"Aradıkları malzemeyi bulamazlar" Beksaç, Bulgaristan ve Yunanistan'daki dolmen örneklerinin, Edirne'deki dolmenlerle çok yakın ilişkisi olduğunu söyledi. Trakya'nın en önemli kültür anıtları arasında yer alan dolmenlerin sayısının her geçen gün azaldığını ifade eden Beksaç, şöyle konuştu: "Ne yazık ki bugün dolmenler kaderine terk edilmiş durumda. Her geçen gün dolmenlerin sayısı azalmakta. Şu anda sağlam olan dolmen sayımız kısıtlanmıştır. Şu an sağlam durumdaki dolmen sayımız 10'a kadar inmiş durumda. Genel niteliği itibarıyla Edirne'de 60, Kırklareli'de 50 civarında dolmen bulunuyor. Özellikle definecilerin faaliyetleri, ağır tahrip unsurlarından bir tanesi. Bu arkadaşların bilinsiz çalışmaları nedeniyle insanlık tarihinin en önemli anıtlarından biri yok olup gitmekte." Beksaç, definecilerin bir dolmen içerisinde aradığı malzemeyi bulmasının mümkün olmadığını, yapılan illegal faaliyetlerle insanlık tarihine büyük bir zarar verildiğini kaydetti. Dolmenlerin korunmasının önemine işaret eden Beksaç, şunları söyledi: "Bu noktada sadece defineciler değil, kamu kurumlarının da dolmenlere verdiği zararlar çok büyüktür. Dolmenler konusunda bir an önce tedbir alınması, bilinçli çalışmalar yapılması gerekiyor. Temizlenmesi ve turizme kazandırılması aciliyet taşımaktadır. Dolmenler, Türkiye sınırları içerisinde sadece Trakya'da karşımıza çıkan bir anıt tipidir. Bunun dışında Türkiye'nin çeşitli yerlerinde dolmen olduğu iddia edilen anıtlar mevcutsa da bunlar gerçek anlamda Trakya dolmenleri ile eş nitelikte anıtlar değildir. Bulgaristan ve Yunanistan'la ortak paylaştığımız bu mirası korumamız ve bunu geleceğe aktarmamız bir insanlık borcu olarak karşımızda durmaktadır."
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz