Güneşli bir günün insan psikolojisine etkisi her zaman olumludur. Daha dinç ve daha mutlu hissetmemizi sağlayan güneş, gökyüzünü aydınlatırken, karşımıza hangi zorluk çıkarsa çıksın modumuzu düşürmeye gücü yetmez. Yağmur, rüzgar ve kardan uzak bir yaşam hayatı da kolaylaştırır. Binalar zarar görmez, trafik kilitlenmez. Hatta hava değişimlerine maruz kalınmadığından, en sık rastlanan bazı hastalıklar kişileri etkilemez hale gelir. Bu da yaz aylarının uzamasının arzulanmasını kaçınılmaz kılar. Son dönemlerde yaşanan küresel ısınma, düşlenenin gerçekleşmesini sağladı.
Yaşanan iklim değişimleri, daha sıcak günleri beraberinde getirirken kış aylarının daha kısa yaşanmasına neden oldu. Yapılan son araştırmalar da aynı düşünceyi paylaşanları haklı çıkardı. Ancak araştırmacılar, hayatımızın bir parçası haline gelen dört mevsimi değiştirmeye başlayan bu durumun hayal edilenden farklı sonuçlar ortaya koyacağı görüşünde.
Bilim insanları, küresel ısınma nedeniyle Kuzey Yarımküre'nin orta enlemlerinde mevsimlerin değişmeye başladığını, yaz aylarının uzadığını, kış aylarının ise kısaldığını açıkladı. Konuyla ilgili araştırmanın raporu, bilim insanları Jiamin Wang ve Yuping Guan tarafından Jeofizik Araştırma Dergisi'nde 'Küresel ısınmayla değişen dört mevsim' başlıklı yazıyla yayınlandı.
Wank ve Guan, Kuzey Yarımküre'nin orta enlemlerinde ortalama yaz uzunluğunun 1952 ile 2011 arasında 78 günden 95 güne yükseldiğini, kış uzunluğunun ise 76 günden 73 güne düştüğünü ortaya koydu.
Araştırmada yazın başlangıcı, en sıcak günün yüzde 25'i oranına ulaşan sıcak günler olarak kabul edildi. Kış ise, en soğuk günün yüzde 25 oranına düştüğü zamanlar olarak kabul edildi.
Gaz emisyonlarının 21'inci yüzyıl boyunca artmaya devam edeceğini öngören Hükûmetlerarası İklim Değişikliği Paneli'nin (IPCC) senaryosuna göre 2080 yılına kadar yaz 6 ay sürecek. Kışın süresi ise sadece 2 ay olacak.
Ancak mevcut krizlere müdahale edilmezse bu süre daha da kısalabilir.
Daha uzun yazlar, güneş severler için kulağa hoş gelse de en ufak mevsimsel değişimler bile, ekosistemimizin dengesini bozabilir, örneğin mahsul üretimini olumsuz etkileyebilir veya sivrisinek kaynaklı hastalıkların oluşumunu artırabilir.
Daha uzun yazlar ayrıca sıcak hava dalgalarının ve orman yangınlarının uzunluğunu artırabilir ve daha fazla hava kirliliği kaynağı olabilir.
Genel olarak, değişen mevsimsel döngülerin çevre ve insan sağlığı üzerinde endişe verici etkileri var.