Dsp Genel Başkanı Türker’den Kılıçdaroğlu’na Cevap:

Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Masum Türker, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “DSP’yi kapatsınlar, CHP’ye gelsinler” söylemi üzerine yaptığı açıklamada, “DSP’yi kapatmaya kimsenin gücü yetmez. Kılıçdaroğlu’nun düşüncesi, temennidir” dedi.DSP Genel Başkanı Türker, DSP Manisa İl Başkanlığının yeni binasının açılışını gerçekleştirmek üzere Manisa’ya geldi. DSP Manisa İl Başkanlığının yeni hizmet binasında bir açıklama yapan Türker, önemli açıklamalarda bulundu. Bir gazetecinin, son günlerde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, DSP’nin kapatılarak, CHP ile birleşmesi yönündeki açıklamalarını sorması üzerine konuşan Masum Türker, “Beni burada Kemal Beye önerim CHP ile kurumsal iş birliği için platform oluşturmak. Yani detaylarını konuşacak olursak şuan Yunanistan’daki Syriza modelidir bu. Her ilde bir DSP’li aday olmalı ki insanlar çalışsın. Parti olarak seçime girme usulü tartışılır. İlk önce ortak hükümet programı yapmak, ‘biz iktidara gelirsek şunları gerçekleştireceğiz’ deyip imza atmamız lazım ki bayrağı sallayabilelim. Biz şuanda milletvekilliği konuşmuyoruz. Böyle bir iş birliğinde milletvekilliği için oturan taraf kazanmak için oturmalı. Biz iktidar odaklı iş birliği öneriyoruz. Şuanda millet çaresiz. Millet AK Parti’yle olmuyor ama başka parti yok diyor, değil mi? Bizde gel o partiyi platform olarak oluşturalım diyoruz. DSP’yi kapatmaya kimsenin gücü yetmez. Bizim gücümüzde yetmez, idare edenlerin gücü yetmez. Benim bile genel başkan olarak gücüm yetmez. Bunlar mümkün olmayan şeylerdir. Kılıçdaroğlu’nun düşüncesi temennidir. Olamayacak şeyi de dayatamayız. Mesela ben niye partiyi kapatayım ki kapatacaksak neden bu güne kadar çalıştık. Niye bu kadar emek veriyoruz. Eğer CHP iktidar olmak istiyorsa ve Sayın Kılıçdaroğlu da Başbakan olmak istiyorsa, kurumsal iş birliği önerisini beraber tartışacağız. Yeni CHP 1992’den beri iktidar olamadı. Biz üç kez hükümet kurduk. Biri başbakan yardımcılığı düzeyinde iki kez de Başbakan olarak. Ama CHP 1992’den beri hiç iktidar olamadı. Kurumsal iş birliği yalnız CHP, DSP ile yeterli değil, başka unsurları da aramıza almamız gerekiyor, Kılıçdaroğlu’nun yaptığı açıklamasında saygı duyuyoruz” dedi.Türker, ülkede ekonomik kriz yaşandığını ve hükümetin Merkez Bankası ile sözde çatışma oluşturarak, ülkedeki ekonomik krizin üzerini seçimlere kadar örtmeye çalıştığını da ileri sürdü. Türker şunları söyledi:“Aslında buna ekonomik sıkıntı diyebiliriz ki, epeydir var. Şimdi ise bu sıkıntı bir krize dönmeye başladı. Hükümet bunu Merkez Bankası ile sözde bir çatışma ortamı oluşturarak Haziran ayındaki seçime kadar üstünü örtmeye çalışıyor. Ama gördük ki, petrol fiyatları düşmesine rağmen, sürekli benzine ve mazota zam geliyor. Bu da krizi ortaya koyuyor” dedi.Yapılan son anketlerin iktidar partisinin seçimden 176 milletvekilinin altında bir sayıyla çıkacağını gösterdiğini ileri süren Türker, bu anketlerin kamuoyuna yansıtılmadığını ama iktidar partisi mensuplarının bu anketin sonuçlarını gayet iyi bildiğini söyledi. Bu nedenle AK Parti’nin 176 milletvekilinin altına düşmemek için güvenoyu çalışması yaptıklarını belirten Türker, “Bu çalışmada Parlamentodaki dağılıma göre önlerinde üç tane alternatif var. Ya CHP ile ya MHP ile ya da HDP ile koalisyon kuracaklar. CHP ve MHP imkansız olduğu için HDP ile bir anket çalışması sonucu koalisyon kurabileceklerini söylüyorlar. Bunu sağlayabilmek için MİT Müsteşarını istifa ettirerek aday gösteriyorlar. Bunlar kamuoyuna bilinçli olarak sanki Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Hakan Fidan karşı karşıya geleceklermiş gibi göstermeye çalışıyorlar. Bu politika siyasal iletişimde özellikle Obama’nın ABD Başkanı seçildiği yıl Obama ile Hillary yarışı gibi gösterilerek güçlü olan Cumhuriyetçiler ikinci plana düştü. Bu şekilde son gün de Hillary ‘ben seçimden çekiliyorum’ dedi ve Obama beklenmedik şekilde başkan seçildi. Aynı yöntemi şimdi AKP, Türkiye’de uyguluyor. Muhalefet sanki Hakan Fidan’ı seçimi kazanmış da başbakan olacakmış gibi muamele yapıyor ama aslında AKP’nin planında başbakan olması 276’nın altında anketlerde milletvekili çıkınca Davutoğlu ‘başaramadım’ diye çekilecek ve Hakan Fidan gelecek. Hakan Fidan’da Oslo’dan başlayıp, İmralı’da devam eden Kandil görüşmelerine dayanarak HDP ile bir koalisyon kurmanın hedefindeler. Tabii bunu sağlayabilmek için daha önce sandığa gitmeyen 12,5 milyon seçmenin yine sandığa gitmemesi gerekiyor” şeklinde konuştu.