Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Direktörü Dr. Hans Kluge ile video konferans yöntemiyle bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmede, Kovid-19 pandemisine ilişkin küresel ve bölgesel gelişmeler, ülkemizde yürütülen çalışmalar, Türkiye’deki aşı çalışmaları ve aşılama programı ile salgın sonrası dönemin şekillendirilmesi gibi birçok konu ele alındı.
Sözlerine “Türkiye Cumhurbaşkanlığı’nın gösterdiği liderlikten ve alınan kararlı önlemlerden, Kovid-19 vakalarının düşürülmesine kadar bütün çabalardan dolayı sizi tebrik etmek isterim” diyerek başlayan DSÖ Avrupa Direktörü Kluge, uluslararası anlamda gösterilen iş birliği ve dayanışma için Türkiye’ye teşekkür etti. Türkiye’nin 100’den fazla ülkeye ve onlarca uluslararası örgüte destek verdiğini vurgulayan Kluge, “Kovid-19 aşılamasını hızlı bir şekilde gerçekleştirmenizden dolayı sizi tebrik etmek isterim” dedi ve bu çabanın küresel anlamda hızlandırılması gerektiğinin altını çizdi.
Bakan Koca konuşmasında salgını yenmenin yolunun sıkı ve çok hızlı bir aşı çalışması olduğunu vurguladı ve “Türkiye olarak aşı temin politikamız ve aşılama faaliyetlerimizi sıkı bir şekilde ulusal önceliklendirme planımız doğrultusunda yürütüyoruz. Kendi aşımızı geliştirme çalışmalarımız bütün hızıyla devam ediyor. Aşılama konusunda oldukça iyi bir konumda olduğumuzu belirtmek isterim. Sonbahara kadar yürüteceğimiz etkili kampanyalarla oldukça önemli bir yol kat edeceğimizi düşünüyorum. Bugün için de günlük 1 milyon doz aşıyı geçeceğimizi tahmin ediyorum” dedi.
Türkiye’nin mevcut durumda DSÖ’nün Kovid-19 Aşı Takip Listesi’nde klinik safhada 4, ön-klinik safhada ise 16 aşısı bulunduğunu hatırlatan Koca, “Bu aşıların geliştirilmesi ile birlikte halkımızın ve küresel insanlığın faydasına sunulması noktasında Türkiye olarak üzerimize düşeni yapacağımızdan ise hiç şüpheniz olmasın” dedi.
Bakan Koca sözlerini şöyle sürdürdü:
“İçinde bulunduğumuz şu günlerde pandeminin akut döneminin bitmeye yakın olduğunu ve tünelin ucundaki ışığı görmeye başladığımızı düşünüyorum. Bu pandemi toplumlarımızı birçok açıdan etkiledi ve ciddi sarsıntılara neden oldu. Ekonomi ve turizm gibi birçok sektör de pandemi nedeniyle ağır darbeler aldı. Tüm ülkeler bu sorunların içerisinden çıkmak için büyük bir gayret gösteriyorlar. Ancak, bu durum ciddi bir sorunu ve tehdidi de beraberinde getiriyor. Ekonomik kaygılar ve beklentiler doğrultusunda insan sağlığını korumaya yönelik gibi görünen önlemlerin bir araç olarak kullanıldığı, siyaset malzemesi yapıldığı, halk sağlığı açısından çok tehlikeli bir dönemden geçiyoruz. Bu durum DSÖ başta olmak üzere biz sağlıkçıların hepsine çok önemli sorumluluklar yüklüyor. Yaptığınız seyahatler ve görüşmeler sırasında bu kaygıyı paylaşacağınızdan hiç şüphe duymuyorum.” (İHA)