Üroloji Uzmanı Opr. Dr. Gürkan Özkan, “Sünnet sanılanın aksine evde ya da poliklinik şartlarında yapılan basit bir işlem değil, iyi yapılmadığında son derece ciddi sonuçlar doğurabilen bir ameliyattır” dedi.
Büyük Anadolu Hastaneleri Üroloji Uzmanı Opr. Dr. Gürkan Özkan, sünnet ile ilgili açıklamalarda bulundu. Toplum içinde sünnet ile ilgili doğru olarak bilinen birçok yanlış bilginin yer aldığını vurgulayan Özkan, “Sünnet penisin baş kısmını saran fazla derinin kesilmesi olarak tanımlanır. Sünnet ne zaman yapılmalı? Sünneti kim yapmalı? Hangi yöntem ile yapılmalı? Ve bu işlemin faydası nedir? Öncelikle tıbbi bir problem var ve sünnet gerekiyorsa her yaşta yapılabilir. Fimozis denilen penis derisinin darlığı, geçirilen idrar yolu enfeksiyonları gibi tıbbi gerekçeler var ise yaşın bir önemi yoktur. Pratikte kullanılan yaş; 2 yaş öncesi ve 5 yaş sonrası dönemde yapılması uygun olacaktır” dedi.
“Sünnet basit bir müdahale değil”
Sünnetin uzman hekim tarafından yapılması gerekli olduğuna vurgu yapan Özkan, “Toplumda sünnetin basit bir müdahale olduğu konusunda yanlış bir algı vardır. Bu algı sonucunda sünneti işin ehli olmayan kişiler yıllarca yapmış ve hala yapmaktadır. Çoğumuzun bildiği üzere çevremizdeki birçok insanı berber, sağlık memuru ya da doktor olmayan mahalle sünnetçisi sünnet etmiştir. Günümüzde yasal olarak da sünneti doktor olmayan kişiler yapamaz. Sağlık bakanlığı bu konuda son yıllarda ciddi adımlar atmış ve bu konuyu yasa ve yönetmeliklerle kurallara bağlamıştır. Sünnet sanılanın aksine evde ya da poliklinik şartlarında yapılan basit bir işlem değil, iyi yapılmadığında son derece ciddi sonuçlar doğurabilen bir ameliyattır. Peki, sünneti nasıl ve hangi teknik ile yaptıralım? Teknik olarak bakıldığında farklı yöntemler olsa da sünnette amaç sünnet derisinin hem içeriden hem dışarıdan uygun uzunlukta bırakılarak kesilmesidir. Kesilen derinin tekrardan bir araya getirilerek dikilmesi gerekmektedir. Güncel yöntemler içinde en tavsiye edilebilir yöntem cerrahi sünnettir. Yani klasik kesi ile yapılan dikişli sünnettir. Sanılanın aksine bu yöntem ile daha hızlı iyileşme sağlanır ve kanama ihtimali iyi yapıldığı takdirde yoktur. Halk arasında lazer ile sünnet şeklinde yaygın bir düşünce var. Net bir şekilde söylemeliyim ki böyle bir teknik yoktur. Lazer tamamen farklı ameliyatlarda kullanılan bir metottur. Ama sünnette kullanılmayan bir yöntemdir. Klemp ya da kıskaç yöntemi olarak bilinen teknik ise bilimsel olarak uygulanabilir ve makul bir yöntemdir. Ancak dezavantajı çocuğun sünnet sonrasında 3-4 gün kadar penisinin üzerinde aparat kalmakta, iç ve dış deriyi sıkıştırmak sureti ile doku iyileşmesi sağlandığı için ileride hissizlik oluşabilmektedir” diye konuştu.
"Sünnetin penis kanserine karşı koruyuculuğu bilinmektedir"
Sünnetin penis kanserine karşı koruyuculuğu olduğunu kaydeden Özkan, “Sonuç olarak sünnet ciddi bir müdahaledir. Sünnet öncesi çocuk mutlaka bir üroloji uzmanı tarafından görülmeli ve muayene edilmeli, gerekli kanama testleri yapılmalı ve sünnete engel bir anatomik (doğumsal anormallik) anomali olup olmadığı belirlenmelidir. 25 yıllık üroloji uzmanlığım süresince yüzlerce sünnet yaptım ama bir sürüde sünnet komplikasyonu (hatası) düzelttim. Özellikle ailenin veya çocuk doktorlarının, penis muayenesinde anormallik fark etmeleri halinde genellikle idrar kanalı tedavisinin de gerektiği durumlarda, bir üroloji uzmanına ihtiyaç duyulmaktadır. Ebeveynler de sünnet tercihlerini yaparken ona göre karar vermelidirler. Sünnet ürolojinin ana uzmanlık alanıdır” şeklinde konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz