Hamilelik döneminde bebeğe zarar verebileceklerini düşünen çiftlerin, doğum sonrasında ise yoğun tempo, duygulardaki değişiklikler, annenin yeni fiziğiyle ilgili duyduğu kaygılar nedeniyle cinsel ilişkileri sekteye uğrar. Doğumdan sonra cinsellik yaşanmaması büyük ölçüde tabulara bağlıdır.
Doğum sonrası elbette annenin ilişkiye hazır olması için belirli bir süreye ihtiyacı var. Bu süre ise kadından kadına değişiklik gösterir. Doğum sonrası cinsel ilişki konusunda yapılan çalışmalarda çoğu çiftin ilk 3 ay bekledikleri hatta bazen bu sürenin 6 aya kadar uzadığı görülmüştür. Hekimler ise cinsel ilişki için genellikle 4-6 hafta arasında bir bekleme süresinin ideal olduğunu belirtiyor. Kadın vücudunun doğum şekli ne olursa olsun, kendini toparlama için bir süreye ihtiyacı vardır. Bu sürede akıntılar ve kanamalar kesilir, rahim ağzı kapanır, dikişler, yaralar iyileşir.
Lohusalık, bebeğin doğduğu günden başlayarak geçen 40 günlük süreye verilen isimdir. Bu süreç kadının en hassas olduğu dönemdir. Hormonlardaki ani değişimler, yeni bir hayatın sorumluluğu, emzirmek ve başka bir düzene alışmaya çalışmak anne için oldukça yorucudur. Özellikle doğumun hemen ardındaki birkaç günlük süreye, kanama riski olması açısından dikkat edilmelidir. Annenin bu süreçte cinsel dürtüleri açığa çıkmaması sebebiyle çok nadir olarak cinsellik yaşanır ki hekimler de bu dönemde cinsel ilişkiyi tavsiye etmiyorlar.
Sezaryen sonrası cinsel ilişki için en uygun tarih doğumdan sonraki 6. haftanın sonudur. Hekim kontrolünde ilişkiye dair bir sakınca görülmezse, çiftler cinsel ilişkiye girebilirler. Sezaryen doğumun ardından, normal doğum sonrası oluşabilecek risklere karşı bir başka sorun daha vardır. Sezaryen kesisinin ağrı, ödem, şişlik yapması ve hareketleri kısıtlaması cinsel ilişkiden kaçınmak için önemli nedenlerdir. Sezaryen sonrası yaşanabilecek başka bir sorun ise vajinal kuruluktur. Kadın bu durumda yaşayacağı cinsel ilişkide acı duyabilir ve daha sonrasında ağrılı birleşmeden dolayı cinselliğe dair sorunlar yaşayabilir. Bazı çiftlerde ise 6. haftadan önce cinsel ilişki yaşamak sorun yaratmayabilir.
Normal doğum sonrası çoğu anne ertesi gün ayağa kalkar. Hatta bazıları aynı gün içerisinde bile yürümeye başlar. Ancak normal doğum sonrası ilk cinsel ilişki için genel görüş 4-6 hafta arasında beklenmesidir. Özellikle doğum esnasında rahme kesi atılmış ve dikiş dikilmişse, bu dikişlerin zarar görmemesi, annenin de acı duymaması için beklenmesi tavsiye edilir. Dikişi olan anneler, doktorlarından ilişkiye ne zaman başlayabilecekleri konusunda net bilgi edinmelidirler.
Emziren anne cinsel ilişki yaşarsa sütünün azalacağı yaygın bir inanıştır ancak doğruluğu yoktur. Cinsel ilişkinin annenin sütü üzerinde herhangi bir olumsuz etkisi yoktur. Aksine doğum sonrası cinsel yaşamı devam eden kadının morali daha yüksek olur, doğumla birlikte gelen duygu değişikliklerinden daha az etkilenir. Bu da annenin sütünün artmasını sağlar. Annenin süt üretiminde beslenme kadar duygularında da etkisi vardır. Sağlıklı bir cinsel yaşamın kişiye kendini daha mutlu hissettirdiği bilinen bir gerçektir.
Kadınlarda doğumdan sonra cinsel isteksizlik normal bir durum olarak görülür. Kadında cinsel ilişkiden uzak durmak tek bir nedene bağlı olarak gelişmez. Süt üretimini sağlayan prolaktin adlı hormon, cinsel dürtüleri harekete geçiren hormonları baskılar. Estrojen ve androjen hormonlarının baskılanması ise, cinsellikten soğuma hissi verir. Hormonlar dışında cinselliği engelleyen bir başka neden ise annenin vaktinin çoğunu yeni doğan bebeğinin ihtiyaçlarını gidermeye ayırmasıdır. Doğal olarak da kadın için cinsellik vakit kaybı olarak düşünülebilir. Bir diğer etken ise kadın vücudunda meydana gelen değişimlerdir. Doğum kiloları, memelerde oluşan sarkmalar, çatlaklar kadının kendini güzel hissetmemesine neden olabilir. Bu da doğal olarak onu cinsellikten uzaklaştırır.
Doğumdan sonra ilk ilişkide kanama olabilir. Kanama özellikle erken ilişkilerde meydana gelir. Ya da doğum sonrasında bir süre devam eden akıntı kanama olarak değerlendirilebilir. Normal doğumda vajina dikişi varsa ve bu dikişler tam olarak iyileşmeden ilişkiye girilmişse dikişlerde tahribat sorunu oluşabilir. Doğumdan sonra cinsel ilişkide acı ise sık görülen bir durum değildir. Yine de ilk 6 haftada girilen ilişkilerde kadının acı duyma sorunu oluşabilir. Böyle bir durumda ilişkiye ara verilmesi gerekir.
Doğumdan sonra cinsel ilişki pozisyonları hakkında takınılacak en net tavır, kadın kendini nasıl rahat hissederse o pozisyonda ilişkiye girilmesidir. Bu sürede annenin ilişki sırasında sorun yaşamaması, acı çekmemesi, kendini rahat hissetmesi önemlidir. Kadının cinsel ilişki sırasında yaşayacağı sorunlar, ileride daha ciddi sıkıntılara yol açabilir. Cinsellikten soğumasına, hatta vajinusmusa kadar uzanan bir dizi problemler yaşanabilir. Bilinçaltı bu olumsuzluklardan etkilenerek, kadının daha sonra yaşayacağı cinsel ilişkilere karşı bir bariyer oluşturabilir.
Bazı erkekler eşleri anne olduğu için onları kutsal bir yere koyar ve bu düşünceden dolayı da cinsellik dürtüleri azalır. Anne gibi baba da cinsel isteksizlik yaşayabilir. Bu dönemde babaya düşen başka bir sorumluluksa, annenin kaygılarını bastırmaktır. Erkek bu süreçte ne kadar sabırlı davranırsa, ilişkisinin devamı da o kadar sağlıklı olur.
Doğum sonrası anne sütünün tekrar gebe kalmayı önlediği iddia edilse de, emzirme sırasında hamile kalan kadınların sayısı az değildir. Bu da demek olur ki istenmeyen bir hamilelik yaşamamak için korunmak önemlidir. Korunma yöntemi olarak, anne sütüne etki etmeyen haplar, rahim içi araçlar ve prezervatif tercih edilebilir. Kullanılacak yöntem, çiftin tercihi ve kadın doğum uzmanının tavsiyesi ile seçilmelidir.
Doğum sonrası cinsel yaşam devamlılığı en az doğum öncesi kadar önemlidir. Ancak doğum sonrası cinsel ilişkinin sekteye uğraması da ne yazık ki sık görülen durumlardan biridir. Halbuki cinsel yaşamın devam ettirilmesi, hem kadın hem de erkek açısından önemlidir. Özellikle kadınlarda doğumun ardından görülen kendini beğenmeme durumu ile baş etmesine yardımcı olur. Gebelik sonrası cinsel ilişki kurmanın süresi 1 yıla kadar uzarsa, çiftler uzman bir terapistten yardım alabilirler.