzincan

Erzincan, tarihi ipek yolu üzerinde yer alması nedeniyle yüzyıllar boyu canlı bir kent olarak öne çıkıyor.

Eski dönemlere ait kalelerin yanı sıra Osmanlı ve Selçuklu döneminden kalma kervansaray, han ve kümbetlerin bulunduğu Erzincan, ayrıca Kemaliye, Kemah ve İliç gibi doğal güzellikleriyle öne çıkan ilçeleriyle de doğaseverlerin ilgisini çekiyor.

Doğu Roma İmparatorluğu'nun önemli merkezlerinden olan, Anadolu arkeolojisi açısından büyük önem arz eden Urartu dönemine ait Erzincan'daki tarihi Altıntepe Kalesi, kentteki en eski tarihi yapılardan biri.

Kazılarda özellikle milattan önce 850-590 yıllarına ait yüzlerce tarihi eser bulunan kale ve çevresindeki kalıntıların turizme kazandırılması planlanıyor.

Kentte doğal güzelliğiyle öne çıkan, il merkezine 35 kilometre uzaklıkta yer alan Kalecik köyündeki 9 ayrı kaynak suyunun birleşmesiyle oluşan Girlevik şelalesi, 40 metreden dökülen sularıyla ziyaretçilerini büyülüyor.

Bölgede kış aylarında kalınlığı yarım metreyi bulan karla beyazlara bürünen ve buz sarkıtları oluşan şelale, baharda ise yeşillenen, çiçeklerle kaplanan çevresiyle her mevsim ayrı bir güzellik sunuyor.

Farklı gün doğumu deneyimleri, geçmişle bugünün aynı anda yaşanabildiği kentleri, uçsuz bucaksız ovaları, bereketli toprakları, kış turizmi merkezleri ve sıcakkanlı insanıyla bölge, hem doğal güzellikleri hem de zengin tarihi değerleriyle her mevsim ziyaretçilerine farklı tatil destinasyonları sunuyor.