Doğum sonrasında, cinsel istekte bir süre azalma olabilir. Bu azalma genel olarak psikolojik kökenlidir. Seks isteği, 12'nci haftadan sonra eski haline döner. Emzirme döneminizde yükselen süt hormonu, östrojen hormonunu baskılayarak vajende kuruluklara yol açabilir. Bu kuruluğa karşı rahatlatıcı bir önlem olarak gliserin kullanılabilir. Acıbadem Bakırköy Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü Sorumlusu Prof. Dr. Cihat Ünlü, kadınların doğum sonrası cinsel ilişkiye, kendilerini hazır hissettiklerinde başlamasının hem kendileri hem de eşleri için olumlu sonuçlar doğuracağını söyledi.
Çiftlerin doğumdan sonra yeniden sekse başlarken, birbirlerine gösterdikleri anlayış ve uyum (özellikle erkeğin) çok önemli. Prof. Dr. Ünlü, doğum sonrası kanama tümüyle kesilmeden önce ilişkide bulunmanın doğru olmadığını belirtiyor. Genel olarak vajinanın iltihaptan koruyucu ortamı, kanama sırasında etkileniyor. Mikroplara karşı koruyuculuğu azalıyor. İlişki için kanamanın bitmesini beklemek gerekiyor. Bu sayede iltihaplı hastalıklardan korunmak mümkün olabiliyor.
Emzirirken nasıl korunursunuz?
Emzirme döneminde korunma hakkında bilgi veren Prof. Dr.Cihat Ünlü, ister sezaryen, ister normal olsun; doğumlardan sonra vücudun toparlanması için en az bir yıl süre ile yeni bir gebelik önermediklerini söylüyor. Çünkü ancak bir yıl içinde vücut tam olarak kendini toparlayabiliyor.
Prof. Ünlü, emzirme sırasındaki korunma yolları hakkında şu bilgileri veriyor;
Bebeğinizi emzirmeniz, doğumunuz sonrası 3 aya kadar hamilelikten korunmanızı sağlar. Bu süre sonunda da koruyuculuğu azalarak devam eder, çünkü "ovulasyon (yumurtlama)" genellikle üçüncü aydan sonra başlar. Beş ve altıncı aylardan sonra normal periyoduna döner.
Spirali doğumdan sonraki ilk adet kanamanızdan sonra takılabilirsiniz. Eşinizin prezervatif kullanması da, doğru şekilde kullanıldığı zaman koruma sağlar.
Spiral ve prezervatif yöntemlerini kullanamayan kişilere "üç aylık depo progestinler" yapılabilir. Sütünüze zararı yoktur. Tam olarak 90 gün süreyle korunma sağlar, bu sürenin sonunda tekrar yapılması gerekir.
Üçüncü ayınızdan sonra uzun etkili, cilt altı implantlarını (progesteron içeren) kullanmanız da alternatif bir yöntemdir.
Klasik doğum kontrol hapları hem östrojen hem de progestinleri içerir. Emzirme döneminizde doğum kontrol hapları kullanmanızı önermiyoruz.
Doğumunuz sonrası artık kesinlikle yeni bir çocuk istemiyorsanız ve 35 yaşın üzerindeyseniz "tüplerin bağlaması (ligasyon)" işlemi yaptırabilirsiniz.
Tüp ligasyonu işlemi ise, sezaryenle doğumunuz gerçekleşirken, önceden işlem için rızalarınızı alınarak, ameliyatınız sırasında yapılabiliyor. Tüplerin bağlanması durumunda, geriye dönüş yok denecek kadar az olduğu için bebek istememe konusunda kesin kararlı olmalısınız.
Kadınların seksteki en hassas bölgeleri..
İnsan gövdesindeki cinsel uyarı bölgeleri ya da başka bir deyişle cinsel uyarıya yatkın bölümler yalnızca üreme organları değildir. Erkeklerde de, kadınlarda da az ya da çok uyarılabilecek nitelikteki en büyük organ tüm gövdeyi kaplayan deridir. Kadınlar okşanmaktan, masaj yapılmasından çok hoşlanırlar. Bu hassasiyet, özellikle sevişmenin ilerleyen anlarında orgazma katkıda bulunabilecek düzeyde olabilir.
Klitoris: Kadında klitoris, erkekteki penisin karşılığıdır. Uyarıya çok yatkın olup, dokunmaya oldukça duyarlıdır.
Büyük dudaklar (Labia Majora): Erkeğin testis torbalarını andırır. Kadının cinsel duygularının uyanmasında önemli bir rol oynamaz.
Küçük dudaklar (Labia Minora): Küçük dudakların iç bölümleri, dokunmaya karşı son derece duyarlıdır.
Vajina: Cinsel ilişkide, her iki taraf içinde en duyarlı bölgelerindendir.
Göğüsler: Kadınlarda memeler dokunmaya karşı duyarlıdırlar. Ritmik bir basınç ve uyarı hareketi cinsel duyguların çoğalmasını sağlayabilir. Özellikle meme uçları, klitoris kadar duyarlıdır.
Ağız: Dudaklar, dil ve ağzın diğer bölümleri, en az cinsel organlardaki kadar cinsel duyu bulunmaktadır.
Bacaklar: Bacakların iç bölümleri, cinsel uyarıya karşı keskin bir tepki gösterirler.
Diğer hassas bölgeler: Gözler, kulaklar, ense, boyun, koltuk altları, göbek, karın, bel, sırt, kasıklar, göğsün iki yanı ve bunların çevresindeki bölgelerdir.
Doğumdan sonra sekste yavaş hareket edin
Acıbadem Kadıköy Hastanesi'nden Psikiyatri Uzmanı Dr. Y. Özay Özdemir, doğumdan sonra sekste dikkat edilecek konular hakkında şu önerilerde bulundu;
Doğum sonrasında, bedeninizde ortaya çıkan değişimler konusunda eşinizi de bilgilendirin. Özellikle ilk üç ay vajinal mukoza (vajina içi derisi) daha ince ve hassastır, vajinal ıslanma, doğum öncesine göre daha az olabilir.
Cinsel birliktelik sırasında vajinal ıslanma ve vajinal açılma, doğum öncesine göre daha uzun sürede gerçekleşebilir.
Cinsel birleşme odaklı, kısa süreli cinsel ilişkiden kaçının. Birleşme öncesi cinsel oyunlar için daha uzun zaman ayırmaya gayret edin. Özellikle doğum sonrası ilk üç ay, bedensel duyumlara odaklanan, sıralı sevişme uygulamaları yapın.
Birbirinize, sırayla (önce bedenin arka yüzü sonra ön yüz) dokunma çalışmaları yapın. Önce yalnız cinsel organlar dışında kalan kısımlar, daha sonra cinsel organların da dahil olduğu tüm bedene dokunuşlar uygularken hemen cinsel doyuma ulaşmayı hedeflemeyin.
Cinsel birleşme için sizin de aktif olabileceğiniz pozisyonları tercih edin ve cinsel ilişkiyi siz yönetin. Cinsel birleşmeyi gerçekleştirmek konusunda yoğun endişe duyuyorsanız, birleşme girişimi sırasında acı hissi ve ağrı duyumsarsanız, ilişkiyi sürdürmekte ısrarcı olmayın.
Doğum sonrası, yine özellikle üçüncü aya dek, cinsel doyum (orgazm) sırasında gerçekleşen kontraksiyonlar (cinsel bölge etrafında hissedilen kas kasılıp gevşemeleri) daha az sayıda ve daha az yoğunlukta olabilir.