YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Doktor Hatasına Verilen Beraat Kararı Yargıtay'dan Döndü

Ankara'da, 2005 yılında safra kesesindeki rahatsızlık sebebiyle müracaat ettiği özel bir hastanede yapılan ameliyat sonrası...

Ankara'da, 2005 yılında safra kesesindeki rahatsızlık sebebiyle müracaat ettiği özel bir hastanede yapılan ameliyat sonrası hayatını kaybeden hastanın yakınlarının başlattığı 7 yıllık hukuk mücadelesi sürüyor. Kapalı ameliyat sonucu, sevk edildiği başka bir hastanede hayatını kaybeden Asım Güler'in ölümüyle ilgili doktor hatası iddialarıyla ilgili açılan davada, yerel mahkemenin doktor hakkında verdiği Yargıtay Ceza Dairesi'nin de onadığı beraat kararı, Yargıtay Genel Kurulu'ndan döndü.

Emekli Asım Güler (48), 25 Şubat 2005’te safra kesesi şikayetiyle özel bir hastaneye müracaat etti. Aynı gün Opr. Dr. Samet Y. tarafından ‘laparoskopi’ ile kapalı ameliyata alınan Güler, yaklaşık 5 saat süren ameliyatın sonucu kandaki biliribün (kandaki bir madde) değerlerinin yükselmesi üzerine başka bir hastaneye sevk edildi. Güler, iddiaya göre, doktorun sevk sonrası Prof. Dr. Nezih Erverdi’ye yeterli bilgi vermemesi, yanlış kanalı bağladığını söylememesi üzerine; Ankara Üniversitesi İbn-i Sina Hastanesi, ‘Koledok Proksimal’ (safra kesesinde bir kanal) ucunun tam olarak bağlanıp kesildiğini geç öğrendi. Bu arada hastanın vücut direnci kırıldı ve organlarının iflas etmesi sonucu Asım Güler hayatını kaybetti.

Güler’in yakınları; hastanın sevk edildiği hastanede operasyonu yürüten Prof. Dr. Nezih Erverdi’nin, ‘Doktor Samet Y., koledok kanalını lucka kanalı zannedip kesmiş’ açıklaması üzerine konuyu yargıya taşıdı. Aile, ‘Dikkatsizlik ve tedbirsizlikle ölüme sebebiyet vermek’ iddiasıyla Dr. Samet Y. hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. 11 Kasım 2006’da kararını açıklayan savcılık, ‘koledok kanalı yaralanmasının mirizzi sendromu’ olarak değerlendirilmesi sebebiyle komplikasyon sayılması gerektiği kanaatiyle konunun koğuşturulmasına gerek duymayarak takipsizlik verdi.

Güler’in yakınları, bu kez avukatları Mustafa Akıncı vasıtasıyla takipsizlik kararına, Sincan Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurarak itiraz etti. Sincan Ağır Ceza Mahkemesi, 28 Mayıs 2007’de takipsizlik kararını kaldırarak, konuyla ilgili Kamu Davası açılmasına hükmetti. Bu karar üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 15 Haziran 2007’de doktorun cezalandırılması amacıyla iddianame düzenledi.

Diğer yandan, Asım Güler’in yakınları, Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne, destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat talebiyle dava açtı. Davada savunma yapan Dr. Samet Y., hastanın sevkedildiği sırada durumunun iyi olduğunu, ölümün İbn-i Sina Hastanesi’nde meydana gelmesi sebebiyle sorumluların İbn-i Sina Hastanesi ekibi olduğunu öne sürdü. Tazminat davası duruşmaları da ceza davasının sonuçlanmasıyla görülmeye devam edecek.

Bunun yanında, hazırlanan iddianame kapsamında, Ankara 25. Asliye Ceza Mahkemesi’nde doktorun cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldı. Davada tanık olarak dinlenen Dr. Samet Y.’nın hocaları Prof. Dr. Ahmet Nezih Erverdi ve Prof. Dr. Sadık Ersöz, ifadelerinde, yetiştirdikleri öğrencileri sıkıştıkları konularda kendilerini aramaları yönünde öğütte bulunduklarını, öğrencileri doktor Samet Y.’ın safra kesesi ameliyatında safra kanalını alması üzerine kendilerini aradığını, bunun üzerine hastayı kabul ettiklerini söylediler. Erverdi ve Ersöz, sanık doktorun ameliyattaki hatanın İbn-i Sina Hastanesi’nde olduğunu ima etmesine üzüldüklerini dile getirdi.

Yargılama sırasında, Yüksek Sağlık Şurası’ndan alınan raporda, doktorun kusurlu olmadığı, komplikasyon neticesinde hastanın vefat ettiği bildirildi. Bunun üzerine çelişkili raporlar ve doktorun hocalarının beyanlarının birlikte değerlendirilmesi gerektiği, dosyanın Adli Tıp Genel Kurulu’na sevk edilmesi talebinde bulunulmasına rağmen, Ankara 25. Asliye Ceza Mahkemesi, Dr. Samet Y. hakkında beraat kararı verdi.

7 YIL SÜREN DAVADA SON SÖZÜ YARGITAY CEZA GENEL KURULU SÖYLEDİ

Kararın temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 9. Ceza Dairesi Başkanlığı, yerel mahkeme kararını onadı. Güler ailesinin avukatı Mustafa Akıncı, onama kararına itiraz etti. Anayasa Mahkemesi’nin, Yüksek Sağlık Şurası’ndan rapor alınma zorunluluğunu kaldırdığına işaret eden avukat Akıncı, sanık doktorun, koledok kanalının lucka kanalı zannettiğine, gerekli dikkat ve özeni göstermediğini ileri sürdü. İtirazı yerinde bulan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na gönderdi.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu, geçtiğimiz günlerde karanını açıkladı. Sanık doktorun, kendi bilgi ve tecrübesine güvenerek, gerekli dikkat ve özeni göstermediğine hükmeden Yargıtay Genel Kurulu, Samet Y.’ın koledok kanalını lucka kanalı zannedip kestiğini tespit ederek, beraat yerine ‘taksirle ölüme neden olma’ suçundan cezalandırılması gerektiğine karar vererek, onama kararını kaldırıp, yerel mahkemenin kararını bozdu.

Ellerine yeni ulaşan kararı yorumlayan Avukat Mustafa Akıncı, “Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararı kesin olduğu için yerel mahkemenin 647 sayılı TCK’nın 455/1 maddesi uyarınca, 2 seneden 5 seneye kadar hapis cezası yönünde karar alması beklenmektedir. Yargıtay’ın, özellikle ceza dosyalarındaki ağır yüküne rağmen; dosyayı titiz incelemesi, 15 sayfa gerekçeli karar düzenlemesi, kararda da safahattaki tüm tanık beyanlarını dahi ayrıntılı biçimde tetkik ederek karar oluşturması sevindirici ve adalet duygusunu artırıcı bir durumdur.” dedi.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun kararının ardından dava, Ankara 25. Asliye Caza Mahkemesi’nde yeniden görülecek. Davanın duruşma tarihi ise 2 Temmuz olarak açıklandı.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler