"Fakirin protein deposu, sofraların tacı" olarak nitelendirilen hamsi, deniz suyu sıcaklığının henüz istenen seviyeye düşmemesinden dolayı Doğu Karadeniz'de sürü oluşturup, yeterince av vermiyor.
Balıkçılar, deniz suyu sıcaklığının 10-12 derece civarına düşerek bol miktarda hamsi avlayacağı, vatandaş ise ucuz hamsi yiyeceği günleri bekliyor.
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Deniz Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Coşkun Erüz, hamsinin şu sıralar Orta ve Batı Karadeniz'de avlandığını, Doğu Karadeniz'de ise beklendiği kadar av olmadığını belirtti.
Hamsinin deniz suyunun 10-12 derece sıcaklığa düştüğü zaman sürü oluşturduğunu ve böylece topluca avlanabildiğini ifade eden Erüz, "Karadeniz'de hamsi genelde Kasım ve Aralık aylarında av vermeye başlıyordu. Bu dönemde dağlara kar düşüyor, hava soğuyor deniz de buna paralel olarak yavaş yavaş soğuyordu. Hamsi de su sıcaklığı 10-12 derece civarına düşünce dağınık olarak beslenme güdüsünden yavaş yavaş sürü oluşturup sürü halinde hareket etme içgüdüsüne doğru geçiş yapıyor. Şu anda Doğu Karadeniz'de su sıcaklığı 15-16 derece civarında ise balığın sürü oluşturup topluca hareket etme güdüsünün tam olarak ortaya çıkmadığını düşünebiliriz" dedi.
Karadeniz'de dağınık halde beslenmeye devam eden hamsinin av vermesi için sürü oluşturması gerektiğini vurgulayan Erüz, "Henüz deniz suyu yeterince soğumadığı için balığın da beklenen göç verme veya sürü oluşturma güdüsü devreye girmedi. Bu nedenle beklediğimiz avı alamıyoruz ve hamsi tavaya gelmiyor" diye konuştu.
Aşırı avcılık, kirlilik, küresel ısınmaya bağlı iklim değişikliklerinin de hamsi avında etkisi olabileceğini dile getiren Erüz, şöyle devam etti:
"Bir yıl önce gerçekte ne kadar balık avladığımızı, geçen yılki balık miktarının ne kadarını avlandığımızı bilirsek o zaman gerçek bir yorum yapabiliriz. Eğer geçen yıl eldeki stokun yüzde 80'ini yok etmişsek, avlayarak veya başka nedenlerle o zaman yüzde 20'den yeniden yüzde 100'ün oluşmasını bekleme şansımız yok. Soğumanın gerçekleşmemesi nedeniyle balığın toplanmasından bahsediyoruz ama elde ne kadar balık var ki toplanacak o da ayrı bir soru."
-Umutlar soğuk havaya bağlı-
Yrd. Doç. Dr. Coşkun Erüz, Türk karasularının kirliliğin yüzde 74 oranında arttığını, bunun da denizdeki ekosistemi etkilediğini belirterek, "Kıyılarımızdaki bu kirletici etki denizdeki ekosistemi etkiliyor. Hamsinin bundan etkilenmemesi mümkün değil. Karadeniz yarı kapalı ve dışsal etkilere çok açık bir deniz. Bu etkinin en büyüğü insan eliyle oluyor. Aşırı avcılık da kirlilik de bunun içinde. Eğer denizi kirletmeye ve aşırı avlanmaya devam edersek balığı tavada değil rüyada görürüz" dedi.
Doğu Karadeniz'de şu anda "hamsi yok" demenin doğru olmadığını, çünkü var olan hamsinin sürü oluşturmadığı için bol miktarda avlanmadığını dile getiren Erüz, "Deniz suyu sıcaklığı biraz daha düşerse hamsi sürü oluşturup bol miktarda avlanır ve tezgahlarda daha fazla yer alır" diye konuştu.
Öz Çakıroğlu Balıkçılık firmasının sahibi Ahmet Çakır (55) ise 10 yıldır balıkçılık yaptığını belirterek, "Büyük balıkçı teknesiyle balıkçılık yapıyorum. Bu sene balık yok gibi" dedi. Yeterince balık yakalayamadıkları için birçok balıkçının borçlarını ödeyemediğini dile getiren Çakır, Doğu Karadeniz'de mevcut hamsinin de küçük olduğunu belirtti.
Çakır, 24 metreden daha sığ sularda avlanma yasağına da tepki göstererek, bu nedenle büyük teknelerin kıyıda avlanamadığını, aksi takdirde sahil güvenlik ekiplerince balıkçılara ciddi para cezaları kesildiğini sözlerine ekledi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz