Ağırlıklı olarak yaz aylarında daha çok görülen, bazı hayvanların ve böceklerin taşıdığı birçok virüs ölümcül sonuçlara yol açabilmektedir. Virüsün etkisinin yoğunluğu bulaştığı kişinin bünyesine, kronik bir hastalığın olup olmamasına ya da yaşa göre değişiklik gösterebilir ve farklı sonuçlar ortaya çıkabilir. Doğu at ensafaliti de çeşitli hayvanlar aracılığıyla bulaşan virüsler nedeniyle görülür ancak bilindiği gibi bir virüs türü değildir.
Kısaca EEE olarak isimlendirilmiş olan ve Doğu at ensefaliti olarak bilinen rahatsızlık togaviridai familyasından olan bir virüs endeni ile ortaya çıkan bir hastalıktır. Çok ciddi sonuçlara neden olan bir beyin iltihabı enfeksiyonudur.
Çeşitli yollar ile canlılara bulaşabilen bu enfeksiyon insanlara bulaştığı zaman merkezi sinir sistemine saldırır. Bu nedenle beyin dokusunda çok ciddi oranda bir iltihaplanmaya ve dolayısıyla da hasara neden olur. Bu hastalık enfekte olan bireylerde 1/3 oranda ölümcül sonuçlar vermiştir.
Doğu at ensefaliti, ölümcül olmadığı durumlarda da beyinde ciddi hasarlara yol açtığı için kalıcı rahatsızlıklar bırakır. Doktorların ve sağlık yetkililerinin önemsediği ve sağlık tehdidi olarak gösterdiği doğu at ensefaliti, çeşitli yollarla canlılara bulaşabilir.
EEE ya da doğu at ensefaliti sivrisineklerle bulaşır. Virüsün, doğal konakçıları olan bazı kuş türleri arasında yayılmasının ardından sivrisinekler, bu kuşların kanlarını emerek, virüsü insanlara ve başka canlılara da taşıyabilirler. Atlar ve insanlar ise bu hastalığın ve virüsün son konakçıları olarak tespit edilmiştir.
Doğu at ensefalitinin çeşitli belirtileri görüldüğünde vakit geçmeden en hızlı şekilde doktora danışılmalıdır. Aksi takdirde çok ciddi ve ölüme varan sonuçlar görülebilir. Doğu at ensefaliti belirtileri ise 4 gün ila 10 gün arası görülmeye başlayabilir. Virüsün yayılma oranına göre belirtiler de günden güne değişebilir ve ilerledikçe, virüs yayıldıkça artabilir.
Doğu at ensefaliti belirtileri olarak ilk görülenler şunlardır:
Virüs yayıldıkça ve hastalık ilerledikçe de eğer hemen doktora danışılmadıysa belirtiler artarak devam eder. İkinci aşamada görülen belirtiler ise şu şekilde kendini gösterebilir:
Hastalık daha da ilerlediğinde virüs daha çok yayılmış demektir ve bu da komaya ya da gitgide artan ölüm riskine yol açabilir. İkinci aşama belirtiler görüldükten sonra tüm etkiler daha da hızlı artar ve hasta, ciddi oranlarda kötüleşerek hiçbir tıbbi müdahale edilemeyecek hâle de gelebilir.
Doğu at ensefaliti virüsü istatistiklere göre yüksek oranlarda ölüm ya da koma hâli ile sonuçlansa da semptomları ya da komplikasyonları hafifletmeye dair bazı müdahalelerde bulunabildiği tespit edilmiştir. Hastalığın net bir tedavisinin olmadığı bilinmekle birlikte bu tanının koyulduğu kişiler genel olarak hastaneye yatırılır ve yoğun bakım ünitesine alınır. Bunun amacı da beyinsel fonksiyonları etkileyen semptomları yönetmek, oluşan nöbetleri kontrol altına alabilmek ve beyinde oluşan iltihabı azaltabilmek için destekleyici tedavi yöntemleri kullanmaktır.
Doğu at ensefaliti tedavisi olmamakla birlikte hastanın sıvı dengesini koruma, enfeksiyon riskini azaltabilme, solunum desteği sağlayabilme gibi aşamalar tedavi için izlenen süreç dahilindedir. Bu ölümcül olasılıklar ve sonuçlar nedeniyle virüsten mümkün olduğunca korunmak gerekir.
Ölümcül sonuçları olan hasta ölmese de geri dönülmesi hasarlar bırakacak olan bu hastalık ve virüsten korunmak mümkün olabilir. Bunun için en çok yaz aylarında ve sıcak havalarda görülen sivrisineklerden uzak durmak gerekir.
Çevredeki su birikintilerini temizlemek, su dolu kapları mümkün olduğunca taze tutmak ve sık değiştirmek, sivrisinek kovucu ilaç, merhem, sprey gibi ürünler kullanmak ya da bu sinekleri uzaklaştıran bitkiler beslemek işe yarayabilir.