Doğu Anadolu Muhtarlar Federasyonu Başkanı Abdullah Bataku:

Doğu Anadolu Muhtarlar Federasyonu ve Bingöl Muhtarlar Derneği Başkanı Abdullah Butaku, “Uzun bir aradan sonra tekrar yeşertilen barış umudu hepimizin yüreğine su serpmiştir. Çünkü 3 aydır evlere cenazeler gitmiyor ve analar gözyaşı dökmüyor” dedi.

Bingöl’ün, son çözüm süreciyle birlikte yıllardır akan kanın durmasını ümit ettiğini belirten Abdullah Butaku, yaklaşık 30 yıldır devam eden çatışma ortamından kaynaklı sorunların atılacak adımlarla çözülebileceğini kaydetti. Doğu Anadolu Muhtarlar Federasyonu ve Bingöl Muhtarlar Derneği olarak çözüm sürecini sonuna kadar desteklediklerini ifade eden Butaku, “Öncelikle akan kanın durması için atılan adımları hem bölgedeki 11 il, hem de ilimizdeki dernek temsilcileri olarak yürekten destekliyoruz” dedi.

“BARIŞ UMUDU, HEPİMİZİN YÜREĞİNE SU SERPTİ”

Son 30 yıldır devam eden çatışmalardan dolayı neredeyse her ailede acıklı hikayeler ve sancılara sebebiyet verildiğine dikkat çeken Butaku, “Biz Muhtarlar Federasyonu ve halkın seçtiği insanlar olarak, akan kanın durması ve anaların ağlamaması gerektiğini ısrarla vurguluyoruz. Bu halkın artık kan görmeye tahammülü kalmadı. Öyle ki yıllardır yaşadığımız travmadan dolayı Kurban Bayramı’nda bile kan görmeye dayanamıyoruz. Bugün uzun bir aradan sonra tekrar yeşertilen barış umudu hepimizin yüreğine su serpmiştir. Çünkü 3 aydır evlere cenazeler gitmiyor ve analar gözyaşı dökmüyor. Bu bile başlı başına sorunun çözülmesi gerektiğinin en temel sebeplerinden biri olduğunu gösteriyor” şeklinde konuştu.

“BÖLGE HALKININ ÖNCELİĞİ BARIŞ”

Son günlerde sıkça konuşulan PKK’nın çekilme konusuna değinen Butaku, “Sadece PKK’nın silah bırakması ya da çekilmesi çözüm değildir. Yıllardır sorunla paralel olarak bölgenin adeta kaderi haline gelen geri kalmışlık ve kalkınma sorununun da çözülmesi gerekir. Özelikle şiddet ortamından dolayı köylerini terk etmek zorunda kalanlar için yeni teşvik ve destek paketlerinin geliştirilmesi lazım. Bizim için akan kanın durmasıyla birlikte en önemli konuların başında da bunlar geliyor. Köylerini terk etmek zorunda kalan insanlarımız için daha ciddi teşvikler üzerinde durulmalıdır. Bilhassa köylerin tekrar canlandırılması, hayvancılığın teşvik edilmesi, gelir getirici etkenlerin açığa çıkarılması hayati önem taşıyor. Kürt sorununun çözümsüzlüğünden kaynaklanan yoksulluk, bölgeler arası gelir ve kalkınmışlık farklılığı, istihdam, eğitim, sağlık, işsizlik ve benzer sorunların ertelenmeden ivedilikle çözülmesi lazım. Bölge halkının önceliği barış olmakla birlikte, ekonomik sorunların çözüme kavuşturulması talebi de var” şeklinde sözlerini tamamladı.