Ağrı'da doğuştan cam kemik hastalığı nedeniyle tekerlekli sandalye ile hayatını sürdüren ve ilk ile ortaöğretimini uzaktan ve örgün olarak tamamlayan 20 yaşındaki Erim, bu hastalık yüzünden çeşitli illerde çok sayıda ameliyat oldu.
Farklı bir merkezde 2019'da dizine uygulanan platini kırıldıktan sonra Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalından Doç. Dr. Çağatay Engin'e başvuran Erim'in tetkiklerinde, her iki kemiğinde kırık ve eğrilikler tespit edildi.
Engin ve ekibince yapılan başarılı operasyonlarla bacaklarındaki kırıkları düzeltilen ve teleskopik çivi uygulanan Erim, ameliyat sonrası gördüğü tedavilerle yürümeye başladı.
ÜNİVERSİTE OKUMAK VE DAHA ÇOK MADALYA KAZANMAK İSTİYOR
Bedensel engelliler yüzme yarışlarında şu ana kadar 5 Türkiye birinciliği elde eden ve "Süper kahramanım" dediği doktoru Engin sayesinde tekerlekli sandalyeye bağımlı olmaktan kurtulan Erim, üniversite okumayı ve daha çok madalya elde etmeyi hedefliyor.
Engelli yüzücü Erim, AA muhabirine, hastalığı nedeniyle ailesinin de kendisi kadar zor bir süreç yaşadığını söyledi.
Bugüne kadar 17 kez ameliyat olduğunu ifade eden Erim, "Hayata her zaman 1-0, hatta 2-0 geriden başladığımı düşünüyordum. Hayatım boyunca tekerlekli sandalyeye mahkumiyetim vardı, kendi işlerimi yaparken birilerinden sürekli destek alıyordum. Sürekli ameliyat ve farklı şehirlere gitmem nedeniyle ailem de çok zor durumda kalıyordu." dedi.
Erim, önceden geçirdiği ameliyatlardan sonuç alamadığını ve yaklaşık 5 yıl öncesine kadar hiç yürüyemediğini belirterek, şöyle konuştu:
"Çağatay hocam süper kahramanım, onu çok seviyorum. 4-5 yıl önce bacaklarım yamulmuş ve platin kırılmıştı. O zamana kadar hiç yürüyememiştim ve muazzam ağrı vardı. Çağatay hocamın ameliyatından sonra yürümeye başladım. Şu an toplamda 5 Türkiye birinciliği, 7 ikincilik, iki de nazar boncuğu üçüncülüğüm var. Çağatay hocamın ameliyatlarından sonra özgürlüğüme kavuştum, yani kendi başıma sandalyesiz kişisel bakımımı yapıyor, dışarıya çıkıp istediğim gibi geziyorum, hocama minnettarım. Tarif edilmeyecek mutluk, yani hiç kavuşamayacağım bir şeye kavuşmak gibiydi. Bir şeyi çok istersiniz ama imkansız dersiniz işte o imkansızlığı başardık."
"BİZE GELDİĞİNDE AYAKTA DURAMIYORDU"
Doç. Dr. Engin de Erim gibi cam kemik hastalarının kendilerine başvurduğunu anlattı.
Bu hastalarda kemik kırılması ve deforimitelerin önüne geçmeyi hedeflediklerini söyleyen Engin, "Süleyman bize geldiğinde ayakta duramıyordu çünkü kemiklerinde ciddi deformiteler vardı. Aynı zamanda kemik kalitesi kötüleştiği için kırıklara meyli artmıştı. Biz, daha önceki ameliyatlarında uygulanan ve kısa kalan çivileri çıkartıp onların yerine uzama potansiyeli olan cam kemik hastalığına uygun biyomekanik özelliklere sahip çivilerle tespit sağladık. Bu esnada eski ameliyatların yetersizliğine bağlı oluşan deformiteleri de düzelttik." ifadelerini kullandı.
Engin, tekerlekli sandalye ile gelen Süleyman'ın şimdi ayakta durup kişisel ihtiyaçlarını rahatlıkla gördüğünden bahsederek, şunları kaydetti:
"Onu tekerlekli sandalyeden kurtarıp yürürken görmek bizi çok mutlu ediyor. Ameliyat öncesi ayakta durmakta zorlanan Süleyman şimdi profesyonel olarak yüzme sporuyla meşgul. Bu tarz hastaların özellikle doğumdan itibaren takip edilmesi gerekiyor çünkü bu hastalığı yok edemiyoruz, ancak zayıflayan kemiklerin mukavetini artırıp hastalığın kemik deformitesi oluşturmasını önleyebiliyoruz. Bu hastalarda kemiklerde oluşacak deformiteleri önlemek ve doğru anda müdahale etmek lazım. Doğru ve uygun tedaviyi yapmadığımızda ameliyatlar başarısız olacağı için hasta çok sayıda ameliyat olmak zorunda kalıyor, bu da hasta için ciddi bir yük."
Her bir kemiğini ameliyatla düzelttikleri Erim'in bazı alt kemiklere de kurtarıcı ameliyatlar yaptıklarını dile getiren Engin, ilerleyen dönemlerde diz altı kemiklere de ameliyat planladıklarını aktardı.