Dr. Mustafa Aydın: “16 Nisan Türkiye’de Bir Dönüm Noktası Olmuştur”

İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Dr. Mustafa Aydın, “16 Nisan Türkiye’de bir dönüm noktası olmuştur. Referandumda halk ortaya bir irade koymuştur. Bu iradeden herkesin ders aldığını ve çıkarım yaptığını düşünüyorum” dedi.Her ay güncel siyasi, ekonomik, sosyal bir konuyu ele alarak bu konu hakkındaki uzmanların ana konuşmacı olarak katıldığı, aynı zamanda akademisyenlerin, siyaset bilimcilerin, ekonomistlerin katkı sağladığı yaklaşık 30 kişilik bir platform olan Aydın Düşünce Platformu, 16 Nisan sonrasındaki Türkiye’nin içinde bulunmuş olduğu konjonktürü, bölgedeki sosyal, siyasal olayları masaya yatırarak bunların kaynağının ne olduğunu, bunların üstesinden nasıl gelebileceği konusunu ele aldı. Güncel konular hakkında görüş alışverişinde bulunulduğu, problemlerin masaya yatırıldığı ve çözüm önerilerinin sunulduğu platformda Dr. Mustafa Aydın, 16 Nisan sonrasındaki sürece dikkat çekerek “16 Nisan Türkiye’de bir dönüm noktası olmuştur. Referandumda halk ortaya bir irade koymuştur. Bu iradeden herkesin ders aldığını ve çıkarım yaptığını düşünüyorum. Bundan sonraki süreçte de bu çıkarımlar doğrultusunda şekil vereceğimize inanıyorum” ifadelerini kullandı.“Kamuoyu ulusal bir direnç sağlıyor”İstanbul Aydın Üniversitesi’nde (İAÜ) düzenlenen Aydın Düşünce Platformu’na konuk olan Anar Kamuoyu Araştırma Şirketinin Genel Müdürü İbrahim Uslu, “16 Nisan referandum sürecinde yaptığımız araştırmalar sonucu evet oyu için yüzde 52’lik bir tahminde bulunmuştuk. Hata payı ile çalıştığımız için küsuratlı bir tahmin açıklamadık. Yüksek bir isabetle sonucu tahmin ettik. 16 Nisan sonrasında Türkiye’de çok gelişmeler yaşandı ve kamuoyu bu gelişmelere kavramsal çerçeveden bakıyor. Bu kavramsal çerçeve, ‘Türkiye bir tehdit altında, ülkeyi korumamız lazım’ gibi temel düşüncelerden oluşuyor. Kamuoyu bir taraftan bir ulusal direnç sağlarken bir taraftan da siyasi anlamda güvenilir bir atmosfer yaratıyor. Türk toplumu olaylardan çok fazla etkilenip bir uçtan bir uca savrulan bir toplum değil. Daha sakin ve daha serinkanlı bir millet olması, Türkiye’nin sigortalarından birisidir. 2013 yılından bu yana toplum baskı altında ve bir asimetrik savaş tehdidi altında olduğunu hissediyor. Dolayısıyla seçmen toplumsal olaylarla ilgili kanaatlerini ve siyasal tercihlerini de bu doğrultuda şekillendiriyor” diye konuştu.“Türkiye dar boğazları aşacaktır”Önümüzdeki sürecin şimdiye kadar yaşanan süreçler gibi sıkıntılı geçeceğini söyleyen Uslu, “Maalesef Türkiye’nin üzerindeki tehditler kalkmadı. Burada en büyük güvencemiz vatandaşların ve karar alıcıların aklıselim olmasıdır. Bu ikisi muhafaza edildiği sürece Türkiye bu dar boğazları aşacaktır. Kimsenin duygusal davranmaması, heyecana kapılmaması ve bir hadise yaşandığında ilk görünen haliyle değil de, bunun arkasındaki olayları göz önünde bulundurması en doğru tavır olacaktır” ifadelerini kullandı.