Fatsa İlçe Sağlık Müdürü Dr. Işıl Aralan, “Meme kanseri her yaş gurubunda görülebileceği gibi bilinenin aksine sadece kadınlarda değil erkeklerde de görülebilir” dedi.
Ordu’nun Fatsa ilçesinde "1-31 Ekim Meme Kanseri Bilinçlendirme Ayı" etkinlikleri kapsamında Fatsa İlçe Sağlık Müdürlüğü Toplum Sağlığı Merkezi KETEM Birimi tarafından Fatsa Devlet Hastanesi ve alışveriş merkezinde stant açıldı. Kadınlarda meme kanserinin erken teşhisinin önemi ve meme kanseri farkındalığının vurgulanması amacıyla tüm dünyada ve Türkiye’de meme kanseri ve bilinçlendirme ve farkındalık ayı olarak belirlendiğini belirten Fatsa İlçe Sağlık Müdürü Dr. Işıl Aralan, “Meme kanseri her yaş gurubunda görülebileceği gibi bilinenin aksine sadece kadınlarda değil erkeklerde de görülebilir. Cinsiyet önemli bir risk faktörü olmakla birlikte, yaş faktörü de meme kanseri için önemli risk faktörlerindendir. İleri yaşlarda görülme sıklığı (50 yaş sonrası) erken yaşlara göre 4 kat daha fazladır. Bir diğer önemli risk ise hastalığın kalıtsal olmasıdır. Şayet birinci derece akrabalarda (anne, kız kardeş vb.) meme kanseri hikayesinin olması, olmayanlara nazaran meme kanseri olma riskini 2-3 kat artırmaktadır. İyi olan şudur ki: Meme kanserlerinin az bir kısmı kalıtsal özellik taşır (yüzde 10). Meme kanseri ne kadar erken yaşta görülürse (40 yaş altı) prognozu (hastalık seyri) o kadar kötüdür. Bunun nedeni erken yaşlarda meme kanseri teşhisinin zor olmasıdır. Diğer risk faktörleri arasında erken yaşta adet görmeyi, geç yaşta menopoza girmeyi, uzun süre östrojen (kadınlık hormonu) kullanımını sayabiliriz. Bunların aksine 30 yaş altında ilk doğumu yapmak ve emzirmek ise meme kanserinden koruyucu bir durumdur. Meme kanseri genellikle kadınlara özgü bir hastalık gibi düşünülür ancak meme kanserlerinin yaklaşık yüzde 1’i erkeklerde de meydana gelir. Belirtiler kadın ve erkeklerde hemen hemen aynıdır. Genellikle ilk bulgu meme dokusunda nohut büyüklüğünde kitlenin ele gelmesidir. En önemli özelliği ise hastaların birçoğunda ağrı görülmemesidir. Ağrı ilerleyen dönemde ortaya çıkar. Bu yüzden de düzenli meme kontrolü yapmayan kişilerde teşhiste geç kalınmaktadır. Kitlenin diğer özellikleri ise sert, düzensiz yüzeyli ve genelde de sınırları net olarak belli olmayan, kısıtlı haraketli yapıda olmasıdır. Şu da bir gerçektir ki ‘meme kanserli vakaların neredeyse yüzde 90’ından fazlası’ kitlelerini kendileri bulup hekime başvurmuşlardır. Yani geç kalmış vakalardır. Daha ileri dönemlerde meme başından kanlı akıntı, meme derisinde çekilme ve kalınlaşma (portakal kabuğu görüntüsü) olabilir. Günümüz itibariyle meme kanseri erken teşhisinde kullanılan en etkin yöntem ‘mamografi’dir. Yani memenin röntgen filmlerinin çekilmesidir. Mamografinin teşhiste güvenilirliği yüzde 90’lar civarındadır. Mamografi çekimi için önerilen yaş 40 yaştır. Genç yaşlarda rutin bir uygulama olarak mamografi çekimi önerilmez. Meme kanseri teşhisinde kullanılan diğer yöntemler ise her kadının 20-40 yaşları arasında 2-3 yılda bir 40 yaşından sonra ise her yıl olacak şekilde 69 yaşına kadar hekim tarafından meme muayenelerinin yapılması ve 20 yaşından itibaren her ay kendi kendilerine meme muayenesi yapmasıdır. Elimizde ‘erken teşhis’ gibi bir silahımız var. Erken teşhis ile hastalığı büyük oranda önceden tespit edip (şikayetler ortaya çıkmadan önce) tedavi edebiliriz. KETEM’de (Kanser Erken Teşhis Tarama ve Eğitim Merkezi) ücretsiz olarak 40-69 yaş arası kadınlarda meme kanseri taraması yapılmaktadır; sizleri ilçemiz Fatsa İlçe Sağlık Müdürlüğü bünyesinde faaliyet gösteren KETEM’e meme taramalarınızı yaptırmak üzere bekliyoruz” diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz