DSP Genel Başkanı Türker:

DSP Genel Başkanı Masum Türker, "Dünyada tencere ve tavanın kepçeyle dövüldüğü süreç, aslında ekonomik sıkıntıların başlangıcıdır" dedi. Türker, Çukurova Gazeteciler Cemiyeti'nde düzenlediği basın toplantısında, Taksim Gezi Parkı'ndaki olaylar ve protesto gösterilerini değerlendirdi. Gösterilerin ciddi anlamda sosyolojik tahlilinin yapılması gerektiğine dikkati çeken Türker, şunları söyledi: "Hükümetin de bu konuda gerçekten empati yapması gerekir. Dün Başbakan Vekili olarak sayın Bülent Arınç'ın açıklamaları, Cumhurbaşkanı'nın yaptığı çağrılar toplum içinde bir sevinç yaratsa ve bir hükümetin yumuşaması olarak görülse de şu sıralarda İzmir'de 16 kişi twitter izlenerek tutuklanmış durumda. Bu olayların temeli son 10 yıldır gerek Türkiye'de ve gerekse dünyada yaşanan yapısal sorun dediğimiz baskıdan kaynaklanıyor. Kamuoyuna yansıtıldığı gibi bu bir Arap baharı da değil. Kapitalist sistem, tüm ülkelerde halka rahat yaşayabilmeleri için bankalar yoluyla gerek kredi kartı ve diğer krediler yoluyla geçici bir refahlık sağlamıştır. Ama bunun yavay yavaş eksik olduğu hissedilmeye başlandı. Halk son 10 yıldır bu sadece Türkiye'de de değil, reel gelirin artmadığının farkına varıyor. Şu anda bununla ilgili Türkiye'de bir patlama olduğu taktirde bunu tutmak zor. Çünkü çoğu kişi uzun vadeli kontratlarla konut kredisi kullanmış, tüketici kredisi ve kredi kartları inanılmaz düzeye gelmiştir. Önümüzdeki günlerde halkın biraz daha zenginleştirilmesi, refah payının artırılması yönünde bir çalışma yapılmazsa bu çok daha büyük bir derinlik gösterecek. Bunun da en belirgin göstergesi bu protestolara ev kadınların tence ve tavayı kepçeyle dövmesinden anlıyoruz. Dünyada tencere ve tavanın kepçeyle dövüldüğü süreç, aslında ekonomik sıkıntıların başlangıcıdır." Üçüncü köprüye Yavuz Sultan Selim adının verilmesini de eleştiren Türker, son günlerde toplumsal olarak yaşanan olaylarda özellikle Başbakanın Suriye poliktikasının da etkili oluduğunu öne sürdü.