Dr. Okur: “talesemi, Türkiye’de Bir Halk Sağlığı Sorunu Haline Geldi”

Aydın Halk Sağlığı İl Müdürü Dr. Şenol Okur, yakın akraba evliliklerinin oldukça yüksek olduğu Türkiye’de bir halk sağlığı sorunu haline geldiğini belirtti.8 Mayıs Dünya Talasemi Günü nedeniyle bir açıklama yapan Halk Sağlığı Müdürü Dr. Şenol Okur, “Toplumların geleceği, o toplumu oluşturan bireylerin nitelikleri ile doğrudan ilişkilidir. Toplumu oluşturan bireylerin nitelikli olabilmesi ve üretken yaşayabilmesi, her şeyden önce bu bireylerin sağlıklı olmalarına bağlıdır. Sağlık Bakanlığı olarak çalışmalarımızda temel amaç, ülkenin kişisel ve toplumsal sağlık, ihtiyaç ve sorunlarını çözümleyebilecek projeler üretmek ve yürütmektir. Rutin hizmetler, programların yürütülmesi, iyileştirilmesi çalışmalarının yanı sıra, yeni gereksinim alanlarında çalışmalar da planlamaktadır. Ülkemizde beslenme bozuklukları ve enfeksiyon hastalıklarına bağlı çocuk ölümlerinin kontrol altına alınmasından sonra, kalıtsal hastalıklar gündeme gelmiştir. 30 Aralık 1993 yılında 3960 sayılı Kalıtsal Kan Hastalıkları ile Mücadele kanunu yürürlüğe girmiştir. Ulusal Hemoglobinopati Konseyi oluşturulmuştur. Kalıtsal Kan Hastalıklarından Hemoglobinopati Kontrol Programı ile Tanı ve Tedavi Merkezleri Yönetmeliği hazırlanmıştır. Hemoglobinopati Kontrol Programında amaç; halk eğitimi, toplum taraması, genetik danışma ve prenatal teşhis yöntemleri kullanarak, kalıtsal bir hastalık olan talasemi ve anormal hemoglobin hastası doğumunu önlemektir” dedi.“TÜRKİYE’DE 1,3 MİLYON TAŞIYICI VAR”Ailevi Akdeniz Anemisi olarak da adlandırılan talaseminin dünyanın birçok ülkesinde görülen bir hastalık olduğuna işaret eden Okur, “Talesimi, kandaki hemoglobin miktarının azalması sonucu anemi ile seyreden, tek gen bozukluğu sonucu gelişen bir hastalıktır. Daha çok Akdeniz’i içine alan bir kuşak içinde yüksek görülme sıklığı bildirilen talasemi, İtalya, Yunanistan, İspanya, Kıbrıs, Pakistan, Hindistan, Vietnam, Kamboçya yanı sıra ülkemizde güney ve batı kıyılarında sıklıkla görülmektedir. Dünya Sağlık Örgütünün yayınlarına göre, dünyada talasemi ve anormal hemoglobin taşıyıcı sıklığı % 4,5 olarak bildirilmektedir. Bu oran dünyada yaklaşık 240 milyon taşıyıcı varlığı anlamına gelmektedir. Türkiye’de ise yaklaşık 1,3 milyon talasemi taşıyıcısı ile 4 bin civarında talasemi hastası bulunduğu düşünülmektedir” diye konuştu.AKRABA EVİLİLİKLERİ HALK SAĞLIĞI SORUNU HALİNE GETİRDİAydın’ın da içinde bulunduğu bir kuşak içinde görülen talaseminin yakın akraba evliliklerinin oldukça yüksek olduğu Türkiye’de bir halk sağlığı sorunu olduğuna dikkat çeken Okur, şunları söyledi: “Hasta çocuğa sahip aileleri manevi yönden yıkıma uğratan bu hastalık, maddi yönden de ailesel ve ulusal bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Bir talasemi hastasının yıllık maliyetinin 10 bin dolar olduğu düşünüldüğünde, bu hastalığın önlenmesinde ciddi ve süreklilik gösteren çalışmalar yapılmasının gerekliliği ortaya çıkmaktadır. İlimizde bir halk sağlığı sorunu olan talasemiyi kontrol altına almak amacıyla 2000 yılında kapsamlı çalışmalara başlamıştır. Çalışmalarımızla ilgili olarak konu 24 Ekim 2000 tarihinde İl Umumi Hıfzıssıhha Meclisi gündemine getirilmiş, tüm belediyelerde encümen kararları aldırılarak, nikah için başvuran bütün çiftlerden kan örneklerinin alınması ve taramalarının yapılmasına karar verilmiştir. Bu taramalar İlimizde bulunan iki adet Hemoglobinopati Tanı Merkezinde yapılmaktadır”