Doğum kontrol hapları, yaklaşık 1960'lı yıllarda keşfedilmiş olan ve günümüzün modern ilaç teknolojisiyle sürekli gelişmekte olan ilaçlardır.
Temelinde östrojen ve progesteron adı verilen iki tane hormon bulunmaktadır. Fakat zaman içerisinde tıbbın seçtiği östrojen ve progesteron çeşitleri ve miktarı değişmiştir. Günümüzdeki trend artık çok daha düşük dozlu hormonal ilaçları kullanmaktadır. Bu sebeple hastalarda görülen ödem, bulantı, kusma, kilo alma gibi yan etkileri çok daha az görülmektedir.
Doğum kontrol hapının içerisinde, östrojen ve progesteron adı verdiğimiz kadının doğal hormonları bulunmaktadır. Son yıllardaki eğilim, daha çok düşük dozlu doğum kontrol haplarını kullanmaktır.
Üç temel mekanizma ile gebelikten korunma etkisi vardır. Birinci mekanizma, yumurtlamanın baskılanması olmaktadır. İkinci mekanizma, progesteron etkisiyle rahim ağzındaki mukus tabakasının kalınlaşması ve spermlerin rahim içerisine penetrasyonunun engellenmesidir. Üçüncü ve en önemli mekanizma da, doğum kontrol hapları sayesinde rahim iç tabakasının incelmesi ve embriyonun yerleşmesi için uygunsuz bir hale gelmesidir. Bu üç temel mekanizma ile doğum kontrol hapları gebeliğe engel olurlar.
Doğum kontrol hapları östrojen ve progesteron içerikli haplardır. Bunların piyasada en sık bulunanları, içerisinde 21 tablet bulunan ilaçlardır. Adetin birinci günü başlanmasına tavsiye edilir. Böylece hastanın olası bir gebeliği ekarte edilmiş olunur. Adetin birinci günü başlandığında yumurtlamayı baskılama etkisi çok yüksek düzeyde olacaktır. O ay içerisinde de güvenilir olacaktır.
Adetin ilk günü başlamak ve her gün aynı saatte almak koşuluyla hastanın ilaç kullanımına 21 gün devam etmesi önerilir. Ardından 7 gün ara verilmesi ve 8.gün ikinci kutuya başlanması önerilir. İkinci kutuya geçerken adetin başlayıp başlamadığı çok önemli değildir. Bu süreç içerisinde kullanım unutulursa, hatırlandığı zaman bir önceki dozla beraber o günkü doz alınmalıdır. İki günden fazla unutulursa, mutlaka o ay için prezervatif gibi ilave bir yöntemle korunmak önerilir.
28 tabletli ilaçlarda ise, hasta hiç ara vermeden 28 gün boyunca ilaç kullanılır. Bir kutu bittiğinde direkt olarak ikinci kutuya geçer. Günün istediği saati alınabilir, ancak yatmadan evvel alınmasını tavsiye ederim. Çünkü unutmadan düzenli kullanmak çok önemlidir.
Doğum kontrol hapı, temelinde iki sebeple tercih edilir. Birinci grupta doğum kontrolü isteyen hastalarda, ikinci grupta da bir takım jinekolojik hastalıkların tedavisi sırasında tercih edilebilir.
Özellikle genç, kilo problemi olmayan, sigara içmeyen, herhangi bir sağlık sorunu olmayan hastalarda doğum kontrol hapları bugün çok tercih ettiğimiz bir yöntemdir. Düzenli kullanıldığı takdirde de yüzde 99'un üzerinde koruyuculuk oranı vardır. Kadın, adetin ilk günü başlayıp düzenli bir şekilde kullanmak yoluyla gebelikten korunabilir.
Hekim olarak tercih ettiğimiz ikinci bir doğum kontrol hapı kullanma süreci, bir takım jinekolojik hastalıkların tedavisidir. Özellikle polikistik over adı verilen bir hastalıkta tüylenme, akne gibi problemlerin önüne geçebilmek için bu hapları sıklıkla kullanırız. Adet sancılarına yol açan çikolata kistlerinin tedavisinde, fonksiyonel over kistinin tedavisinde, ağrı kesicilerle başa çıkamadığımız çok ağır adet sancısı olan hastalarda tedavi maksadıyla da jinekologların sık kullandığı ilaç grubudur.
Doğru hastanın seçilebilmesi, öncesinde jinekolojik muayene yapılması çok önemlidir.
Doğum kontrol hapı alırken en çok dikkat edilmesi gereken şey, hastanın bunu hekimiyle görüşmesi, hekiminin hastanın daha önceki sağlık problemlerini ve kullandığı ilaçları gözden geçirmesi, ayrıntılı bir jinekolojik muayenin yapılması, testlerin değerlendirilmesi ve ultrasonografik kontrolün yapılmasıdır.
Bütün bu değerlendirmeler yapıldıktan sonra hekimle birlikte seçilen bir doğum kontrol hapının kullanımı sırasında hasta büyük bir ihtimalle çok ciddi bir yan etki yaşamayacaktır.
Hasta bu ilaçları adetin birinci günü kullanmaya başlamalıdır. 21 tableti bitirdikten sonra 7 gün ara verir ve sekizinci gün ikinci kutuyu kullanmaya başlar.
Doğum kontrol hapı kullanırken adet sancıları hemen hemen hiç olmaz. Adet miktarı azalır. Adetin gün sayısı azalır ve hastanın ağır kan kayıpları çok rahat bir şekilde tedavi edilebilir.
28 tablet içeren doğum kontrol haplarında ise, bir kutuyu bitirdikten sonra hiç ara vermeksizin ikinci kutuya başlanmalıdır.
En çok dikkat edilmesi gereken şey haplara adetin birinci gün başlanmasıdır. Eğer birinci gün başlanmadıysa, ilk 7 gün içinde başka bir zamanda başlandıysa mutlaka o ay içerisinde prezervatif gibi başka bir yöntemle hastanın korunması çok önemlidir.
Kullanım sırasında görülebilecek bulantı gibi hafif yan etkiler için, bulantı kesici ilaçlar beraberinde tedaviye eklenebilir. Kullanım başladıktan sonra kusma çok sık aralıklarla ve hemen olursa, ilacın etkinliğinin düşürülebileceği gözden kaçırılmamalı ve hekime danışılmalıdır.
Doğum kontrol haplarını kesinlikle doktor kontrolünde kullanmak gerekir. Bu hapları reçetesiz bir şekilde eczaneden almak mümkündür, ancak bunu tavsiye etmeyiz. Öncesinde mutlaka detaylı bir öykü sorgulaması, arkasından jinekolojik muayene, ultrason ve testlerin yapılması sonrasında, hastanın yaşına ve kilosuna göre bir ilaç belirlenmelidir.
Çünkü bu noktada ilaçlar arasında hem dozaj anlamında, hem de içeriği bakımından çok ciddi farklar vardır. Bunu ancak konunun uzmanı olan bir hekim doğru bir şekilde değerlendirebilir.
Dolayısıyla hekim kontrolünde bu ilaçlara başlanması gerekir. Yan etkiler hakkında da hekimlerden bilgi alınmalıdır.
Doğum kontrol hapını gebelik istemeyen ve sağlık problemi olmayan genç kadınlar çok rahat bir şekilde kullanabilir. Aslında günümüzde artık 40-45 yaşına kadar olan kadınlar, doğum kontrol haplarının içerisindeki östrojen ve progesteron düzeyleri düşürüldüğü için çok rahat bir şekilde kullanabilirler. Eskiden 40 yaşın üzerindeki kadınlara pek vermek istemezdik fakat bugün sağlıklı olan kadınlar için çok rahat bir şekilde tercih edilebilir.
Ancak kadının obezite, aşırı kilo problemi varsa, yüksek miktarda sigara içiyorsa, kronik karaciğer ve böbrek hastalıkları varsa, pıhtılaşmaya eğilim taşıyan bir hastaysa, hipertansiyonu varsa ve bu tedavi altında değilse, doğum kontrol hapı kullanımından kaçınılması gerekir.
Çok ağır migren ve baş ağrısı atakları olan kadınlar için de doğum kontrol hapları önerilmez. Baş ağrısını tetikleme ihtimali olabilir.
Doğum kontrol hapı kullanırken adet görülür. Doğum kontrol hapları, dengeli östrojen ve progesteron preparatlarıdır. 21 tablet içerirler, adetin birinci günü başlanır. 21 gün kullanıldıktan sonra kullanıma 7 gün ara verilir, sekizinci gün yeni bir kutuya geçilir. Yedi günlük aranın ikinci ya da üçüncü gününde adet kanaması başlayacaktır. Fakat bu görülen adet kanaması her zamankinden kısa miktarda ve kısa süreli olabilir. İçindeki hormonların doğal etkisidir. Adet sancısı da çok azalan ya da hiç karşımıza çıkmayan bir şikayettir.
28 tablet içeren doğum kontrol haplarında da, kutunun hemen bitiminden sonra ikinci kutuya geçilir. Kutunun son haftasında hasta yine adet görecektir.
Düzensiz kullanım olursa, unutma süresi 24 saati geçerse, adet dışında ara kanama gibi bir şikayet olabilir. Bu nedenle doğum kontrol hapı kullanacak hastalarda düzenli kullanımın altını çizmek gerekir.
Hiçbir doğum kontrol yönteminin güvenilirliği yüzde 100 değildir. Doğum kontrol hapları da koruma ihtimali çok yüksek olan ilaçlar olmakla birlikte, teorik anlamda yüzde 1-2 gibi gebe kalma ihtimali vardır. Ancak biz bunu pratik hayatımızda daha çok düzensiz kullanımda görmekteyiz.
Bazı hastalar 24 saati geçen unutma süreleriyle düzensiz kullandıklarında gebe kalabilirler. Düzenli hapını kullanan kadınlarda gebe kalma oranı çok nadirdir.
Eğer adet rötarı olursa, hasta mutlaka bir gebelik testi yaparak bunu kontrol etmelidir.