DSP Genel Başkanı Masum Türker, 28 Şubat soruşturmasıyla ilgili, "Cadı avına dönüşen bu yapıda asıl önemli olan, tutukluluklar, insanların normal olarak yargılansalar alacakları hükümden daha fazla bir süre kalmalarına neden oluyor" dedi.
DSP Genel Başkanı Masum Türker, İnşaat Mühendisleri Odası'nın Ankara'da gerçekleştirilen 43. Dönem Genel Kurul'una katıldı. Türker, toplantıya girişte gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, "28 Şubat operasyonları devam ediyor. CHP Genel Başkanı bu operasyonları 'cadı avı'na benzetti. Bu yoruma katılıyor musunuz ?" sorusuna Türker, "Şu anda Türkiye'de yapılan bütün operasyonlar artık 'cadı avı'na dönüştü. Türkiye'nin herhangi bir uluslararası ilişkide ya da içerdeki herhangi bir sıkıntı
zamanında bu tür operasyonlarla karşı karşıya kalıyoruz. Şu anda Türkiye Dışişleri Bakanı'nın yaptığı açıklama Orta Doğu'da biz düzenleyeceğiz anlamındadır. Ve Orta Doğu'da yapılacak her operasyondaki muhatap Müslüman halk olduğu için, Türkiye'deki muhtemel bir tepkiyi gösterebilmek amacıyla İslami çatışmayı örnek diye bazı olgular gündeme getiriyorlar. İşte bunlardan birisi bu 'cadı avı', 28 Şubat süreciyle ilgili yapılıyor. Bugün 27 Nisan. Aslında asıl operasyonun bugün yapılması gerekiyordu. Ama herhalde bir uluslararası ilişki olmadığı için bunu ertelediler. Çünkü 27 Nisan Büyükanıt'ın e- muhtırayla AKP'nin tekrar seçilme olanağını sağladığı gündür. Ama bunu kendileri istedikleri gibi kullanıyorlar. 'Cadı avı'na dönüşen bu yapıda asıl önemli olan tutuklulukla insanların normal olarak yargılansalar alacakları hükümden daha fazla bir süre kalmalarına neden oluyor" şeklinde cevap verdi.
Türker, 'Tutuklu milletvekillerinin tekrar parlamentoya dönmesiyle ilgili ne düşünüyorsunuz?" sorusuna ise şöyle cevap verdi:
"Bu Türkiye için büyük bir ayıptır. Kim olursa olsun, mademki bu tutuklu milletvekillerinin adaylıklarında bir engel yok demiş Yüksek Seçim Kurulu, bunlar seçildikten sonra derhal bırakılmalıydılar. Nitekim, Türk Siyasi Tarihi'nde bu olay iki kez yaşanmıştı. Birisi 1950 yılında tutuklu olan gazeteci milletvekili Ozansoy, hemen bırakılmıştı. Ardından 1957 seçimlerinde tutuklu olan ve milletvekili seçilince Osman Bölükbaşı da bırakılmıştı. Bu nedenle tutuklu milletvekillerinin bugüne kadar çeşitli nedenlerle bekletilmelerini doğru bulmuyoruz. Anayasa açık, tutuklu milletvekillerinin yargılanmaları devam ediyor. Eğer hüküm giyerlerse zaten hangi hükümlerden dolayı dokunulmazlığın kaldırılmasına gerek kalmaksızın hüküm altına alınacakları bellidir. Ama şu anda parlamento çıkardığı bütün yasalardan milli iradenin tecelli ettiği 550 milletvekiliyle değil, 542 milletvekiliyle kararlaştırmıştır. 8 tutuklu vekilin varlığı bile çıkartılmış olan bütün yasaların, alınan kararların tartışılır hale gelmesine neden olmuştur."
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz