YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Dsp Genel Başkanı Masum Eskişehir'de

Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Masum Türker, Suriye uçağının indirilmesinin Türkiye-Rusya ilişkilerini sıkıntıya soktuğunu...

Dsp Genel Başkanı Masum Eskişehir'de

Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Masum Türker, Suriye uçağının indirilmesinin Türkiye-Rusya ilişkilerini sıkıntıya soktuğunu söyledi.

Bazı ziyaret ve açılışlara katılmak üzere Eskişehir'e gelen DSP lideri Masum Türker, partisinin İl Teşkilat binasında basın toplantısı yaptı. Türker, Türkiye'nin dış politikadan kaynaklanan zor günler yaşadığını belirterek, "Son bir yıl içinde gelmiş geçmiş bütün iktidarlar tarafından oluşturulmuş iyi ilişkilerimiz bozuldu. Gelen iktidar sanki komşularla sorun varmış gibi 'komşularla sıfır politika' noktasına gelmiştir. Aslında sıfır olan sorunlar, şimdi sorunlar yumağına dönüştü. İşin kötüsü Türkiye bu sorunların yüzde 90’ına yakınını aynı dine mensup olduğumuz Müslüman ülkelerle ve bu ülkelerinde zaman zaman mezhep işlerine karışarak oluşturdu. Türkiye'nin en son Moskova'dan havalanan ve Suriye'ye giden bir uçağı indirmesi bu kez sorunların Rusya ile oluşmasına ve Türkiye-Rusya arasında da bir sıkıntı doğmasına sebep olmuştur. Şu anda Türkiye'nin dış politikasını yöneten başta Başbakan olmak üzere, Dışişleri Bakanı ciddi bir akıl tutulmasına kapılmışlar. Normal bir sivil uçakta silah taşındığını iddia etmek önce o uçağın kalktığı, havalandığı ülkeyi suçlamaktır. O uçakla Suriye değil, doğrudan doğruya Rusya Federasyonu hedef alınmıştır. Kendilerine bu istihbaratı verenlerin esas amaçlarının Türkiye'nin Rusya'yla ilişkilerini bozmak olduğu açıkça ortadadır. Aslında Türkiye'nin Rusya'yla olan ilişkilerini bozma sebebi, Rus gemisinden atılan füze ile uçağımızın düşürülmüş olmasının bir türlü açığa kavuşturulmamasıdır. Rusya'nın fonksiyonunun saklanmasından dolayı Türkiye'nin Rusya'ya karşı bir zafiyeti olduğu açıkça ortaya çıkmıştır'' dedi.

Türkiye'nin bir diğer zafiyetinin NATO ile olduğunu ifade eden Türker, ''Gerek uçak düşürüldüğü zaman, gerekse Akçakale'de 5 vatandaşımızın şehit olmasına sebep olan top mermisi atıldığı zaman NATO iki talebi de 5. maddeye göre değil 4. maddeye göre değerlendirmiş ve yalnız kınamada bulunmuştur. Maalesef hükümetin 'NATO oy birliği ile hızlı bir şekilde cevap verdi, destek verdi' dediği destek, zaten 4. madde gereği yapılması gereken bir kınama desteğidir. NATO hiçbir kararı oy birliği olmadan alamaz. 5. maddeye göre Türkiye'ye bir saldırı yapılmıştır. Türkiye şu anda dış politikada batağa saplanmış durumdadır. Üzülerek söylemeliyim ki Türkiye, Haçlı seferi düşünenler adına Müslümanlara karşı bu seferi taşeron olarak yapan bir ülke haline getirilmiştir. Suriye'de olan gelişmeler sonunda İran'ı da tahrik edecektir. Bütün eleştiri ve uyarılarımıza rağmen Malatya'nın Kürecik bölgesinde yerleştirilen füze bataryaları bilindiği gibi hem İran'a, hem de Rusya'ya yöneliktir. Bu bataryalar Rusya ile İran'ın Türkiye'ye karşı birlikte bir yol izlemelerine sebep olmuştur. Türkiye bir savaş ortamına girmiş durumda, ancak Milli Savunma Bakanı yok ortalıkta. Sanki Milli Savunma Bakanıymış gibi kimi zaman Başbakan, kimi zaman Dışişleri Bakanı ulu orta açıklama yapıyor. Ben buradan Erdoğan'a bir tavsiyede bulunuyorum; kendisinden önce bu ülkeyi yöneten başbakanların bu tür uluslararası ilişkilerde nasıl davrandığına baksın. Bir başbakan herhangi toplantıda bile olsa uluslararası ilişkilerle ilgili açıklama yapmaz. Sürekli asarım, keserim, biçerim şeklinde Suriye için yapılan bu açıklamaların aynısını Rusya Federasyonu karşısına yapsın" diye konuştu.

Türker, DSP'nin yerel seçimlere hazırlık yaparak girme noktasına geldiğini, ancak son günlerde gündeme getirilen yasa tasarısı sebebiyle hazırlıkları süratlendirmek zorunda kaldıklarını kaydetti. Türker, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Evvelsi gün Kuzey Irak'ta yapılan bir toplantıda Barzani'nin bir çağrısını bazı yorumcular ve bazı yayın organları Türkiye'nin lehine gibi değerlendirmişlerdir. Barzani'nin o konuşmasında Türkiye, İran ve Suriye'deki Türklere hitap ederek, 'Silahı bırakın ve diyalogla Meclis’e girerek mücadele edin' sözlerini aslında anlamlı bulmak lazım. Bu söylemini her ne kadar öne çıkartıp, görüntüde Barzani Güneydoğu Anadolu'daki silahlı mücadeleyi sona erdirecek gibi bir imaj veriyorsa da, o konuşmanın içeriği görüldüğü zaman Barzani Türkiye'yi zulüm yapan devlet olarak da ilan ediyor. O konuşmanın bir tarafında tahrik var. Diğer tarafında da 'silahlı mücadeleyi bırakın' demek var. Hükümet, PKK'yla CIA aracılığıyla görüşme yapıyor. Erdoğan çıkıp yalanlamıştı. Gerçekleri halkından saklayan bir Başbakanın Suriye'yle, İran'la, Irak'la olan ilişkilerde başka neleri sakladığını bilmiyoruz, ama bildiğimiz bir şey var. Türkiye bu girdaba girerken en önemli girdap, en önemli batak gözden kaçırılmaktadır."

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler