Dr. Gedik: Topuk dikeni ileri durumlarda yürümeyi zorlaştırıyor

Denizli Devlet Hastanesi Anestezi ve Ağrı Polikliniği’nde görevli anestesi ve reanimasyon uzmanı Dr. Yaşa Erim Gedik, topuk dikeninin, toplumda çok yaygın görülen bir hastalık olduğunu belirtti. Ayak kavsi çok geniş olan, düztaban olan veya mesleği gereği uzun süre ayakta kalması gereken kişilerde görüldüğünü ifade eden Gedik, “Tipik topuk dikeni, sabah kalkınca veya uzun süre oturma sonrası ilk basışta ortaya çıkar ve biraz yürüyünce azalır. Gün içinde yorgunlukla belirtileri yeniden artar. İleri durumlarda yürüme daha da zorlaşır.” dedi.

Topukta oluşan ağrıların birçok sebebi olabileceğini belirten Gedik, “Topuğun altında oluşan ağrılar, topuktan başparmağa uzanan plantar fasia olarak adlandırılan adalelerden oluşur. Bu ağrı, topuğunuzun altında ve merkezinde toplanır. Başlangıçta orta derecelidir fakat gece boyunca dinlenmeden sonra ilk adım atıldığında ağrı aniden şiddetlenir. Plantar fasia uzun süre devam ederse, fasia doku bantlarının topuğa bağlandığı yerde bir topuk dikeni şekillenir. Topuğun arkasındaki ağrılar ise aşil tendonunun topuk kemiğine bağlandığı bölgede söz konusudur. Bu durum, sıklıkla çok fazla koşma ve topuğun arka kısmına sürten ayakkabıların giyilmesi sonucu ortaya çıkar. Bu ağrı zamanla derinin kalınlaşmasına, şiş ve kızarık bir hal almasına sebep olur.” diye konuştu.

Topuk dikeninin tedavisinde birçok yöntemin uygulanabileceğini anlatan Gedik, şunları kaydetti: “Topuk dikeni tedavisinde hastalara sunulan çeşitli tedavi yöntemleri var. Topuk egzersizleri, ayakkabı içerisinde kullanılan pedler ya da fizik tedavi hareketleri var. Bu yöntemler fayda etmezse topuk içi enjeksiyonlar uygulanıyor. Bir sonraki basamağında bundan da fayda görmezse topuk dikenini kırmaya yönelik birtakım girişimsel tedaviler yapılıyor. Tüm bu müdahalelere rağmen ağrı geçmiyorsa ağrı polikliniğine başvurulabilir.