İSTANBUL (İHA) - Dolmabahçe Sarayı'nın 150. açılış yıldönümü, Hasbahçe'de düzenlenen törenle kutlandı.
Dolmabahçe Sarayı'nın 150. açılış yıldönümü töreninde konuşan TBMM Başkanı Bülent Arınç, "Bizim hayallerimiz ve hedeflerimiz büyüktür. Bizim dünyada söz sahibi olacak büyük bir devlet olma hedefimiz vardır. Bizim halkıyla, tarihiyle, kültürüyle barışık, etrafına mutluluk ve refah yayan bir devlet olma hayalimiz vardır" dedi.
Törene Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile sanat, siyaset ve medya dünyasından bin 500'e yakın davetli katıldı. Gecede bir konuşma yapan TBMM Başkanı Bülent Arınç, Dolmabahçe Sarayı'nın geçmişini anlatarak başladığı konuşmasında, sarayın inşası ve bugüne kadar yaşanan süreç ile ilgili bilgi verdi.
Dolmabahçe Sarayı'nın tüm değişim rüzgarlarının ilk estiği yer olduğunu ifade eden Arınç, " Sadece siyasette değil müziğin, sanatın, mimarinin, bilimin, modanın ilham aldığı yer hep bu saray olmuştur. Kısacası yeni bir arayışın, yeni bir reform döneminin ve yeni başlangıcın merkezidir saray. 150 yıl boyunca 3 ayrı yönetim sistemine, padişahlık, monarşik parlamenter sistem ve son olarak Cumhuriyetin tanığı olmuştur. 6 padişah, 1 halife ve 2 Cumhurbaşkanına ev sahipliği yapmıştır. Sarayın Horasan sıvalı duvarları bir imparatorluğun yıkılışına ve genç bir cumhuriyetin doğuşuna şahitlik ederken, aslında ikinci kez büyük bir değişimin tanıklığını da yapmıştır.
İmparatorluktan Cumhuriyete geçişin tanıklığıdır bu" dedi.
Dolmabahçe Sarayı'nın Türk tarihinin en sancılı, en büyük değişimlerin yaşandığı son 150 yılın şahidi olan bir mekan olduğunu kaydeden Arınç şunları söyledi:
"Geçmişimizin iyi ya da kötü tüm hatıralarının izlerini taşıyan, geldiğimiz yeri bize hatırlatan ve gurur duymamız gereken, ders almamızı gerektiren olayları bize gösteren bir mekandır burası. Bu sarayda ve bu saraya taşınan tüm geleneklerin, tarihi şahsiyetlerin, kültürün sahibi bugün Milletimizi temsil eden Yüce Meclisimizdir. Tüm Milli saraylarımızın Meclisimize ait olduğunu söyleyen ve bu konuda kanunun çıkmasına öncülük eden Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'tür. Yüce Önder 10 Kasım'da yine bu sarayda hayata gözlerini yummuştur. Bu yüzden Meclisimiz tarihine sahip çıkarak, bu emaneti yaşatmak için elinden geleni yapmaktadır.
Yaşayan tarihi eserler bize güç, gurur ve çalışma azmi verir. Bir yay gibi ne kadar tarihin gerilerine doğru giderek gerilirsek, oku o kadar çok uzağa fırlatabiliriz. Bizim hayallerimiz ve hedeflerimiz büyüktür. Bizim dünyada söz sahibi olacak büyük bir devlet olma hedefimiz vardır. Bizim halkıyla, tarihiyle, kültürüyle barışık, etrafına mutluluk ve refah yayan bir devlet olma hayalimiz vardır. Bizim, çocuklarımıza gurur duyacakları, ailesi gibi sahiplenecekleri bir devlet bırakma hayalimiz vardır. Bu toprakların, 150 yıl önce olduğu gibi, tüm milletlerin, kültürlerin, dinlerin bir arada yaşanabileceğini gösterecek gelenekleri vardır. Bu geleneklerimizi yeniden canlandırmak ve dünyanın bugün yaşadığı medeniyetler arası çatışmaya panzehir olduğumuzu herkese anlatmamız gerekir. İstanbul'un tüm tarihi mekanları bizim en canlı tanıklarımızdır."
Kutlama gecesinde bir de konser düzenlendi. Müzik yönetmenliğini Ali Kocatepe ve İzzet Öz'ün yaptığı konser kapsamında; Emel Sayın, Ahmet Özhan, Erol Büyükburç, İlham Gencer, Berkant, Belkıs Özener, Modern Folk Üçlüsü, Ayten Alpman, Ömür Göksel, Işın Karaca, Zara, Zülfü Livaneli, Cellisima Grubu söyledikleri şarkılarla, 1856'dan 2006 yılına uzanan bir müzik yolculuğu eşliğinde Dolmabahçe Sarayı'nın 150 yıllık tarihini yansıttı.
Gecede ayrıca Erol Mutlu'nun tango gösterisiyle, Lüküs Hayat oyunundan bir bölüm davetlilere sunuldu. Gecenin bitiminde geceye katkıda bulunan sanatçılara birer plaket verildi.