Doğu Perinçek’Ten Yüksekova Mitingi Yorumu: Pkk Adayımızı Tehdit Ediyordu

– VATAN Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Hakkari'nin Yüksekova İlçesi'nde yaptıkları mitingi çok zor şartlar altında gerçekleştirdiklerini belirterek, "İstifa eden adayımız 20 gündür tehdit ediliyordu. Kaldı ki istifası zaten geçerli değil. THY iki gün kala anlaşmamızı iptal etti. Vali ve Kaymakam hakkında suç duyurusunda bulunacağız" dedi. Trabzon Gazeteciler Cemiyeti’nde basın toplantısı düzenleyen Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Hakkari Yüksekova’da Türk bayrağıyla miting yapan tek parti olduklarını belirterek, şunları söyledi: “Amerikan planını bozduk. Amerikan planına göre Güneydoğu illerinde Türk bayrağı yasak. AKP’ye göre de yasak. PKK zaten Türk bayrağına düşman. Hepinize, milletimize çok acı vereceğini bildiğim dün yaşadığımız bir olayı aktararak başlayayım. Bir polis memuru, Yüksekova’da uçaktan indiğimizde bize, ‘Türk bayrağıyla miting yapacak mışsınız. Türk bayrağı açacak mışsınız. Emniyetten izin aldınız mı?’ dedi. Türk milletinin huzurunda bütün kamuoyuna açıklıyorum. Polis bize soruyor; ‘Türk bayrağı açmak için emniyetten izin aldınız mı?’ Bu bir Yüksekova olgusu. Orada Vatan Partisi Türk bayrağıyla miting yapan tek partidir. Edirne, Trabzon, Artvin, Tekirdağ bizim için neyse Yüksekova da odur. Ama bir yasağı, Amerikan yasağını çiğnediğimiz için boğuşa boğuşa o mitingi yapabildik. Sonuçları da son derece tarihi önemdedir.” ADAYIMIZ 20 GÜNDÜR TEHDİT EDİLİYORDU Doğu Perinçek, mitingin ardından Hakkari birinci sıra adaylarının istifası olayına da değinerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Mitingden sonra Hakkari 1. sıra adayımız Namık Ereli kardeşimizi, silahla tehdit ederek, zorbalıkla. Bizim haberimiz yok. Mitingden yarım saat sonra bir bakıyoruz internette, istifa etmiş birinci sıra adayımız ve HDP’ye geçmiş. Öğreniyoruz ki zorla, silah zoruyla istifa ettiriliyor. Zaten bize 15-20 gündür aktarıyordu, ‘PKK’lılar beni tehdit ediyor. Halk mahkemesinde seni yargılayacağız. Kurşuna dizileceksin. Ailen burada barınamayacak, istifa et diye tehdit ediyorlar’ diyordu. Eşkıyayı, silahla tehdit edeni, silah kullanan teröristi nasıl meclise sokacaksınız? HDP’yi elbirliğiyle kucaklayarak sistemin merkezine oturtmak isteyenleri protesto ediyorum. Terör örgütünü siyasetin merkezine oturtuyorsunuz. Amerikan planı bu olduğu için. PKK’yı meclise Amerika taşıyor. Amerika önümüzde kurulacak hükümetin Türk milletini Anayasa’dan çıkarması için, özerkliğin gelmesi için, Kemal Derviş’in borçlanma ekonomisinin gaddarca sürdürülmesi için PKK’yı meclise sokuyor. Kurulacak AKP-CHP hükümetini desteklemekte de PKK’ya özel görev veriyor. Kimi meclise sokuyorsunuz? Bazı gafil aydınlarımıza soruyorum. Çarşıları, dükkanları yakanı, haraç toplayanı, yol keseni, kimi meclise sokuyorsunuz? Atatürk’ün heykelini tekmeleyeni, bayrak yakanı. Bu nasıl oluyor? Bir terör örgütü Amerika merkezli sistem tarafından siyasetin merkezine oturtuluyor. Hükümet kurulmada anahtar roller verilmek isteniyor. Bütün milletimizi uyarıyorum. HDP’ye verilen oylar teröre verilen oylardır. Bir tanesi dün yaşandı.” İSTİFA GEÇERLİ DEĞİL Hükümetin seçim güvenliğini sağlayamadığına dikkat çeken Doğu Perinçek şunları söyledi: “Böyle seçim olur mu? Tabancayı dayayacaksın şakağına, ‘İstifa et’ diyeceksin. Kaldı ki o istifa geçersiz. Biliyorsunuz, listeler kesinleştikten sonra ölüm dışında listelerde değişiklik olmuyor. İstifa geçersiz. Ama olsun. Propaganda yapılacak, reklam yapılacak. Türk bayrağı dalgalandı ya Yüksekova’da. Onu nasıl silecekler? Beceremediler, önleyemediler. Zor yalnız PKK’nın gelip bizim adayımıza silah dayatması değil. Sürekli zorlukla karşılaştık. Miting yerimiz top sahasıydı. Şehrin içinde, kenarında olan top sahasıydı. Miting günü bize tebligat yapıldı. Resmi olan, Kaymakamlık tarafından ilan edilmiş olan miting yeri, şehrin 7 kilometre uzağında stadyuma alındı. Stadyumdan, miting yaptığımız yerden tek bir ev gözükmüyor. Şehrin tamamen dışında. İnsanlar gelmesin diye. O da yetmedi. Polis tarafından stadyuma giden yola barikatlar çekildi. Kimse katılmasın diye. Güvenlik bu. Yüksekova Kaymakamlığı da, ‘Mitinge katılımı önleyelim, güvenlik içinde miting olur’ düşüncesinde.” THY ANLAŞMAYI İPTAL ETTİ Yüksekova mitingini düzenlemek için bir çok zorlukla da karşılaştıklarını vurgulayan Perinçek, şöyle devam etti: “Uçaklarımızı kaldırtmadılar. AKP hükümeti bir yandan, PKK bir yandan. Üç uçak tuttuk. Edirne, İstanbul, İzmir, Ankara Yüksekova ile kucaklaşsın. Edirne-Yüksekova kucaklaşıyor dedik adına. Uçaklarımızı tuttuk, THY ile anlaşmalar yaptık. Mitinge iki gün kala anlaşmalar iptal. Başka havayolundan uçak tutuyorsunuz, ‘inemez’ diyor. Sonra, ‘164 kişilik uçak olmaz’ diyor. 104 kişilik tutuyorsunuz, ‘O da olmaz’ diyor. THY’nin 164 kişilik uçağı iniyor. Sonuç itibarıyla Van üzerinden, hatta bazı arkadaşlarımız İran üzerinden. Çok az sayıda arkadaşımız oraya ulaşabildi. Ama dediğimizi yaptık. Hükümetin engellerine, PKK’nin şiddetine, tehdidine göğüs gererek Yüksekova’da, Türk bayrağı altında mitingimizi yaptık. Bu da milletimize armağan olsun.” VALİ VE KAYMAKAM İÇİN SUÇ DUYURUSU Perinçek, Hakkari Valisi’nin, “Buraya gelmeyin. Can güvenliğinizi sağlayamayız” dediğini de belirterek şunları söyledi: “Biz de, ‘Sizin güvenlik sağlamanıza ihtiyacımız yok. Geliyoruz. Güvenliği biz sağlarız’ dedik. Bakın Türkiye ne hale düşmüş? O kaymakam, o vali ne o zaman? Şimdi hepsi hakkında suç duyurusu yapıyoruz. Can güvenliği sağlayamayan vali ve kaymakam. Mitingleri şehrin 10 kilometre uzağına süren bir kaymakam. Türk bayrağı için izin almaktan bahseden Emniyet. Türkiye’yi bölmek için Amerikan planı içinde AKP de, PKK da rolünü yerine getiriyor. Ele ele vermişler. Oradaki halkımız, Vanlılar, Yüksekovalılar, Şemdinlililer, Çukurcalılar, Hakkarililer bize şunu söylüyorlar; ‘burada seçim güvenliği yok. Gizli oy ilkesi uygulanmıyor. Burada oylar açık veriliyor. Yani perdenin arkasına girerek oy vermiyorsunuz. Herkesin ortasında pusulayı veriyor, gelen de herkesin ortasında göstererek PKK’nın yasal uzantısı olan HDP’ye mührünü basıyor. Eğer böyle olmasa, gizli oy olsa, HDP yüzde 2-3’ten fazla oy alamaz’ diyorlar. Seçim güvenliği hem mevcut hükümet tarafından, hem de Güneydoğu’da PKK tarafından tehdit ediliyor. Türkiye bu koşullarda seçime gitmektedir ve bir silahlı, bölücü terör örgütü şimdi meclise sokulmak isteniyor.” HDP’NİN MECLİSE GİRMESİ TÜRKİYE İÇİN TEHDİTTİR PKK’nın meclise girmesi ve yüzde 10 barajını aşmasının Türkiye’nin geleceği açısından birinci önemli tehdit olduğunu vurgulayan Perinçek, “Türkiye’nin karanlık iç çatışmalara gitmesi sürecinin başlangıcıdır. Bunu görmek için kahin olmaya gerek yok. Yugoslavya’ya, Suriye’ye, Irak’a bakın. AKP-CHP hükümet olacak, PKK’yı kucaklarına alacaklar ve yeni bir Anayasa yapacaklarmış. Zaten PKK’nın ABD’nin dayattığı anayasa bu. Basit bir seçim değil bu seçim. Türkiye’yi yeniden etnik gruplara bölen, Ortaçağ kuyularına yuvarlayan, tarikatlara cemaatlere ayrıştıran planı başlatmanın formülü. PKK’nın silahlı terörüne övgü düzen, onu parlatan bir basınla karşı karşıyayız. Hayret ediyoruz. Bazı aydınlarımız, kendine Atatürkçü ve vatansever diyen aydınlar ve sanatçılarımız, at gözlükleri takmışlar herhalde elbirliğiyle, ‘Napalım da şu PKK’yı meclisin ortasına oturtalım, meclisi terör alanı haline getirelim diyorlar” sözleriyle açıklamalarını noktaladı.