İlker KILIÇASLAN/MANİSA, (DHA) - DSP Genel Başkanı Masum Türker, 7'nci Cumhurbaşkanı Kenan Evren için Allah'tan rahmet dilerken, "Bu konuda biz Müslümanlar'a düşen şey; bir kişi vefat ettikten sonra 'Allah rahmet eylesin' deyip, hakkımızı helal etmektir. Ama onun fikir ve düşünlerini hayatta kalarak sürdürenleri şu an affedemeyiz" dedi. DSP lideri Masum Türker, partisinin Manisa'nın Şehzadeler İlçesi'ndeki seçim koordinasyon merkezinin açılışını yaptı. Utku Mahallesi'ndeki açılışa DSP Manisa İl Başkanı Mesut Öztürk'ün yanı sıra partinin milletvekili adayları da katıldı. Seçim Koordinasyon Merkezi'nin açılış kurdelesini kesen DSP Genel Başkanı Türker, Soma maden kazasında hayatını kaybeden madencilerin ailelerinin Anneler Günü'nü kutlayarak başlayan Türker, şöyle konuştu: "Tüm annelerimizin anneler günün kutlarken, Soma'da eşini veya çocuğunu kaybeden tüm anneleri anıyorum. Bekliyorduk ki hükümet Soma'da Ermenek'te hayatını kaybeden madencilerin annelerini ve eşlerini yılın anneleri olarak açıklasınlar. Onlar hepimizin bundan sonra ders almamız gereken bir yaşamı sürdürecekler." ARINÇ'A TEŞEKKÜR Manisa'da sivil toplum örgütlerine yapılan paralel yapı operasyonlarıyla ilgili açıklaması nedeniyle Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a teşekkür eden Masum Türker, "7 Haziran, AKP iktidarının 13 yılda Türkiye'yi içine soktuğu iftira dalgasından, borç girdabından, yoksulluk havuzundan kurtulmak için değişim ile dönüşüm için bir fırsat günüdür. AKP iktidarı şu an sultasını ilan etmiş ve anayasaya aykırı uygulamalarla Türkiye'yi yönetiyor. Nitekim anayasaya aykırı olarak çıkartılan ve uzun süre bizlerin, diğer muhalefet partilerinin, birçok sivil toplum örgütünün itiraz ettiği İç Güvenlik Paketi'nin yanlışlarını geçtiğimiz günlerde Manisa'da yaşadık" dedi. Manisa'da bazı sivil toplum kuruluşlarında, derneklerde makul şüphe gerekçesi ile arama yapıldığını hatırlatan Türker, bu durumun çıkarılan yasanın ne kadar yanlış olduğunu ortaya koyduğunu söyledi. Türker, şöyle konuştu: "Yasa çıkarken sesi çıkmadı. Ama Manisa'daki olaylardan sonra sesini çıkaran sayın Bülent Arınç'a AKP'nin yüzünü ortaya çıkaran sözler söylediği için teşekkür ediyorum. Bundan sonra inşallah o AKP'nin girdaplarında değil, geçmişte tanıdığımız temiz yolda yürümeyi ve sesini yükseltmeyi sürdürür. DSP'nin parlamentoda bulunduğu zaman ilk işi, sözünü ettiğim bu İç Güvenlik Paketi'ni iptal eden bir yasa tasarısı çıkarmaktır. Çünkü bu yasa özellikle Türkiye'de şu anda yapılmak istenenleri dikkate aldığımız zaman bir ülkede faşizme giden yolun kilometre taşlarını tek tek ören bir yasadır. Bu kilometre taşlarında bizim tuzağa düşmememiz gerekir. Bu nedenle seçime giden tüm partilerin, söz birliği etmişcesine eğer gerçekten demokratik bir Türkiye isteniyorsa bu yasayı kaldırması gerekiyor." "SEÇİMLERDE EŞİT ŞARTLARDA YARIŞMIYORUZ" DSP Genel Başkanı Türker, 7 Haziran seçimlerde siyasi partilerin eşit şartlarda yarışmadığını da vurgulayıp, "Bu seçim meşru olmayan koşullarda yapılmaktadır. Bu seçimin adil olduğunu söylemek mümkün değildir. Çünkü bir taraftan uygulanan barajlarla, bir taraftan parlamentoda bulunan partilerin devletten aldıkları 311 milyonluk bir bütçe ve ayrıca çeşitli rant yarattıkları kesimlerden aldıkları desteklerle yürüttükleri kampanyaya karşı halkın sesi olan bizler ise kendi imkanlarımızla, rekabet ortamı olmayan koşullarda faaliyetlerimizi sürdürüyoruz" dedi. KENAN EVRENE RAHMET DİLEDİ Türker, 7'nci Cumhurbaşkanı Kenan Evren'e Allah'tan rahmet diledi. Türker, bugünü şekillendiren, sıkıntıların nedeni olan eski Genelkurmay Başkanı ve daha sonra devlet başkanı ve Cumhurbaşkanı olan Kenan Evren vefat ettiğini hatırlatarak şöyle dedi: "Bu konuda biz Müslümanlar'a düşen şey, bir kişi vefat ettikten sonra Allah rahmet eylesin deyip, hakkımızı helal etmektir. Ama onun fikir ve düşünlerini hayatta kalarak sürdürenleri şu an affedemeyiz. Onlar yaşadıkça, onlar onun fikirlerini, seçim barajını, şu an yapılan baskıları, anayasada yapılan antidemokratik düzenlemeleri de mevcut kararlara 'Sizde bir gün öleceksiniz. Bu ülkeyi bu kadar sıkıntı içinde, onun fikirlerini sürdürerek devam etmeyin' diye de uyarıda bulunuyoruz. DSP olarak geleneklerimizi, dini vecibelerimizi yerine getiriyoruz. 'Geçmiş geçmişte kalmıştır' diyoruz. Ama geçmişten bugüne devredileceklerinde takipçisi olacağımızı ve onları savunanların hayatta oldukları sürece karşılarında olacağımızı da belirtmek istiyorum" dedi. ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNE AKILLI TELEFONA BENZETMESİ Anayasa değişikliğini akıllı defonları kullanmamaya benzeten DSP lideri Türker, Türkiye'nin ciddi bir değişime ihtiyacı olduğunu ifade ederken, şöyle devam etti: "Ama bu yönetim tek adam sistemiyle başkanlık yönetimine geçmek değil. Partimizin bir sloganı var. Rahmetli Bülent Ecevit Atatürk yolunda bir parti kurduğumuzu, Atatürkçü düşüncede bir parti olduğumuzu, Atatürk ilkelerine ek olarak biz sosyal açıdan demokratik sol ilkeleri eklediğimizi belirtmiştir. Onun için biz diyoruz ki 'Yolumuz Atatürk yolu, hedefimiz AK Parti'nin saltanatının sonu.' Çünkü bu AK Parti saltanatı ile kastettiğimiz, hem bugün gördüğümüz vurdum duymaz ve baskıcı yönetim anlayışı hem de resmileştirme ve meşrulaştırmak üzere değiştirilmek istenen anayasanın değişikliğini durdurmaktadır. Kuşkusuz anayasa değişikliğine ihtiyaç var. Türkiye'de en geniş anayasa değişikliğini 57. Hükümet olan bizler gerçekleştirdik. Eğer bu ülkede başka bir dilde radyo yayını yapılıyorsa 2001-2002 yılında gerçekleştirilen anayasa değişikliklerine dayanıyor. Ama anayasa değişikliğini bütün erkleri bir yerde toparlamak için yaparsanız bu şuna benzer; Şu an herkesin elinde akıllı telefonlar var. Şimdi Türkiye'deki parlamenter sistemde 170 yıllık bir geçmişe sahip. Tanzimatla başlayıp, meşrutiyetle birlikte konuşlandırılan parlamenter sistem Cumhuriyetle birlikte çok rutin ve demokratik bir işleyişi başlatmıştır. Eğer biz bu erkler ayrılığında bu parlamenter sistemden vazgeçip tek kişi sultan rejimine dönersek, akıllı telefonları bırakıp geçmişteki manyetolu telefonlar dönemine dönmek demektir. DSP buna karşıdır. Biz erkler ayrılığını devam etmesinden yanayız." "ESKİDEN KOMÜNİST DERLERDİ ŞİMDİ PARALELCİ" Dünyada yargıcı, yargılanan tek ülkenin Türkiye olduğunu söyleyen Türker, şu anda Türkiye'de 2 yargıç, 4 savcının tutuklu olduğunu kaydederken, şunları ekledi: "Bunların tutuklu oldukları şey rüşvet, cinayet, dolandırıcılık, gasp, kavga değil. Verdikleri kararlar ve yaptıkları dolayısıyla dünyada yargıcı yargılanan ilk ülke biziz. Yüzyıllardır hiçbir yargıç verdiği kararlardan dolayı yargılanmamıştır. Bu kararlardan dolayı yargılamaya gerek yok. Çünkü sistem bu kişileri ayrıca kararlarını düzeltebilecek bir yapıdadır. Ama nasıl ki Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki özellikle bir dava peşinde koşanları yakalayıp içeri attılarsa. Şimdide aynı şeyi yargı sistemimize yapmak istiyorlar. Türkiye'de eskiden birisini dışlamak ve toplumdan soyutlamak isterseniz en kolay söz, 'Koministsin' demekti. Şimdi bunu yerine 'Paralelcisin' demek oldu. Eğer biz Türkiye'de suç işlemişse bunları tespit edin. Bunlarla ilgili cezalandırın. Ama her ortaya çıkanı böyle değerlendirdiğiniz zaman, aslında 'paralelcinin kendiniz olduğu' ortaya çıkar." DSP Genel Başkanı Türker, seçim bildirgesi hakkında kısa bilgi verdikten sonra Soma'ya hareket etti.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz