Son yılların önemli tartışma konularından biri sezaryen. Son olarak Sağlık Bakanlığı’nın sezaryene kısıtlama getirmesi konuyu bir kez daha gündeme getirdi.
Geçtiğimiz yıllarda yapılan bir araştırmaya göre tıbbı gerekçelerle yapılan sezaryen oranı yüzde 25. Tıbbı gerekçe olmaksızın yapılan sezaryen oranı ise bir hayli fazla. Anne ve hekimin isteği ile bazı özel hastanelerde yapılan sezaryen oranı yüzde 80.
Ancak sezaryenle ilgili önemli bir nokta dikkat çekiyor; annelerin iyi beslenmesi ve iri bebek doğurma eğilimi.
KONFORLU DOĞUM, İRİ BEBEK DOĞURMA EĞİLİMİ SEZARYEN TERCİHLERİ
Profesör Faruk Buyru, kadınların son yıllarda iyi beslendiğine, daha çok kilo aldığına ve iri bebek doğurma eğiliminde olduğuna dikkat çekiyor:
“İnsanlar giderek daha iyi besleniyorlar. Gebeler daha fazla kilo alıp daha iri bebek doğurma eğilimindeler. Bu da iri bebeklerin normal doğumunu zorlaştıran ve sezaryen gerektiren bir durum.”
Prof. Faruk Buyru, hekimlerin sezaryeni tercih etmelerinin en önemli nedenlerinden birinin haklarında açılan davalar olduğunu belirtiyor.
“Günümüzde hekimler aleyhine açılan haklı veya haksız davalar nedeni ile hekimler kolaylıkla vaginal doğum yerine sezaryeni tercih ediyor. Doğumda iri bebeği doğurttuğunuzda bebeğin kolunda zedelenme olabilir. Bu geçici ya da kalıcı olabilir. Bu nedenle sezaryen tercih ediliyor. “
BUYRU:”SEZARYEN SONUÇTA BİR OPERASYON VE TIBBİ GEREKÇELERLE YAPILMALI”
Profesör Buyru, sezaryenin önceden planlanabilmesinin yarattığı konforun da hekim ve aileyi sezaryene yönelttiğini ifade ediyor. Daha önce sezaryenle doğum yapan kişilerin normal doğum için ön koşulları olduğuna da dikkat çeken Profesör Faruk Buyru, sezaryenin bir operasyon olduğunun ve tıbbi gerekçelerle yapılması gerektiğinin de altını çiziyor:
“Daha önce sezaryenle doğum yapmış kişiler normal doğum yapabilir. Ama bunun ön koşulları var. Daha önce sezaryenle doğum yapma gerekçelerini bilmek lazım.Örneğin kalça kemiğindeki bir darlıktan dolayı yapıldıysa bir sonraki doğumda da bu gerekçe ortadan kalkmayacağı için yine sezaryen tercih etmek gerekir.Sezaryen sonuçta bir operasyon ve tıbbı gerekçelerle yapılmalı. İnsanların giderek daha az doğum yapması, vaginal doğumdan sonra idrar kaçırma ve cinsel fonksiyon bozukluğu gibi şikayetlerin daha fazla gözükmesi sezaryeni teşvik eden başka nedenler olarak öne çıkıyor.”
NORMAL DOĞUMU TEŞVİK ETMEK İÇİN EPİDURAL ANESTEZİ
Profesör Faruk Buyru, normal doğumu teşvik etmek için öne çıkan yöntemlerden birinin de “epidural anestezi” olduğunu belirtiyor. Buyru, özel ya da devlet hastanelerinde bu yöntemin gebeye sunulması halinde normal doğumun tercih edilir hale geleceğine dikkat çekiyor:
“Epidural anestezi yöntemi, doğum esnasında ağrıların daha az hissedilmesini sağlayan yöntemlerden biri. Bunun gerek özel hastanelerde gerekse devlet hastanelerinde yaygın olarak kullanılması ve gebeye bu hizmetin sunulması normal doğum oranını artıracaktır.
DOĞUM ZAMANI VE KARAR
Doğum şekline gebeliğin son haftasında karar vermek gerektiğine dikkat çeken Prof. Faruk Buyru, normal doğum için başlanılsa bile birtakım tıbbi gerekçelerle sezaryen gerekebileceğini belirtiyor:
“Doğumun ilerlemediği, rahim ağzının açılmadığı ya da bebeğin kalp atışlarının bozulduğu durumlarda da doğum başladıktan sonra sezaryen kararı verilebilir.”
Buyru, tıbbi olarak değerlendirilebilecek bazı durumların ise sezaryeni tek tercih haline getirdiğini belirtiyor:
“Bebeğin ters olması, başının yukarıda olması ya da bebeğin yan durması, suyunun az olması, iri bebek olması, tahmini ağırlığın 4 kilogramın üzerinde olması, annenin şeker hastalığı, tansiyon yüksekliği gibi problemler önceden sezaryen kararı verdiren durumlar.”