MALATYA (İHA) - Malatya İnönü Üniversitesi tarafından yapılan ve doğum öncesi bakımla doğum sonrası bebeklerin emzirilmesini kapsayan araştırmanın sonucuna göre, doğumdan önce sağlık hizmetlerinden yararlanmayan kadınların bebeklerinde 1 yaşından önce ölüm olasılığının 4 kat daha fazla olduğu belirtildi.
İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Görevlileri Feray Çetin, Gülsen Güneş, Leyla Karaoğlu ve Yusuf Üstün tarafından yapılan "Turgut Özal Tıp Merkezinde Doğum Yapan Annelerin Doğum Öncesi Bakım Alma Ve Emzirmeye Başlama Durumları Ve Etkileyen Faktörler" konulu araştırma, Tıp Fakültesi Dergisi'nde yayımlandı. Araştırma, doğum öncesi bakım ve doğumdan sonra bebeklerin emzirilmesini kapsıyor.
Doğum yapan kadınların doğum öncesi bakım alma durumlarını ve anne sütü verme uygulamalarını ve bunların bazı faktörlerle ilişkilerini değerlendirmek için yapıldığı belirtilen araştırma sonucunda, "Doğum öncesi bakımın amacı, doğumun sorunsuz gerçekleşmesi için hamilelik süresince annenin ve fetusun sağlığının kontrol altında tutulmasıdır. Kadınlar hamilelik sırasında neler olabileceği konusunda eğitilir, bu dönemde annede ve fetusta hastalık, eksiklik ya da başka potansiyel risklerin saptanabilmesi için düzenli testler uygulanır. Nitekim doğumdan önce sağlık hizmetlerinden yararlanmayan kadınların bebeklerinde bir yaşından önce ölüm olasılığı dört kat daha fazla olduğu gösterilmiştir" ifadelerine yer verildi.
Yetersiz Doğum Öncesi Bakım alan kadınlarda düşük doğum ağırlığının yüzde 76 daha fazla gözlendiği belirtilen araştırmada, "Doğum öncesi bakımdaki yetersizliğin en önemli 3 sebebi; ekonomik zorluklar, ulaşım güçlüğü ve küçük bir çocuğa sahip olmak olarak saptanmıştır. İstenmeyen gebeliklerin olması, riski beş kat daha artırmıştır" şeklinde bilgi verildi. Araştırmada şu bilgiler veriliyor:
"Doğum sırası 4 ve üzerinde olanlarda yeterli doğum öncesi bakım belirgin şekilde azalmıştır. Riskli gebelik grubuna girmesine rağmen 20 yaş altı gebeler en az doğum öncesi bakım alan grubu oluşturmuştur. Kırsal bölgede yaşayan ve eğitim düzeyi düşük olan kadınlar da yeterli doğum öncesi bakım almamıştır."
Anne sütüyle ilgili bilgilerinde yer aldığı araştırmada, anne sütünün bebeğin hem beden sağlığı hem de ruh sağlığı için en uygun besin olduğu belirtilerek, anne sütünün bebeğin yaşamındaki ilk 4-6 ayda D vitamini hariç, gereksinimi olan tüm besin maddelerini içerdiğe kaydedildi. Araştırmada, "Türkiye'de anne sütüyle beslenmeye başlamanın oldukça geç olduğu görülmektedir. Doğumdan sonra emzirmeye başlama oranı yüzde 53.9 dur, bebeklerin yüzde16'sı ilk 24 saatte hiç emzirilmemiştir ve ilk iki ay sadece anne sütü verme oranı yüzde 43.5 iken 2 ile 3 ay arası bu oran yüzde 15.7'ye düşmüştür" şeklinde bilgiler aktarılıyor.
Araştırmanın son bölümünde şu öneriler sunuluyor:
"Doğum sırası, anne yaşı, annenin eğitim seviyesi ve kırsal kesimde yaşıyor olmak, yeterli DÖB almayla ilişkilidir. Özellikle kırsal kesimde, ebelere hizmet içi eğitimler ve halkın anne sütü ve doğum öncesi bakım konusunda eğitimleri arttırılmalıdır. Adolesan gebeliklerin daha çok görüldüğü doğu bölgelerde gebelik kontrollerinin önemi, sık aralıklarla ve çok sayıda gebeliklerin riskleri konusunda anneler bilgilendirilmelidir. Anneler hastaneden taburcu olmadan anne sütünün yararları ve emzirme tekniği hakkında bilgilendirilmelidir. Anneleri emzirme konusunda cesaretlendirmeli başta pediyatristler olmak üzere, tüm sağlık personeline danışmanlık becerileri kazandırılmalıdır ve bu becerileri annelere aktarmaları sağlanmalıdır. Sezaryenle doğum yapan annelere, anne sütüne daha geç başladıklarından ek destek verilmelidir. Poliklinik koşullarında gebeler eğitilememektedir. Sağlık hizmeti verilen merkezlerde DÖB, Doğum, doğum sonrası bakım, anne sütü ve aile planlaması konusunda gebeleri bilgilendirmek için eğitim merkezleri oluşturulabilir. Doğum ve yeni doğanların bakımıyla ilgili hizmet sunan tüm kurumlar, bebek dostu hastane olmak için çaba göstermelidir."