Doğu Çin Denizi'nde su savaşı
Japon ve Tayvan sahil güvenlik gemileri, Doğu Çin Denizi'ndeki tartışmalı adaların açıklarında su savaşına girdi.
Çin'in "Diaoyu" ve Japonya'nın ise "Senkaku" adını verdiği adaların yakınındaki gerginlik sabah saatlerinde yaşandı.
Tayvan sahil güvenlik gemilerinin eşlik ettiği 50'den fazla balıkçı teknesi, Japonya'nın yaklaşık iki hafta önce şahsi mülk sahibinden satın aldığı adaların karasularına girdi.
Japon sahil güvenlik gemileri ise Tayvan teknelerini tazyikli su sıkarak "püskürtmeye" çalıştı. Tayvan sahil güvenlik gemileri de aynı şekilde karşılık verdi.
Tayvan'ın da üzerinde hak iddia ettiği insansız ada parçacıklarında egemenliğin kime ait olduğu konusunda Çin ve Japonya arasında son aylarda gerginlik yaşanıyor.
Çin'deki Şanghay Uluslararası Araştırmalar Enstitüsü'nün Çin-Japonya ilişkileri uzmanı Vu Cinan, tartışmalı adalardaki egemenlik mücadelesinin tarihi ve siyasi arka planını AA muhabirine değerlendirdi.
Adaların esasen Tayvan'ın bir devamı niteliğinde olduğunu savunan Vu, "Japonya, bu adaları kendi kıta sahanlığı içerisinde bulunan Okinava takımadalarının bir uzantısı olarak kabul ediyor. Ancak Okinava adaları ile ‘Diaoyu’ adaları arasında yaklaşık 370 kilometre mesafe var. Dolayısıyla 'Diaoyu' ve Okinava, birbirinden tamamen ayrı iki takımada" diye konuştu.
Beş ada ve üç kaya parçasından oluşan tartışmalı adalarının çevresinde son derece zengin petrol ve doğalgaz yataklarının bulunduğunu söyleyen Vu, "Bölgedeki zengin petrol ve doğalgaz yatakları, Çin ve Japonya'nın da dahil olduğu uluslararası kamuoyunun söz konusu probleme bu denli önem vermesinin başlıca nedenlerinden biri" dedi.
Adalar üzerindeki hakimiyet tartışmasının şimdiye kadar iki ülke arasında diplomatik ve ticari ilişkileri etkileyecek çapta bir gerginliğe neden olmadığını ve gerginliğin ilk kez bu denli arttığına işaret eden Vu Cinan, gerginliği etkileyen başka etkenler de bulunduğunu söyledi. Japonya ekonomisinin son yıllarda ciddi bir gerileme içinde olduğuna dikkati çeken Vu, "Japonya gerileyen ekonomisinin yanı sıra ciddi oranda doğal kaynak sıkıntısı çekerken, okyanuslara açılarak gelişim ve kalkınma formülleri arıyor. Enerji kaynakları arayan Japonya, denizlerde hakimiyet sağlama adına Rusya, Güney Kore ve Çin ile de ciddi sıkıntılar yaşıyor. Tüm bu gelişmeler ışığında ‘Diaoyu’ adaları sorunun tesadüfen gündeme gelmediği apaçık ortada" diye konuştu.
ABD’nin "adalar probleminde tarafsız olduğu" söylemini değerlendiren Vu, bu söylemin gerçeği yansıtmadığını belirterek, "Aslına bakılırsa adalar problemi, ABD tarafından tetiklendi" iddiasında bulundu.
Vu, Çin Halk Cumhuriyeti'nin Birleşmiş Milletler tarafından resmen tanınmasının hemen ardından 1972 yılında ABD'nin tartışmalı adaları Japonya'ya bağlı Okinava yönetimine devrettiğini hatırlatarak, Çin'in bu kararı hiçbir zaman kabul etmediğini ve adaların hakimiyetinin Çin'de olduğunu her fırsatta ifade etmeye devam ettiğini söyledi.
"ABD'nin tavrı bugün de aynı şekilde büyük çelişkiler barındırıyor" diyen Vu, "Adaların egemenliği konusunda Çin ve Japonya arasında taraf tutmadığı ve sorunun bu ülkeler arasında çözülmesi gerektiği yönündeki Washington yönetimi söylemi, daha sonra adaların hakimiyetinin Japonya'ya ait olduğu söylemine dönüştü" diye konuştu.
