Kudaş yaptığı açıklamada, vücut geliştirme sporcusu Şahin İrencin'in ölümüyle gündeme gelen "dinamit" olarak bilinen doping ilacına merdiven altı yöntemlerle ulaşıldığını söyledi. Söz konusu doping ilacının "yağ yakıcı" özelliği nedeniyle tercih edildiğini ifade eden Kudaş, "Sporcular arasında 'dinamit' olarak bilinen doping ilacı, bildiğimiz patlamada kullanılan dinamitin içindeki maddenin bir miktar değiştirilerek vücutta yağ yakımını artıran ilaç şekli. Bilinçsiz veya yüksek dozda kullanımda hayati tepkiler yaratabiliyor, kalple ilgili problemler ortaya çıkarabiliyor" diye konuştu.
Kudaş, doping içeren ilaçların insanların vücuduna zarar verdiği için yasaklandığına dikkati çekerek, şöyle devam etti: "Doping ilaçlarının insan vücuduna çok sayıda zararı olduğu ortaya çıkıyor. Bazı hormonal ilaçlar, karaciğer kanserine ve beyin kanserine yol açabiliyor. Yan etkiler uzun vadede kendini gösteriyor. Bazılarının da kalp krizine yol açtığı görülebiliyor. Çok nadir olsa da sporcularda ani ölüme sebebiyet verebiliyor. Bunun dışında basit dediğimiz yan etkileri oluyor. Bayan sporcularda vücutta aşırı kıllanma, saç dökülmesi; erkeklerde ise meme çıkması gibi değişik bölgelerde yağlanma olabiliyor."
"Tedavi amaçlı onaylanıyor"
Performans artırıcı ilaçların bir kısmının sağlık bakanlığı ile Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı onaylı olduğunu dile getiren Kudaş, "Sağlık Bakanlığının onayladığı her ilaçta doping bulunmadığı anlamına gelmiyor. Tedavi için kullanılan ilaçların bir kısmı doping listesinde yer alıyor ve Sağlık Bakanlığı bu ilaçları performans artırıcı değil, tedavi amaçlı onaylıyor" ifadelerini kullandı.
Kudaş, bitkisel destekli ürünlerde de dopinge rastlanılabileceğine değinerek, şunları söyledi: "Vücut geliştirici sporcular, daha çok vücut kas kitlesini artıran hormonal ilaçlar kullanıyorlar. Sporcular kas kitlesini artırmaya çalışıyorlar. Bunlar da vücudun görsel olarak da kas kitlesi olarak da daha efektif bir yol almasını sağlıyor. Bunun dışında vücut geliştirici sporcuların kullandığı yağ yakıcı ilaçlar var. Bunların bir çoğu aslında Sağlık Bakanlığı onaylı değil, bitkisel kökenli ya da illegal yollarla ülkemize giren ilaçlar."
"İlaçsız fit vucut mümkün"
İlaç kullanmadan da insanların fit bir vücuda sahip olabileceğini vurgulayan Kudaş, "Biz hiçbir şekilde dopingi önermiyoruz. Sporcu dahi olsa kişinin sağlığı daha önemli" dedi. Kudaş, sporcuların çalışarak belli bir kas kitlesine sahip olabileceğini belirterek, "İlaçsız fit vucut mümkün. Daha üst düzey yarışmalarda ise doping numunesi içermeyen ergojenik yardımcılar alınabilir. Ergonojenik destekleri, kulaktan dolma değil de bilimsel olarak bu işleri araştıran diyetisyen, spor hekimi veya sporcu sağlığında çalışan doktor arkadaşlardan destek alıp kullanmak gerekiyor" değerlendirmesinde bulundu.
İlk görevin her zaman sporcuya düştüğüne işaret eden Kudaş, şöyle konuştu: "Gençlik ve Spor Bakanlığının aldığı yöntemler caydırıcı ama sporcunun vücuduna giren tüm ürünlerden haberi olması gerekiyor. Kesinlikle kontrolsüz ilaç alınmamalı. Bu yüzden de eğitimli sporcu yetiştirmemiz şart. Daha sonraki planlamalarda antrenör eğitimleri, antrenörlere uygulanacak cezalar da bir miktar caydırıcı olabiliyor. Ödülün olduğu yerde cezanın da olması gerekiyor. Ama her şeyin başında özellikle antrenör de olsanız polis gibi sporcunun başında durma şansınız maalesef mümkün değil. Dopingin zehir olduğunu sporcu bilmeli. Dopingle mücadele sadece sporcuyu koruma amaçlı.
hürriyet