11 ana oyunun yanı sıra çok sayıda yan oyunla Dragon Quest, 2017 yılında Dragon Quest XI’de JRPG türünün hakimi veya yeni başlayanı olun fark etmez, birçok özel oynanış seçeneğine sahipti. İşin güzel kısmı zorluk derecesinin bir noktada arttığı “post-game” mantığı elbette XI’in bir parçasıydı.
1986 yılından bugüne kadar birçok platformda ve birçok isimle karşımıza çıkan Dragon Quest, son olarak bize biraz nostalji yaşatmaya hazırlanıyor. Ancak şimdiden siz değerli okurları uyarmakta fayda var, eğer JRPG türü ilginizi çekmiyorsa yanlış yerdesiniz. “Belki başlarım” diyorsanız, sıcak içeceğinizi kapın ve maceraya hazırlanın.
Birçok JRPG gibi bizi bir kahramanın hikayesi karşılıyor. İsmini bizim verdiğimiz ancak dillendirilmediği Dundrasil isimli bir krallıkta doğan bir çocuk, ancak krallık canavarlar tarafından istila edildiğinde çaresiz kalan aile, onu nehre bırakıyor. Çocuğu ise Cobblestone isimli bir maden kasabasında yaşayan yaşlı bir adam buluyor. Bu kasabada büyüyen ufaklığımız belli bir yaşa gelince kendisinin Luminary olduğunu ve bulunduğumuz dünyayı kötülükten arındırması gerektiğini öğreniyor. Ardından Luminary, kendisini Heliodor’da buluyor ancak buradaki krallığın ardında korkunç bir karanlık saklanıyor.
Elbette tahmin edebileceğiniz üzere sevgili Luminary olarak ya çok seviliyorsunuz ya da nefret ediliyorsunuz. Bulunduğunuz dünyada sayısız canavar var ve bunların kaynağına ulaşmaya çalışırken size gerçekten yardım etmek isteyen arkadaşlar da ediniyorsunuz. Tipik bir JRPG hikayesi ancak başlangıca çok takılmayın çünkü oyun, sıradanlığını ve beklenmedik dönüşünü siz hikayede ilerledikçe su üzerine çıkarıyor. Ayrıca DRAGON QUEST XI S Echoes of an Elusive Age – Definitive Edition ile ekip arkadaşlarınızın özel hikayelerini daha derinlemesine deneyimleyebiliyorsunuz ki inanın bana, mutlaka her birinizin bir favorisi olacak. Kendinize yakın hissettiğiniz bir karakteri her zaman partinizde isteyeceksiniz veya hikaye gereği belki de partiden kısa süreliğine ayrıldığında mutsuz olacaksınız.
JRPG oyunlarının en sevilen ve sevilmeyen bir noktası da ana karakterin konuşmamasıdır. Genelde diyalogları ya düşman ya da ekip arkadaşlarınız doldurur. Şahsen bu durumdan hiç hoşlanmam ancak bir noktada Dragon Quest XI’de bu durum gözden kaçabiliyor, zira hikayeyi öyle tatlı işlemişler ki ara sinematikler ve CGI’lar dahil keyifle zamanınızı bu oyuna harcayabiliyorsunuz.
Oyun hikayesi oldukça uzun ve bu da oynanış süresini de arttırıyor. Sadece yan görevlere dalmadan ana hikayeyi tamamlamak neredeyse 60 saatinizi alıyor. Yan görevler, mini oyunlar (buna casino oyunları, tüm kostümleri açma, tüm silahları yapma, tüm karakterlerin bütün yetenek ağacını açma, bütün madalyonları bulma ve fazlası dahil) ile beraber 135 saat ve belki de daha fazlasını bulan oynanış süresine hazır olun.
Açık dünya elementlerine sahip olan oyunda, belli limitler olsa bile sizi eğlenceli oynanış bekliyor. Sürekli yaratık kesip, seviye atlayacağım, canım sıkılacak diye düşünmeyin. Zira oyunun ucunda sizi bekleyen zorlu bir düşman var. Ayrıca yolculuğunuz sırasında farklı şehirlere yolunuz düşüyor ve hikaye sadece “farmlamaktan” öteye geçiyor.
Dövüş mekanikleri, JRPG türüne hakim olanlara son derece basit. Sıra tabanlı ilerleyen dövüşlerden eğer oyun izin verirse kaçmanız da mümkün. Ya da atınıza binip üzerlerinden de geçebilirsiniz, ancak belli güçteki canavarları atınızla savuşturmak pek mümkün değil.
Sıra tabanlı diyorduk. Dilerseniz taktik kısmından ekibinizin nasıl hareket edeceğine, hangi güçlerini (buna büyü de dahil) kullanıp, hangi yaratığa vuracaklarına kadar seçiminizi yapabilirsiniz. Taktik kısmında karakterlerin daha az mana harca veya elindeki her şeyi kullan gibi direktifler verebilirsiniz. Hatta dilerseniz karakterleri otomatiğe bağlayabilirsiniz, ancak bunu aman boss savaşlarında yapmayın. Malum öldüğünüzde bayağı geriden başlama ihtimaliniz de var.
Dragon Quest XI S ile oynanışa eklenen tatlı bir detay da 2D moduna geçebilmek. Biraz nostalji yaşayayım, piksellerin güzelliğine dalayım derseniz dilediğiniz zaman bu modu kullanabilirsiniz. 16 bit grafikli Dragon Quest XI keyfi bir başka, hatta bu moda özel bazı görevler de mevcut. Ancak bu modun şöyle kötü bir yanı var; seçtiğiniz bölümü en baştan oynamak. 16 bit olmasının getirdiği tabii ki görüntü farkı da var. Karakter görüntünüz değişmiyor. Doğru malzemeleri bulup, doğru set kostümleri yaparsanız durum değişir tabii.
Bir noktada eğer daha önce bu oyunu oynadıysanız ve kolay geldiyse Draconian Mode‘unu aktif edebilirsiniz. Bu mod sadece her şeyi daha da zorlaştıran temel bir zor mod değil, daha ziyade size belirli şekillerde zorluğu artırmak için açabileceğiniz farklı ayarların bir kontrol listesi sunuyor. Draconian Modunu etkinleştirmek için yepyeni bir oyuna başlamanız gerek, bu yüzden ana menüden “yeni bir macera günlüğü oluştur”u ve ardından kullanılmayan bir kaydetme noktasını seçin.
DRAGON QUEST XI S Echoes of an Elusive Age – Definitive Edition yeni bir oyun değil. Zaten burada 2017 yılında çıkmış bir oyunun Switch (2019) platformuna, oradan da bir süre sonra PC ve PS4 (Aralık 2020) platformuna geçmesinden bahsediyoruz.
Yeniliklerden ilki oyun içerisinde ekip üyelerinize özel bazı görevler ekleniyor. Bu görevler hikayeden uzak değil ve işin tatlı kısmı tamamlayıcı özelliğe sahipler.
Orijinal oyunda oynanışı etkileyen ve özellikle çokça değerli zamanınızı alacak olan Fun Size Forge, normalde kamp alanları dışında kullanılamıyor. Bu alet, gerekli malzemelere sahipseniz çeşitli silah, zırh ve ekipman yaratmanızı sağlıyor. Oyunun yeni sürümüyle bu aleti dilediğiniz zaman kullanabiliyorsunuz ve bu da inanın oynanışı oldukça kolaylaştırıyor.
Belki bazı oyuncular benimle aynı fikirde değildir ancak, şahsen orijinal seslendirmelerin her zaman daha başarılı olduğunu düşünürüm. Özellikle JRPG’lerin Japonca seslendirmeleri çok başarılıdır. Her ne kadar İngilizce olarak oynamaya alışsam da orijinal seslendirmesiyle Dragon Quest XI’in daha samimi olduğunu belirtmek zorundayım. Ayrıca müzik konusunda da bazı değişimler ve hatta yükseltmeler mevcut.
Karşınıza çıkan en büyük yenilik 2D modunun olması. Bu moda geçmek için oyununuzu kaydetmenize yardımcı olan kiliselere girip karşınıza çıkan NPC ile konuşmanız yeterli. Burada istediğiniz bölümü seçip direkt 2D moda atlayabiliyorsunuz.
Son olarak kamera kontrolü oyuna eklenen yeniliklerden. Savaş esnasında dövüş hızını değiştirebiliyorsunuz. Hatta kamera bakış açısını değiştirebilir ve ara sinematikleri hızlı geçebilirsiniz. Ayrıca fotoğraf modunu da kullanabilirsiniz. Diğer güzel kısım ise parti üyelerini dünyada gezerken yanınızda görebiliyorsunuz. Tatlı bir dokunuş olduğunu itiraf etmeliyim. Sadece Luminary’yi görmek bir noktada üzücüydü.
Kısacası görüntü ve ses anlamında birçok JRPG severin beklentisini karşılayan gelişmeler yapılmış. Bu ufak dokunuşlar sayesinde Dragon Quest maceranız daha eğlenceli hale geliyor.
Bu oyun, bir JRPG türünün verebileceği hemen hemen her şeyi size sunmayı başarıyor. Uzun süreli oynanışı, sevimli grafikleri, leziz hikayesi, aşık olunası dünyası ve karakter tasarımıyla zamanınızı hak eden yapımlardan.
Sorunsuz performansıyla dilerseniz oyunun demo versiyonunu ücretsiz indirip deneyebilirsiniz. Oyunda çok fazla ek içerik ve iyileştirme yer alıyor. Bu kadar karmaşık bir şekilde tasarlanmış bir oyunun daha iyi hale getirilebilmesi hayranlık uyandırıyor.
Dragon Quest XI’in orijinal versiyonu zaten mükemmele yakın bir JRPG idi ve herkese denemesini tavsiye ederim. Dragon Quest XI’i tekrar oynamakla ilgileniyorsanız veya ilk kez bu dünyaya atılacaksanız, Dragon Quest XI S tam size göre. Benim için Dragon Quest XI, etkisini üzerimden atamadığım en iyi oyunlardan biri. Umarım sizde de aynı etkiyi yaratır.