Yeni anne olan birçok kadın doğum sonrası depresyonunu diğer bir adıyla postpartum depresyonu tecrübe eder. Bu, bir bebeğe sahip olmakla ilişkili fiziksel ve psikolojik değişimlere bağlı bir durum ve kesinlikle bir karakter bozukluğu veya zayıflık değil. Bazen yalnızca doğum yapmış olmanın bir komplikasyonudur ve antidepresan ilaçlarla veya sadece terapiyle tedavi edilmesi mümkündür.
Doğum sonrası yaşanan fiziksel değişikliklerin başında hormonlardaki değişimler gelir. Hamilelik döneminde östrojen ve progesteron seviyesi normalden daha yüksektir. Doğumun gerçekleşmesiyle birlikte hormon seviyeleri önceki durumlarına geri döner. Bu ani değişim depresyona yol açabilir. Diğer bazı fiziksel faktörler şunları içerebilir:
Geçmişte bir duygudurum bozukluğu yaşadıysanız veya ailenizde duygudurum bozuklukları yaşayan kişiler varsa, doğum sonrası depresyonla karşılaşmanız daha olasıdır. Duygusal stres etkenleri şunlardır:
Doğum sonrası depresyon geçiren annelerin çocuklarının uyku ve yeme zorlukları, aşırı ağlama ve dikkat eksikliği / hiperaktivite bozukluğu (DEHB) gibi duygusal ve davranışsal sorunlara sahip olma olasılığı daha fazladır. Dil gelişimindeki gecikmeler de daha yaygın görülür.
Doğum sonrası depresyon belirtileri çeşitlilik gösterebilir ve şiddeti kişiden kişiye değişebilir.
Doğum sonrası psikoz, doğumdan sonraki ilk üç ay içinde hızlı bir şekilde gelişen nadir bir durumdur ancak çok ciddi bir ruhsal bozukluktur. Çoğu zaman, bipolar rahatsızlık ile ilişkilendirilir. Belirtileri ve semptomları depresyona göre çok daha şiddetlidir:
Doğum sonrası psikoz yaşamı tehdit eden düşüncelere veya davranışlara yol açabilir ve acil tedavi gerektirir.
Doğum sonrası depresyon genellikle psikoterapi (konuşma terapisi veya zihinsel sağlık danışmanlığı olarak da adlandırılır), ilaç tedavisi veya her ikisi ile tedavi edilir.
Bir psikolog veya psikiyatristle endişelerinizi paylaşmanız depresyon halinden kurtulabilmeniz için en etkili yöntemdir. Terapi sayesinde duygularınızla başa çıkmanın, problem çözmenin, gerçekçi hedefler belirlemenin ve durumlara olumlu bir şekilde cevap vermenin daha iyi yollarını bulabilirsiniz. Bazı durumlarda aile ya da ilişki terapisi de yardımcı olur.
Çözüme ulaşmak için doktorunuz antidepresan kullanmanızı önerebilir. Eğer emziriyorsanız, aldığınız ilaçlar sütünüze de geçer. Ancak, bazı antidepresanlar emzirme sırasında bebek için çok az yan etki riski ile kullanılabilir. Doktorunuz bu konuda gereken bilgiyi size verecektir. Sizin için en uygun ilacı ve en doğru dozajı bulmak bazı deneme-yanılmalara neden olabilir. Aynı zamanda ilaçların etkisini göstermesi de üç veya dört hafta sürebilir, bu süre zarfında sabırlı olmalısınız. Doktorunuzun belirlediği dozu artırıp azaltmadan reçete ettiği şekilde kullanmanız ve hiçbir dozu atlamamanız önemlidir. Bazı antidepresanların ağız kuruluğu, mide bulantısı, baş dönmesi, uykusuzluk, yorgunluk, kilo artışı, terleme, kabızlık ve ishal gibi yan etkileri bulunur ancak bunların çoğu kısa bir süre sonra düzelir. Günlük yaşamınıza müdahale eden yan etkiler yaşarsanız veya depresyonunuz daha da kötüleşirse, doktorunuzla iletişime geçmelisiniz.
Doğum sonrası depresyon ne kadar sürer diye sorulacak olursa; depresyonun şiddetine ve tedavi olup olmamaya göre değişiklik gösterdiği söylenebilir. Tedavi gören annelerde genelde ilk 3 ay içerisinde iyileşme sağlanırken, tedavi olmayan veya olmayı reddeden kişilerde bu sürenin 1-1,5 yıla kadar çıktığı görülmüştür.
Doğum sonrası psikoz genelde hastanede tedavi gerektirir.
Güvenliğiniz sağlandığında (hastaneye yatış), antidepresanlar, antipsikotik ilaçlar ve duygudurum düzenleyicileri gibi ilaçların bir kombinasyonu semptomlarınızı kontrol etmek için kullanılabilir.
Doğum sonrası depresyon şiddetli ise ve ilaca cevap vermiyorsa, ECT önerilebilir. Bu tedavide, nöbet sırasında meydana gelenlere benzeyen beyin dalgaları üretmek için beyninize küçük miktarlarda elektrik akımı uygulanır. Elektrik akımları tarafından tetiklenen kimyasal değişiklikler, özellikle diğer tedaviler başarısız olduğunda, psikoz ve depresyon belirtilerini azaltabilir.
Durumunuz stabilize edildikten sonra doktorlarınız, hisleriniz ve duygularınız üzerinde çalışmanıza yardımcı olabilecek bir terapiste danışmanızı tavsiye edebilir. Tedavi, taburcu olduktan sonra da devam etmelidir.