Dolandırıcılar, şizofren hastasını kömürlüğe mahkum etti

Sultanbeyli’de yaşayan 22 yaşındaki ağır şizofren hastası Sercan Aslan, dolandırıcıların kurbanı oldu. Adına kurulan paravan şirket yüzünden Bağ-Kur’lu görünen Sercan Aslan’ın yeşil kartı iptal edilince tedavisi de kesildi. İlaç alınamayan Aslan'ın kardeşlerine ve çevredeki vatandaşlara zarar vermesinden endişe eden ailesi, genci kömürlükten bozma odaya kilitlemek zorunda kaldı.

İki yıl önce hava almak için evinden çıkan şizofren hastası Sercan Aslan, Abdurrahmangazi Camii'nin bahçesinde, kendilerini Yıldırım ve Engin olarak tanıtan 2 kişi ile tanışıp sohbet etti. Gencin hastalığından faydalanan kişiler, "Sana iş vereceğiz. Seni müdür yapacağız" diye Sercan’ı Pendik’teki bir notere götürdü. Şahıslar hasta gence, önceden hazırlanmış bir paravan şirkete müdür tayin edildiğine dair belgeleri noter huzurunda imzalattı. Şahısların verdiği 20 TL’yi cebine koyan Sercan da evinin yolunu tuttu.

Sercan’ın, paravan şirket kurarak dolandırıcılık yapmak isteyen kişiler tarafından kurban olarak seçildiği ise yaşananlardan 18 gün sonra ortaya çıktı. Sürekli ilaç kullanması gereken Sercan’ın yeşil kartının süresini uzatmak için müracaat eden baba Sadrettin Aslan, görevlilerin, oğlunun adına kurulu bir şirket bulunduğu ve sistemde Bağ-Kur’lu olarak göründüğü için yeşil karttan yararlanamayacağını söylemeleri üzerine şaşkına döndü. İşin peşini bırakmayan baba Aslan, ilk olarak Pendik Sosyal Güvenlik Kurumu Müdürlüğü’ne giderek oğlunun adına kurulu şirketin adresini öğrendi. Şirketin bulunduğu adrese gittiğinde şirket yerine normal bir evle karşılaşan Aslan, tekrar SGK’nın yolunu tuttu. Buradan Pendik Vergi Dairesine giden Aslan, görevlilere oğlunun şizofren hastası olduğunu ve böyle bir şirketin geçerliliğinin hukukken bir anlam ifade edemeyeceğini, şirketin kapatılması gerektiğini söyledi. Aslan’ın, oğlunun 2009 yılında ‘şizoaffektif bozukluk’ tanısı konulan raporunu sunmasının ardından,şirket 18 gün sonra vergi dairesi tarafından kapatıldı. Şirketin kapatılmasıyla sorunu çözdüğünü zanneden baba Aslan, Cumhuriyet Savcılığı’na giderek oğlunu kandıran kişiler hakkında suç duyurusunda bulundu. Aslan, Pendik Cumhuriyet Savcılığı’nın 19 Ocak 2011 tarihinde davayla ilgili ‘Kovuşturmaya yer olmadığına dair’ kararını gönderince, bu defa da bir üst mahkeme olan Kadıköy Ağır Ceza Mahkemesi'ne müracaat etti. Aslan ailesi, mahkemenin vereceği kararı bekliyor.

İLAÇLARINI ALAMADIKLARI EVLATLARINI KÖMÜRLÜĞE KAPATTILAR

Bu sırada, şirketin Bağ-Kur borcu işlemeye devam ettiği için Sercan Aslan'a 8 bin lira borç çıkarıldı. Yeşil kartı da iptal edildiği için ilaçları alınamayan Sercan'ın çevredekilere zarar vereceğini düşünen aile, Sercan'ı kömürlükten bozma bir odaya kapatmak zorunda kaldı.

Yaşadığı durum karşısında göz yaşlarını tutamayan baba Sadrettin Aslan, yaşadıklarını şöyle anlattı: “O benim gülüm, her şeyim ama çaresizlikten oğlumu eve alamıyorum. Kimi zaman kardeşlerine, kime zaman annesine, kimi zaman da kendine zarar veriyor. Evde kesici aletler olduğu için oğlumu bu ortamdan uzaklaştırmak istedim ve evimin bahçesine gördüğünüz bu tek gözlü odayı yaptım. Oğlum akşamları bu odada tek başına kalıyor. Yüreğim el vermiyor ama çaresizim. Oğlumun bir ayda yaklaşık bin liralık ilaç kullanması gerekiyor. Ben inşaatlarda çalışıyorum. Bu ilaçları benim alma imkanım yok, oğlumun hakkı olan yeşil kart imkanından yararlanamıyorum. Buradan Cumhurbaşkanımıza, Başbakanımıza sesleniyorum; ne olur bu derdime çare bulun! Ben para yardımı istemiyorum. Haksız bir şekilde oğlumun üzerine kurulan şirketin mahkeme yoluyla kapatılmasını istiyorum. Durum böyle olursa ben yeşil karttan yararlanacak ve oğlumun tedavisini yaptıracağım. Eğer oğlum birine zarar verirse bunun tek sorumlusu bürokrasidir." Zaman zaman duygulanan baba Aslan, çok sevdiği oğlunun durumu ile ilgili yazdığı bir şiiri de okurken boğazı düğümlendi.

Anne Sadegül Aslan da, oğlunun hastalığını fırsat bilerek kendilerini zora sokan insanlara tepki gösterdi. Yetkililerden, tedavisi için gereken ilaçların verilmesini isteyen anne, oğlunun iğnelerini ve ilaçlarını düzenli kullandığı zaman sakin bir insan olduğunu ifade etti.

Aile, bir an önce sorunun çözülmesini ve Sercan'ın ilaçlarını alabilmek yeşil kartının yeniden verilmesini istedi.