KADIN

Doğum Kontrol İlaçları Migreni Tetikliyor Mu?

Doğum kontrol ilaçları ile migren ilişkili mi?

Doğum Kontrol İlaçları Migreni Tetikliyor Mu?

Memorial Hastanesi Nöroloji Bölümü’nden Uz. Dr. Abdullah Özkardeş, “Migren rahatszılığı ve doğum kontrol ilaçları” hakkında bilgi verdi.

Migren nedir ?

Migren bir baş ağrısı türüdür. Genellikle başın yarısını tutan, zonklama tarzında olan, baş ağrısı ile birlikte bulantı kusma yapabilen ve ışık ve gürültüye karşı hassasiyet yaratan, ataklar halinde gelen bir hastalıktır. Her yaşta görülebilmekle birlikte, yüzde 70-80’i 15-55 yaşları arasında görülür. Kadınlarda görülme sıklığı erkeklerin yaklaşık 3 katıdır.

Neden oluşur ?

Migrenin neden oluştuğu kesinlikle bilinememektedir. Beyinin damar yapısında veya nörokimyasal düzeyde olan geçici etkileşimler ve değişiklikler sonucu olduğu düşünülmektedir. Migren ağrısının, trigeminal denilen bir sinirin beyin hücrelerini uyararak, bazı kimyasal maddelerin serbest kalması ve bunların beyin yüzeyindeki kan damarlarının şişmesine ve uyarılmasına neden olmasıyla başladığı düşünülmektedir.

Neden olduğu kesinlik kazanmasa da migren:

• Biyolojik bir bozukluktur.
– Diyabet veya hipertansiyon gibi
• Santral sinir sisteminin bir hastalığıdır.
– Özel tetikleyicilere ve uyaranlara duyarlıdır.
– Ailesel görülme sıktır.
• Beyindeki sinir hücrelerinin ve beyini çevreleyen kan damarlarının bir hastalığıdır.
Belirtileri ?Migrenin özellikleri şöyle sıralanabilir:

  • Ağrı tipik olarak başın bir tarafındadır
  • Ağrı nabız atan karakterdedir
  • Ağrı günlük faaliyetleri etkileyecek kadar yoğun olabilir
  • Bulantı veya kusmaya neden olabilir
  • Işığa veya gürültüye karşı duyarlılık olabilir
  • Ataklar 4-72 saat veya daha fazla sürebilir
  • Görmeyle ilgili veya ağrıdan önce aura denilen haberci bulgular olabilir
  • Merdiven çıkma gibi egzersizler genellikle ağrıyı kötüleştirir


Migren hastalarının yaklaşık yüzde 20’si aura yaşarlar. Aura baş ağrısından önce ortaya çıkan bir çeşit ikaz bulgusudur. Baş ağrısından 20-60 dakika kadar önce çizgi görme, flaş ışıklar ve kör noktalar gibi görme ile ilgili yakınmalar ortaya çıkar. Bazı hastalarda yüz ve kolda uyuşma veya konuşma bozukluğu gibi yakınmalar ortaya çıkabilir. Aura’nın beyinin özel alanlarını besleyen küçük damarların daralması ile oluştuğu düşünülmektedir. Migrenin bayanları seçiciliğiMigren sıklıkla çocuklukta başlar. Okul çağı çocuklarının % 4-10’unda migren bulunmaktadır ve migrenli 5 yetişkinden biri, hastalığının 10 yaşından önce başladığını ifade etmektedir. Buluğ çağından önce migren erkeklerde sıktır. 20’li yaşların başında ise erkeklerden 3 kat daha fazla olacak şekilde kadınlarda sıklaşır. Migren kadınların yüzde 18.2’sinde ve erkeklerin yüzde 6.5’unda görülmektedir. Ayrıca kadınlar migren nedeniyle daha fazla maluliyete uğrarlar. ABD’de 28 milyon migrenli olduğu ve bunun da 20 milyonunun kadın olduğu tahmin edilmektedir. Kadınlarda en fazla sıklık, hayatlarının en üretken yılları olan 25-55 yaşları arasında görülür. Kadınlarda ayrıca 30’lu yaşlarda migren sıklığının yanında, şiddetinde de artış olur. Migren kadınlarda 40 yaşından sonra azalmaya başlar. Hormonal değişiklikler, cinsiyetler arasındaki farklılığı kısmen izah eder. Çünkü migren 70’li yaşlarda bile kadınlarda daha sıktır.

Kadınlarda migren atakları, hamilelik, menopoz ve adet dönemi gibi hormonal değişikliklerle ilgili durumlardan etkilenir. Migrenli kadınların yüzde 70’i, adet dönemlerinde ataklarının arttığını bildirmektedirler. Bazı migrenliler ise adet öncesi gerginliğin bir parçası olarak migreni yaşarlar. Menstrüel migren, östrojen seviyelerindeki değişikliklere bağlı olarak özellikle her ayın aynı gününde görülür. Menstrüel migren, muhtemelen östrojen çekilme bulgusu olarak belirmektedir. Yüksek östrojen seviyesi döneminden birkaç gün sonra olan adet sırasında, östrojen ve progesteron seviyelerinin ani düşüşü ile migren ağrıları tetiklenmektedir. Hamileliğin ilk aylarında östrojen seviyelerindeki artış, migrene karşı bir koruyucu etki yapmaktadır. Migrenlilerin yüzde 60-70’i, hamilelik sırasında düzelmektedir. Doğum sonrası migren tekrar başlamaktadır.


Doğum kontrol hapları ile migren ilişkili mi?Doğum kontrol ilaçları (oral kontraseptifler), hormon içeren ilaçlardır. Genellikle östrojen ve progesteron birlikte bulunur. Fakat sadece progesteron içeren doğum kontrol ilaçları da vardır. Bu ilaçlar beyindeki hipofiz bezini etkileyerek, overlerde her ay oluşturulan yumurtanın serbest bırakılmasını engellerler. Yumurtlama (ovulasyon) olmaması, gebelik olmaması anlamına gelir. Düzenli kullanımla, doğum kontrol ilaçları gebeliği % 99 engeller.

Migren, doğum kontrol ilacı alan bayanlarda % 40 gibi yüksek oranlarda görülebilmektedir. Doğum kontrol ilaçları, östrojen seviyelerini 4 kat azaltmaktadır. Bu östrojen çekilişinin migreni tetiklediği veya artırdığı düşünülmektedir. Doğum kontrol ilaçlarının migrenli hastalara etkileri farklı olabilmektedir:

  • Migren iyileşebilir.
  • Migren ataklarının sıklığı ve şiddeti etkilenmeyebilir.
  • Migren daha sık ve daha şiddetli olabilir.
  • Migreni olmayan bir hastada migren başlayabilir.
  • Normal migren, habercili (auralı) migrene dönüşebilir.
  • Migren sadece doğum kontrol ilaçlarının alınmadığı ara dönemlerde olabilir.

Eski kombine doğum kontrol ilaçları migrenin sıklık ve şiddetini farklı etkilemektedir. Bazı hastalar düzelmekte, bazıları ise kötüleşmektedir. Bazı kadınlarda ise ilk migren ağrısını başlatmaktadırlar. Daha yeni doğum kontrol ilaçlarında ise baş ağrıları oldukça az olmaktadır.

Ne yapmalı?

Eğer oral kontraseptif ilaç alınırken migren kötüleşmişse veya ilk kez habercili bir migren atağı yaşanmışsa, doğum kontrol ilacı kesilmelidir.

Hastada tanısı konulmuş 72 saatten daha uzun süren migren krizleri oluyorsa, daha önce tanısı konulmuş haberci bulgularla başlayan migren krizleri varsa ve migren tedavisi için ergotamin içeren ilaçlar kullanılıyorsa doğum kontrol ilacı kullanılmamalıdır.

Doğum kontrol ilacı kullanan kadınlarda görülen migren tedavisi, adet döneminde olan migren tedavisi ile benzerlik gösterir. Doğum kontrol ilaçları, adet dönemini daha düzenli hale getirdiği için, bu durumlarda adet zamanından birkaç gün önce başlanacak koruyucu bir tedavi daha etkili olacaktır. Eğer her zaman kullanılan migren ilaçları etkili olmaz ise veya yan etkileri hasta tarafından tolere edilemez ise, doğum kontrol ilaçları kesilmeli ve alternatif bir doğum kontrol yöntemine geçilmelidir. Ağızdan alınmayan deriye veya vajinaya yerleştirilen, küçük miktarda östrojen ve progesteron içeren bazı yeni doğum kontrol usulleri denenebilir. Bunlar doğum kontrol ilaçlarıyla olan baş ağrısını azaltmada faydalı olabilir.

Migren, doğum kontrol ilaçları kesildikten hemen sonra kaybolabilir veya iyilik 6 ay ile bir yıl arası bir zamana kadar uzayabilir. Migreni olan bir hastada, doğum kontrol ilacı alırken migren sıklığı artarsa veya koruyucu tedaviler migren için yetersiz kalırsa, doğum kontrol ilaçları kesilmelidir.


Tetikleyen faktörlerMigren atağını başlatabilen veya atak geçirme riskini artıran bazı özel durumlar vardır. Bunlara migren tetikleyicileri denilmektedir. Bunlar migrenin nedeni değildirler, fakat migrene neden olan sinir sistemi olaylarını aktif hale geçirirler. Her migren tetikleyicisi, tüm hastalarda ağrıya neden olmazlar. Aynı hastada da aynı faktör her zaman ağrıyı başlatmayabilir. Baş ağrısı günlükleri tutarak, bu tetikleyici faktörleri belirlenebilir. Eğer bir tetikleyici belirlenebilmişse, ondan kaçınarak atak riskini azaltmak mümkün olabilecektir.

Yaygın migren tetikleyicileri şöyle özetleyebiliriz:

Kategori Tetikleyici Örnek
Diyet Öğün atlama/oruç Bazı gıdalar Çikolata Beyaz peynir Alkol/kırmızı şarap Aşırı kahve
İlaçlar Nitroglycerine
Kronobiyoloji Uyku tarzında değişiklikler Uyuklama Aşırı uyku Çok az uyku
Çevresel Hava değişiklikleri Aşırı sıcak/soğuk
Parlak ışıklar Büro ışıkları
Koku Parfümler, Kimyasallar
Hormonal Östrojen seviyesindeki değişiklikler Adet görme Hormon tedavisi Doğum kontrol ilaçları
Stres İş, aile Evlilik, Çocuk sahibi olma, Ölüm, Mali problemler
Stresin azalması İşten uzaklaşma Hafta sonu, Tatil, Stresli bir işin sonlanmas

Migren tedavisi

Migren tedavisi, atakların sıklığına ve hastada yarattığı maluliyete göre planlanır. Eğer ataklar haftada birden daha fazla geliyorsa, koruyucu bir tedavi yapmak gerekir. Yani ağrı olsun olmasın, hasta sürekli ilaç kullanmak durumundadır. Bu tedavi ile migren ataklarının sıklığı, şiddeti ve süresi azalacaktır. Bu tür ilaçlara profilaktik ilaçlar denilir. Bunlar betablokürler, kalsiyum kanal blokürleri, trisiklik antidepresanlar ve bazı epilepsi ilaçlarıdır.

Ataklar seyrek geliyor ise sadece atak tedavisi yapılabilir. Burada ağrının şiddetine göre, basit ağrı kesiciler, damar yolu verilen ağrı kesiciler ve migrene özgü olan yeni jenerasyon ilaçlar kullanılabilir. Ayrıca atak sırasında hafif karanlık ve sessiz bir yerde uzanmak, masaj yapmak, başa kompresyon ve buz uygulamak kısmen fayda getirebilir.

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler